Bir Türk Kadınının Taciz Günlüğü
Bugün bile düşündüğümde, o kadar şanslı olabildiğime inanamıyorum. Ortaokuldayken Anadolu Lisesi'ni kazanmıştım ve okul deniz otobüsü ile ulaşılabilen bir mesafede yer alıyordu. Bir gün hava şartları nedeniyle deniz otobüsü iptal edilince İstanbul'a gitmek için feribota yönlendirildik. 12 yaşında, yaşına göre oldukça uzun boylu bir kız öğrenci olarak yetişkin yolcularla beraber feribotun yanaşmasını bekliyordum. Hava kararmıştı ve nasıl eve döneceğimi bilmiyordum. Yanıma bir grup yetişkin erkek yaklaştı ve "Kızım, sen nasıl gideceksin?" gibi sorular sormaya başladılar. Ben de saf bir çocuktum ve ağzımdan, kıyıda beni karşılayacak bir annem veya babam olmadığını ve nereden otobüse binmem gerektiğini birilerine sormam gerektiğini söyledim. Bu sırada dört erkek bana, "Seni bırakalım evine" dedi. "Siz nereye gidiyorsunuz?" diye sorduğumda, "Seni gideceğin yere kadar bırakırız, merak etme" cevabını aldım. Tavırları normal ve sakindi, gerçekten çok sakin görünüyorlardı. Cinsellik konusunda pek bilgim olmasa da içgüdülerim beni uyarıyordu. Korku dolu bir his kapladı içimi. Feribot yanaştığında insanlar inerken geri geri gitmeye başladım. Birilerine çarptım ve dönüp baktığımda yaşlı bir çift karşımda duruyordu. Durumu anlattım ve "Şu abiler beni evime bırakacaklar ama..." dedim. Kadın beni koltuğunun altına alarak "Sen bizimle gel, kızım" diyerek korumaya aldı. İşte o anda, yaşlı çiftin bana yardım etmek için araya girdiklerini anladım. Gece vakti, kara kara düşündüğümde, 12 yaşında bir kız çocuğu olarak 4 erkekle bir arabada nerede oturacağımı düşündüm. Birdenbire bir araya gelip fısıldaşırlarsa ne yapacaktım? Küçük bir kızı gece karanlığında arabaya almak istemelerinin sebebi neydi? Sonrasında, o yaşlı çiftle birlikte trene bindim ve ineceğim durakta beni bıraktılar. Tek başıma gece karanlığında eve doğru yürüdüm, en azından tanıdık bir sokaktı. O zamanlar cep telefonu veya başka bir şeyim yoktu, teknoloji henüz yaygınlaşmamıştı. Eve vardığımda annem ve babamın tepkisini hatırlamıyorum, belki paniklemişlerdi. Ancak o gece, neredeyse dört erkekle arabaya binecektim gerçeği aklımdan bir türlü çıkmadı. Yıllar boyunca o anları düşündüm ve o anlar zihnimde tekrar tekrar canlandı. Bu olay, bugün bile beni etkilemeye devam ediyor. Eğer o kadar şanslı olmasaydım ne olurdu diye düşündükçe ürperiyorum. Sonrasında, erkeklerle psikolojik şiddet ve tacizle mücadele etme konusunda üniversite kürsüsünde dahi yerimi aldım. Bu olay her aklıma geldiğinde, sanki o gün yine 12 yaşındaymışım gibi hissediyorum ve yorganı kafama çekip buz gibi oluyorum.
Bugün bile düşündüğümde, o kadar şanslı olabildiğime inanamıyorum. Ortaokuldayken Anadolu Lisesi'ni kazanmıştım ve okul deniz otobüsü ile ulaşılabilen bir mesafede yer alıyordu. Bir gün hava şartları nedeniyle deniz otobüsü iptal edilince İstanbul'a gitmek için feribota yönlendirildik. 12 yaşında, yaşına göre oldukça uzun boylu bir kız öğrenci olarak yetişkin yolcularla beraber feribotun yanaşmasını bekliyordum. Hava kararmıştı ve nasıl eve döneceğimi bilmiyordum. Yanıma bir grup yetişkin erkek yaklaştı ve "Kızım, sen nasıl gideceksin?" gibi sorular sormaya başladılar. Ben de saf bir çocuktum ve ağzımdan, kıyıda beni karşılayacak bir annem veya babam olmadığını ve nereden otobüse binmem gerektiğini birilerine sormam gerektiğini söyledim. Bu sırada dört erkek bana, "Seni bırakalım evine" dedi. "Siz nereye gidiyorsunuz?" diye sorduğumda, "Seni gideceğin yere kadar bırakırız, merak etme" cevabını aldım. Tavırları normal ve sakindi, gerçekten çok sakin görünüyorlardı. Cinsellik konusunda pek bilgim olmasa da içgüdülerim beni uyarıyordu. Korku dolu bir his kapladı içimi. Feribot yanaştığında insanlar inerken geri geri gitmeye başladım. Birilerine çarptım ve dönüp baktığımda yaşlı bir çift karşımda duruyordu. Durumu anlattım ve "Şu abiler beni evime bırakacaklar ama..." dedim. Kadın beni koltuğunun altına alarak "Sen bizimle gel, kızım" diyerek korumaya aldı. İşte o anda, yaşlı çiftin bana yardım etmek için araya girdiklerini anladım. Gece vakti, kara kara düşündüğümde, 12 yaşında bir kız çocuğu olarak 4 erkekle bir arabada nerede oturacağımı düşündüm. Birdenbire bir araya gelip fısıldaşırlarsa ne yapacaktım? Küçük bir kızı gece karanlığında arabaya almak istemelerinin sebebi neydi? Sonrasında, o yaşlı çiftle birlikte trene bindim ve ineceğim durakta beni bıraktılar. Tek başıma gece karanlığında eve doğru yürüdüm, en azından tanıdık bir sokaktı. O zamanlar cep telefonu veya başka bir şeyim yoktu, teknoloji henüz yaygınlaşmamıştı. Eve vardığımda annem ve babamın tepkisini hatırlamıyorum, belki paniklemişlerdi. Ancak o gece, neredeyse dört erkekle arabaya binecektim gerçeği aklımdan bir türlü çıkmadı. Yıllar boyunca o anları düşündüm ve o anlar zihnimde tekrar tekrar canlandı. Bu olay, bugün bile beni etkilemeye devam ediyor. Eğer o kadar şanslı olmasaydım ne olurdu diye düşündükçe ürperiyorum. Sonrasında, erkeklerle psikolojik şiddet ve tacizle mücadele etme konusunda üniversite kürsüsünde dahi yerimi aldım. Bu olay her aklıma geldiğinde, sanki o gün yine 12 yaşındaymışım gibi hissediyorum ve yorganı kafama çekip buz gibi oluyorum.