Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Güney Cephesi (Cenup Cephesi), Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi (Fransızca: La campagne de Cilicie), I. Dünya Savaşı'nın ardından Fransız kuvvetleri ve beraberindeki Ermeni Lejyonu ile TBMM idaresindeki Kuvâ-yi Milliye arasında gerçekleşen muharebelerden meydana gelen cephedir. Fransa, Sykes-Picot Anlaşması ve ardından Ermeniler ile imzalanan antlaşma ile kendisine düşen topraklara yönelmiştir. 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile cephe kapanmıştır. Geçmiş Mondros'tan sonra İngiliz orduları Maraş, Antep, Urfa, Adana ve civarını işgal etti. 1916 yılında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması Projesi gereği ile Maraş, Antep, Urfa ve Musul Fransızlara bırakılmalıydı. Fakat bu proje, Rusya'da devrim olduğu için ve Wilson prensipleri gereği yürürlüğe hiçbir zaman giremedi. Bununla birlikte Suriye'de Fransa ve İngiltere arasında büyük bir antlaşmazlık ortaya çıktı. İngilizler, Fransızları bölgeden çıkarmak için Suriye'nin bağımsız olmasını istemişlerdi. Fransızları kızdıran bu gelişme sonrası nihayet Büyük Britanya Musul'daki petrol kaynakları için Fransa ile 15 Eylül 1919'da Suriye İtilafnamesini kabul etti. Buna göre: Musul İngilizlere Maraş, Antep ve Urfa civarı Fransızlara bırakıldı. İngiliz döneminde pek de önemli bir olay yaşanmadı. Asıl olaylar Fransızlar döneminde yaşandı. Fransızlar, kendileri aleyhindeki propagandayı İngilizlerin yaptıklarından fazlasıyla emindiler. Maraş Maraş'taki ilk direniş, Sütçü İmam'ın, hamamdan çıkan kadınlara sarkıntılık eden Ermeni askerlere saldırması ile başlamıştır. Maraş, halkının Kurtuluş Savaşı sırasında kazandığı bu zafer nedeniyle 7 Şubat 1973'te TBMM tarafından "Kahraman" unvanıyla ödüllendirildi. Antep küçükresim|Antep'te bir Fransız subay ile beş Türk esir. Subayın sağında Fransız koloni güçlerinden bir asker, solunda Fransız Ermeni Lejyonu'ndan apoletli bir yardımcı var. (1921) Fransızlar 1 Nisan 1919'da Antep'i işgal ettiler. 1920 yılının nisan ayı başında Türk milli kuvvetleri kentte bir ayaklanma başlatarak Fransızlara karşı direnişe geçmiştir. On ay kadar süren direniş esnasında Fransızların kente 70.000 mermi attığı ve Türk tarafında 6317 kişinin öldüğü anlatılır. Fransızlar, kenti yoğun olarak top ateşine tutmuş, Suriye'de bulunan birliklerinden destek almışlar fakat Antep'e girme konusunda askerî bir başarı gösterememişlerdir. 30 Mayıs 1920'de Fransızlarla bir ateşkes imzalanmış ise de 17 Haziran'da çatışmalar tekrar başlamış ve aralıklarla 1920 sonuna dek sürmüştür. 1914 yılında, I. Dünya Savaşı başladığı zaman Gaziantep 83 bin nüfuslu bir liva merkezi idi. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile İtilaf Devletleri paylaştıkları topraklara sahip olmak amacıyla harekete geçerken, 17 Aralık 1918'de İngilizler Antep'e girmiştir. Bir yıl süren bu işgale Fransızlar tepki göstermiş, 1918 eylülünde İngilizlerin Musul üzerindeki “nezaret hakkı”ndan vazgeçmeleri ile önce Suriye daha sonra Antep, Urfa ve Maraş boşaltılmıştır. Bunun ardından Fransızlar 29 Ekim 1919'da Kilis'i, 5 Kasım 1919'da Antep'i işgal ettiler. 1920 yılının başında ise ünlü Antep Savunması başlamış oldu. 1 Nisan 1920'de başlayan Antep savunması 11 ay sürdükten sonra açlık yüzünden sona ermiştir. Savunma süresince Fransızlar şehre 70.000 mermi atmış, 6.000 Antepli ölmüştür. Konstantin'in Kasım 1920'de Yunan tahtına dönüşü ile Fransa, Türkiye'yi destekleme ve barış yaparak bölgeden çekilme kararı almıştır. Bölgedeki savunma sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi 6 Şubat 1921 tarihli toplantısında Antep'e "Gazi" unvanını vermiştir. Türk ve Fransız tarafları bunun üzerine mutabakata varmak üzere pazarlık yapmaya koyulmuş ve 9 Mart 1921'de Bekir Sami-Briand Anlaşması hazırlanmıştır. Ancak bu anlaşmanın TBMM tarafından imzalanmaması üzerine 15 Mart 1921 tarihinde Londra'da Türk Dışişleri Bakanı ve Fransız delegasyonu Antep, Adana ve çevrelerinin Türklere geri verilmesi hususunda yeni bir mutabakat sağlamıştır. Nitekim bu antlaşma 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile son şeklini almış ve 25 Aralık 1921'de son Fransız askerî Antep'ten ayrılmıştır. Ankara Antlaşmasını imzalayan Henry Franklin-Bouillon: "Biz Türklerle antlaşma yaparken onlar özellikle İngilizlerle ve İtalyanlarla da benzer bir anlaşma yapma sürecindeydiler. Fransa'yı tercih etmeleri, bize duydukları aşk için değil, bizim daha uzlaşmacı davranmamız sebebiyle oldu. Böylece Fransa'nın ahlaki ve ekonomik etkisi, belirli bir bölgeye uygulanmak yerine tüm ülkeye yayılacaktır. Ve eğer bugün Ankara'da bir tehlike varsa, onu yaratan sizsiniz(Müttefikler/İtilâf). Bu sadece Yunanların İzmir'e gönderilmeleriyle veya Müttefiklerin (İngilizlerin) Anadolu'da son derece kararsız ve zayıf bir politika takip etmeleriyle değil, aynı zamanda Müttefiklerin, Rusların ve Amerikan şirketlerinin doğudaki çıkarlarını uyumlu hale getirmenin imkansızlığı içinde Kemalistlere verdikleri maddi ve manevi yardımlarla onlara gerçek bir güç olma fırsatı sağlamalarıyla oldu." Franklin Boullion'a göre, Türkiye, Enver ve Talat'ın işlediği suçlardan sorumlu değildi. Türk halkı istemeden savaşa girmişti. Asıl suçlu Türkleri Almanya ile birlikte ittifak yapmaya zorlayan Müttefikler yani İngilizlerdi. Öte yandan Fransa, baş düşmanı olan kral Konstantin'in Kasım 1920 seçimleri sonucu Yunan tahtına geri dönmesiyle Yunanistan'a yapılan tüm kredileri ve desteği durdurmuş, Türkiye'ye karşı politikasını değiştirmiş ve Yunanistan'a karşı Türkiye'yi destekleme kararı almış, ayrıca Mart 1921 Londra Konferansı'nda da Trakya ve İzmir'in Türklere verilmesi gerektiğini savunmuş, milli mücadele yanlısı bir tutum sergilemiştir. Dışişleri Bakanı, Yusuf Kemal Tengirşenk: Urfa Ali Saip Bey'in Jandarma komutanı olarak Urfa'ya atanmasından sonra halkın örgütlenmesi daha da süratlendi. Üç bin kişilik bir askerî güç oluşturuldu. 12'ler olarak adlandırılan ve Urfa'nın önde gelen 12 vatanseverinden oluşan Kuvâ-yi Milliye hareketi, önderleri Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu vasıtasıyla 7 Şubat 1920'de Fransız komutanlığına şehrin boşaltılmasını isteyen bir ültimatom verdiler. 9 Şubat'ta şehrin yarısı geri alındı ve 10 Nisan'da Fransızlar çekildiler. Ayrıca bakınız Türk Kurtuluş Savaşı Suriye Cephesi Müslüman-Türk katliamları Türk düşmanlığı Kozan katliamı Kaynakça Güney
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri