Yandaş medyanın gelişimi açısından büyük bir öneme sahiptir. Yandaş medyanın oluşturulmasıyla birlikte özellikle taraflı haberler konusunda belirli bir algı yönetimi ele geçirdi ve bu durum tartışma programlarına odaklanmayı gerektirdi. Ülke genelinde tartışma programları, reytingleri artırmak için 'kim kimi nasıl sert eleştirecek' şekline dönüştü. Ancak bu durum, reyting/reklam geliri gibi endişeler olmayan ve cömertçe finanse edilen yandaş kanallarda geçerli değildi. Dört gazeteci, milletvekili, akademisyen gibi yandaş kişilerin aynı masada oturup birbirleriyle 'hangimiz daha çok yandaşız' şeklinde 2 saat boyunca konuşmaları pek ilgi çekici değildi ve izleyicileri sıkar hale geldi. İşte bu noktada CNN Türk, muhalefetle yandaşların nispeten tarafsız bir ortamda tartışmalarının reytingleri artırarak yönetilen algının ve genelde belli bir kesimin duymadığı olayların açığa çıkmasını sağladı. Ancak buna fazla izin verilmedi.
Peker'in iddia ettiği gibi Hürriyet gazetesine yönelik baskın haber olmazken, önceki yazarlar isyan ettiler. Hürriyet grubunun satılması ve Ertuğrul Özkök'ün kovulması gibi olaylar yaşandı. Bir süre bekleyişin ardından, tartışma programlarındaki konuların gün geçtikçe sorunlu hale gelmesiyle kadrolu tartışmacılar dönemi başladı. Programlarda moderatörler, konuları uzman kişilere göre değil, sık sık aynı konukları ağırlayarak her konuda konuşmalarına izin veriyordu.
Tartışmaya sürekli katılan bazı kişiler için bu programlar ek gelir sağlarken, diğerleri için ise ek maaş veya huzur hakkı niteliğindeydi. İşte bu durumlar göz önüne alındığında CNN Türk'e olan ilgi azaldı ve HaberTürk'e yönelindi. Özellikle Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğünde yapılan programlar önemli ilgi gördü. Yıllarca yandaş medyada yer alan boş iddialar, İsmail Saymaz gibi kişilerin çarpıcı açıklamalarıyla yerle bir oldu ve büyük tartışmalara yol açtı. Bununla birlikte, HaberTürk'te beklenmeyen gelişmeler yaşandı. Didem Arslan Yılmaz'ın başka bir kanala geçmesi ve Fatih Altaylı'nın kanaldan ayrılması gibi olaylar meydana geldi. Şu an program sunucuları gibi katılımcıların çoğu maaşlı çalışan niteliğindeydi, ayrıca bazı kişiler için bu programlar ek bir maaş veya güvence niteliğindeydi.
Peker'in iddia ettiği gibi Hürriyet gazetesine yönelik baskın haber olmazken, önceki yazarlar isyan ettiler. Hürriyet grubunun satılması ve Ertuğrul Özkök'ün kovulması gibi olaylar yaşandı. Bir süre bekleyişin ardından, tartışma programlarındaki konuların gün geçtikçe sorunlu hale gelmesiyle kadrolu tartışmacılar dönemi başladı. Programlarda moderatörler, konuları uzman kişilere göre değil, sık sık aynı konukları ağırlayarak her konuda konuşmalarına izin veriyordu.
Tartışmaya sürekli katılan bazı kişiler için bu programlar ek gelir sağlarken, diğerleri için ise ek maaş veya huzur hakkı niteliğindeydi. İşte bu durumlar göz önüne alındığında CNN Türk'e olan ilgi azaldı ve HaberTürk'e yönelindi. Özellikle Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğünde yapılan programlar önemli ilgi gördü. Yıllarca yandaş medyada yer alan boş iddialar, İsmail Saymaz gibi kişilerin çarpıcı açıklamalarıyla yerle bir oldu ve büyük tartışmalara yol açtı. Bununla birlikte, HaberTürk'te beklenmeyen gelişmeler yaşandı. Didem Arslan Yılmaz'ın başka bir kanala geçmesi ve Fatih Altaylı'nın kanaldan ayrılması gibi olaylar meydana geldi. Şu an program sunucuları gibi katılımcıların çoğu maaşlı çalışan niteliğindeydi, ayrıca bazı kişiler için bu programlar ek bir maaş veya güvence niteliğindeydi.