Sen kolunun adı oluyor. deyiminin Türkçeden gelmesi, eskiden beri Türklüğün "tekne" yapma ve denize açılmakla uğraştığının bir göstergesidir. En azından Fenikeliler ("Efe-kin-eli"liler), denizcilikle uğraşan Türk/Turanî insanlardı.
through (thro, thru): Türkçede "bir yandan öbür yana", "bir başından öbür başına", "doğrucu" anlamlarındaki sözcük, Türkçenin "doğru" sözcüğünün yozlaştırılmasından yapılmıştır.
toss: Türkçede "atmak", "silkmek", "çalkalamak", "çalkandırmak" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "atı-" (atmak fiilinden) deyimiyle ilgili olduğu görülüyor.
treasure: Türkçede "hazine", "değerli şey", "biriktirilmiş eser" gibi anlamlara gelen sözcük, "tr-eas-u-re" şeklinde incelendiğinde Türkçenin "eser-tur-a" ("eserdur-o", "eserdir-o" anlamlarında) deyiminden alınıp yozlaştırıldığı ortaya çıkıyor. Treasure sözcüğünün ikinci bir anlamı da Türkçe "tur-eseri-a" ("tur-seri-o", "türk-eseri-o" anlamında) deyimden alınip yozlaştırılması ve aynı zamanda dünya müzelerinde toplanan eski paha biçilmez eserlerin eski "Türk/Turanî-eserleri" olduğu gerçeğini dile getirmesidir. Görüldüğü gibi Türkçedeki deyimler hasin bir şekilde kirilip dağıldıkdan sonra, Türkçeden uzak yeni sözcükler yapılmıştır.
true: Türkçede "gerçek", "doğru", "aru/ari", "katkısız", "safi" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin:
a) "doğru"
b) "aru-ti" (ariti, safı, katkısızdı anlamlarında) deyimlerinden alınıp yozlaştırılmıştır.
tuck: Türkçede "tikmek", "üstünü örtmek", "katkat etmek" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "tuka" (tikamak fiilinden "tika" sözcüğüyle eş anlamlı) deyiminden alınıp değiştirilmiştir.
turn: Türkçede "töndürmek", "döndürmek", "çevirmek" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "tuner" (döner) deyimini yozlaştırılmış halidir.
vigilance: Türkçede "kanuni yetkisi olmadığı halde kanunu kendi eline alan", "vurmak için tetikte duran" gibi anlamlara gelen sözcüğün "vig-ilan-ce" şeklinde incelenmesi Türkçenin "öc-alanci" deyiminin yozlaştırılmış şekli olduğu görülür.
vigilante: Türkçede "öç almak için uyanık olan", "vurmak için tetikte duran" gibi anlamlara gelen sözcük "vig-ilan-te" şeklinde incelenmesi Türkçenin "öc-alan-ti" ("kanunu kendi eline aldı") deyimi olduğu açık bir şekilde ortaya çıkıyor.
war: Türkçede "savaş", "harp", "savaşmak", "harp etmek" anlamlarındaki sözcüğün Türkçe "vur" (vurmak fiilinin kökü) deyiminin biraz yozlaştırılmış şeklidir. Yozlaştırıldığı için de Türkçeden alındığı tanınmaz hale getirilmiştir.
warrior: Türkçede "savaşçı", "harpçi", "cenk eri", "asker" anlamlarındaki sözcüğün Türkçe "vur-eri-o-er" / "vuruyor" deyiminin birleştirilerek yozlaştırılmış halidir. "(bkz: Polat Kaya)"
through (thro, thru): Türkçede "bir yandan öbür yana", "bir başından öbür başına", "doğrucu" anlamlarındaki sözcük, Türkçenin "doğru" sözcüğünün yozlaştırılmasından yapılmıştır.
toss: Türkçede "atmak", "silkmek", "çalkalamak", "çalkandırmak" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "atı-" (atmak fiilinden) deyimiyle ilgili olduğu görülüyor.
treasure: Türkçede "hazine", "değerli şey", "biriktirilmiş eser" gibi anlamlara gelen sözcük, "tr-eas-u-re" şeklinde incelendiğinde Türkçenin "eser-tur-a" ("eserdur-o", "eserdir-o" anlamlarında) deyiminden alınıp yozlaştırıldığı ortaya çıkıyor. Treasure sözcüğünün ikinci bir anlamı da Türkçe "tur-eseri-a" ("tur-seri-o", "türk-eseri-o" anlamında) deyimden alınip yozlaştırılması ve aynı zamanda dünya müzelerinde toplanan eski paha biçilmez eserlerin eski "Türk/Turanî-eserleri" olduğu gerçeğini dile getirmesidir. Görüldüğü gibi Türkçedeki deyimler hasin bir şekilde kirilip dağıldıkdan sonra, Türkçeden uzak yeni sözcükler yapılmıştır.
true: Türkçede "gerçek", "doğru", "aru/ari", "katkısız", "safi" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin:
a) "doğru"
b) "aru-ti" (ariti, safı, katkısızdı anlamlarında) deyimlerinden alınıp yozlaştırılmıştır.
tuck: Türkçede "tikmek", "üstünü örtmek", "katkat etmek" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "tuka" (tikamak fiilinden "tika" sözcüğüyle eş anlamlı) deyiminden alınıp değiştirilmiştir.
turn: Türkçede "töndürmek", "döndürmek", "çevirmek" gibi anlamlara gelen sözcük, Türkçenin "tuner" (döner) deyimini yozlaştırılmış halidir.
vigilance: Türkçede "kanuni yetkisi olmadığı halde kanunu kendi eline alan", "vurmak için tetikte duran" gibi anlamlara gelen sözcüğün "vig-ilan-ce" şeklinde incelenmesi Türkçenin "öc-alanci" deyiminin yozlaştırılmış şekli olduğu görülür.
vigilante: Türkçede "öç almak için uyanık olan", "vurmak için tetikte duran" gibi anlamlara gelen sözcük "vig-ilan-te" şeklinde incelenmesi Türkçenin "öc-alan-ti" ("kanunu kendi eline aldı") deyimi olduğu açık bir şekilde ortaya çıkıyor.
war: Türkçede "savaş", "harp", "savaşmak", "harp etmek" anlamlarındaki sözcüğün Türkçe "vur" (vurmak fiilinin kökü) deyiminin biraz yozlaştırılmış şeklidir. Yozlaştırıldığı için de Türkçeden alındığı tanınmaz hale getirilmiştir.
warrior: Türkçede "savaşçı", "harpçi", "cenk eri", "asker" anlamlarındaki sözcüğün Türkçe "vur-eri-o-er" / "vuruyor" deyiminin birleştirilerek yozlaştırılmış halidir. "(bkz: Polat Kaya)"
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.