Bir zamanlar bilgisayar dergileri yüzeysel, acemi kullanıcılara yönelikti. En son çıkan donanım reklamlarına, Windows'a odaklanmış basit programlar ve birkaç sayfa diğer işletim sistemlerine yer vererek tekrar tekrar aynı dergiyi çıkarıyorlardı. Bilgisayar bilimi konularına yüzeysel değiniyor, hobi amaçlı kullanıcılara odaklanıyorlardı. Örneğin, Intel'in yeni çıkan CPU'sunun hızını öğrenebilirsiniz ancak CPU'nun tasarım derinliklerine inilmezdi. Her sayıda 30 sayfa printer karşılaştırma gibi sıkıcı konular vardı. 80'ler ve 90'lar bilgisayar dergiciliği açısından daha başarılıydı. 80'lerin başında ilk kez elektronik dergilerinde bilgisayar ile ilgili makaleler görmeye başladık. (bkz: Elo Elektronik) Benim yakından takip etmeme denk gelen ilk bilgisayar dergisi Commodore oldu. Yanlış hatırlamıyorsam 1986'da Tek Tek tarafından çıkarılan bu dergi 79 ay yayın hayatına devam ederek 1992'de sona erdi. Commodore dergisinin konsepti bugünün dergilerinden konular açısından çok daha zengindi. Assembly'den Basic'e "her seviyede" programlama sayfaları, çocuklara yapıştırılmayan oyun tanıtımları, önemli yerli-yabancı bilgisayar insanlarıyla röportajlar, demo sahne ve demo tanıtımları, bilgisayar ile ilgili kitapların tanıtımı, bilgisayar ve elektronik, (belki inanmayacaksiniz) bilgisayar ve felsefe hatta bunla ilgili çizgi romanlar... Commodore dergisi bilgisayarın o yoklukta keşfedilmesini sağlayan çok seçkin bir kesim tarafından devam ettirildi. Son yıllarda da Clique iyiden iyiye ele geçirmişti. O dönem Türkiye'de neredeyse sıfır denebilecek WAN'ların yokluğunda okuyucunun bilgisayar kültürünün en yoğun yaşandığı Avrupa ve ABD'den haberdar ediyor hatta orada gibi hissettiriyordu. Bilgisayarı sadece bir tüketim aracı olmaktan çıkarıp bir alt kültür haline sokmayı başardıklarını iddia edebilirim. Bugün hiçbir dergide bir bilgisayarın yaratılış hikayesi ve projede çalışan mühendislerin/programcıların samimi sohbetlerini okuyamıyoruz. 64'ler Almanya'da yayınlanan 64'er'in görünüşte kopya kelimesinin az kalacağı bir taklidi idi. Herhangi bir telif ödediğimini sanmıyorum. Logo için. Baştan sona Commodore ve Amiga oyun tanıtımlarıyla doluydu. Akla hayale sığmayacak yazım hataları (belki de yanlış yazdıkları oyun isimleri doğru yazdıklarından çoktur) mor üzerine yeşil gibi renk tercihleri bir yana bırakılarak dönemin şartlarında o kadar oyunu getirıp didik didik incelemek konusunda başarılı bir iş çıkardılar. Sanırım 1991'de yayın hayatlarına son verdiler. Amiga dünyası, Tunç Dindar'ın başını çektiği bir ekip tarafından çıkarılan vasattan hallice bir dergiydi. Commodore dergisindeki uluslararası olma hissinden çok daha yerel yaklaşıyorlardi. yine de zevkli dergiydi. Amiga dergisi, neredeyse tamamen Clique tarafından yönetilen çok çok kaliteli bir dergiydi. Yayın hayatı bir yıl falan herhalde. Bilgisayar Pazari, Türkiye'nin ilk Intel tabanlı işlemcileri hedef alan dergisiydi. Oldukça resmi ve diğer dergilerde var olan esprili ortamdan uzak daha bir kurumsal, daha bir sektörel moddaydı. PCworld, PC Magazine ve Byte dergilerinin 90'lar boyunca Türkiye'de çok kaliteli işler yaptığını iddia edebilirim. Byte'i ABD'deki orijinalinden lisanslayan İhlas, dergide bariz bir cemaatçilik hissettirse de orijinal dergiden çeviriler sayesinde OS 2, Linux, 3D gibi konularda yüzeyselden uzak ve epey derinlemesine yazılar okuyabiliyorduk. PCworld doğru hatırlıyorsam dönemin hitnetinden pek çok yazar barındırıyordu. PC Magazine de dolu doluydu. Yanında Zeplin oyun dergisi gelirdi, hatta bizim Spacetime Reality de yazardı orada Ve tabi ki Gameshow. Yaşça olgun ve neşeli tiplerin çıkardığı; bilgisayar oyun kültürüne yakışacak biçimde çok renkli, esprili ancak bir o kadar ciddi bir dergiydi. Mudavimi olmasam da ne zaman elime alsam özenilmiş sayfa tasarımlarını, oyunlara sadece bitirilmesi gereken zaman oldurgeci gözüyle bakmamalarını her zaman takdir etmiştim. Ne olduysa internet devriminin ardından oldu. Alakalı alakasız herkes PC alıp sohbet etmek istedi.. Bilgisayar dergileri aletin içini dişini didik didik eden insanlara değil antivirus kurmayı beceremeyen adamlara yönelik çıkmaya başladılar. Hani modifiye araba kültürü var, millet arabaların hızlarıyla göründükleriyle ilgilenir de, motorun nasıl çalıştığını merak etmez.. Aynı onlara benzedi. Geçmişe dair özlediğimiz konuların başında gelir eski bilgisayar dergisi ortamı.