Türkiye'de son zamanların en favori eğlencesi yaftalama. Evet, sana diyorum! "Lanet olası FETÖcü, pis Kürtçü, Tayyipçi, Atatürk düşmanı, din düşmanı, ISIS militanı, PKK'lı, vatan haini, faşist…" Daha sayayım mı? Bu listedeki birçok yafta kendi içinde çelişse de, Türkiye'de aynı anda hepsine sahip olabilmen gayet mümkün! Karşınızda yeni ulusal hobimiz: yaftalamak. Fikir mi tartışıyorsun? Karşıt bir düşünce mi var? Üzülme! Senin için mükemmel bir çözümümüz var: Karşındakini etiketleyip rahatlayabilirsin! Derinlemesine bilgiye mi sahip değilsin? Argüman mı üretemiyorsun? Hemen yaftala! Böylece kimse senin neyi savunamadığını fark edemez.
Yaftanın güzelliği de burada: Hangi konu olursa olsun, mutlaka uygun bir yafta bulabilirsin. Mesela biri çaya şeker mi atıyor? "Kesin LGBT'ci." Birisi devletin politikasını mı eleştiriyor? "Kesin FETÖcü." Artık senin vereceğin cevabın bir önemi yok; karşındaki seni etiketledi mi, geçmiş olsun!
Dürüst olmak gerekirse, bu mevcut eğitim sistemiyle yaftalama kültürünün düzeleceğine dair en ufak bir umudum yok. İnsanlar o kadar bilgi yoksunu ki, çaresiz kaldıkları noktada hemen bildikleri tek şey olan yaftaya sarılıyorlar. Ama yanlış anlaşılmasın, bu yeteneği de kendi başlarına keşfetmediler. Pek sevgili siyasetçilerimiz yıllardır topluma bunu ustaca öğretiyor.
Her ne kadar bu durumdan kurtulacağımıza dair çok umudum olmasa da, dilerim bir gün bu yaftalama hastalığı son bulur. Çünkü her yeni yafta, toplumdaki kutuplaşmayı daha da keskinleştiriyor. Sonunda herkes birbirine yaftalarla bakar hale geliyor, ön yargı ve nefret körükleniyor, en nihayetinde de toplumsal temellerimizin altına bu vesile ile yeni bir dinamit daha ekleniyor.
Yaftanın güzelliği de burada: Hangi konu olursa olsun, mutlaka uygun bir yafta bulabilirsin. Mesela biri çaya şeker mi atıyor? "Kesin LGBT'ci." Birisi devletin politikasını mı eleştiriyor? "Kesin FETÖcü." Artık senin vereceğin cevabın bir önemi yok; karşındaki seni etiketledi mi, geçmiş olsun!
Dürüst olmak gerekirse, bu mevcut eğitim sistemiyle yaftalama kültürünün düzeleceğine dair en ufak bir umudum yok. İnsanlar o kadar bilgi yoksunu ki, çaresiz kaldıkları noktada hemen bildikleri tek şey olan yaftaya sarılıyorlar. Ama yanlış anlaşılmasın, bu yeteneği de kendi başlarına keşfetmediler. Pek sevgili siyasetçilerimiz yıllardır topluma bunu ustaca öğretiyor.
Her ne kadar bu durumdan kurtulacağımıza dair çok umudum olmasa da, dilerim bir gün bu yaftalama hastalığı son bulur. Çünkü her yeni yafta, toplumdaki kutuplaşmayı daha da keskinleştiriyor. Sonunda herkes birbirine yaftalarla bakar hale geliyor, ön yargı ve nefret körükleniyor, en nihayetinde de toplumsal temellerimizin altına bu vesile ile yeni bir dinamit daha ekleniyor.