Türkiye'de Kadınlara Yapılan Pozitif Ayrımcılık
Üniversite hayatı boyunca herhangi bir ayrımcılık yaşanmıyor. Ancak mezun olduktan sonra sistematik olarak haksızlıklar baş gösteriyor. İlk olarak askerlik konusunda erkekler, ya ömürlerinin bir parçasını ya da parasını zorunlu olarak vermek durumunda kalıyorlar. İkinci olarak, izin hakları ve emeklilik yaşı konusunda kadınların daha fazla hakka sahip olmalarına rağmen, erkeklerden daha erken emekli oluyorlar ve genellikle daha ağır işlerde çalışıyorlar. Üçüncü olarak, evlilik hakları konusunda; çoğu zaman boşanan çiftlerin durumundan kaynaklı erkekler ezilirken, kadınlar kayırılıyor. Peki ya kadın erkek eşitti, değil mi? Son olarak, özgürlük alanıyla ilgili olarak; kadınlar "ben özgürüm, hiç kimse bana karışamaz" derken, erkekler birçok kısıtlamayla karşı karşıya kalabiliyor. Mesela, bir kadın istediğini giyebileceğini söylerken, erkeklere bakmamalarını emrediyor, aksi takdirde "abaza" olarak nitelendiriliyorlar. Eğer sen istediğin gibi dışarıda giyinebiliyorsan, herkes de istediği yere bakabilmeli. Sonuç olarak, bu ülkede kadınlara fazladan pozitif ayrımcılık yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Kadın-erkek eşitliği adı altında, aslında erkeklerin ezildiği bir ülke haline gelmeye başladık.
Üniversite hayatı boyunca herhangi bir ayrımcılık yaşanmıyor. Ancak mezun olduktan sonra sistematik olarak haksızlıklar baş gösteriyor. İlk olarak askerlik konusunda erkekler, ya ömürlerinin bir parçasını ya da parasını zorunlu olarak vermek durumunda kalıyorlar. İkinci olarak, izin hakları ve emeklilik yaşı konusunda kadınların daha fazla hakka sahip olmalarına rağmen, erkeklerden daha erken emekli oluyorlar ve genellikle daha ağır işlerde çalışıyorlar. Üçüncü olarak, evlilik hakları konusunda; çoğu zaman boşanan çiftlerin durumundan kaynaklı erkekler ezilirken, kadınlar kayırılıyor. Peki ya kadın erkek eşitti, değil mi? Son olarak, özgürlük alanıyla ilgili olarak; kadınlar "ben özgürüm, hiç kimse bana karışamaz" derken, erkekler birçok kısıtlamayla karşı karşıya kalabiliyor. Mesela, bir kadın istediğini giyebileceğini söylerken, erkeklere bakmamalarını emrediyor, aksi takdirde "abaza" olarak nitelendiriliyorlar. Eğer sen istediğin gibi dışarıda giyinebiliyorsan, herkes de istediği yere bakabilmeli. Sonuç olarak, bu ülkede kadınlara fazladan pozitif ayrımcılık yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Kadın-erkek eşitliği adı altında, aslında erkeklerin ezildiği bir ülke haline gelmeye başladık.