Bir insanın okuduğunu anlaması için belirli bir bilgi birikimi, altyapısı, donanımı gerekir. Ergen çocuklarınız okuduğunu anlamakta sorun yaşıyorsa kendisine mutlaka yardımcı olun. Örneğin klasik edebiyat bir roman okuyup anlamada sorun yaşıyorsa ona önce klasik edebiyat kısa öykülerini önerin. Zamanla hacimli romanları okuyup anlama yeteneği gelişir. Yakın bir tanıdığım yıllardır hiç kitap okumadığını söyledi. Bir kitap verdim. 1 ay sonra öğrendim ki hala 17. sayfadaymış. Sebebi okuduğunu anlayamadığını söyledi. Yıllardır kitap okumayan birisi için bu durum endişe verici.
Kitap okumanın yanında analitik düşünme, okuduğuna eleştirel gözle bakabilme, yazılan her şeyin tamamen doğru olmayabileceğini öğretmek önemlidir. Okunan her kitap insanda yeni ufuklar, farkındalıklar kazandırabilir. İyi bir kitap iyi bir arkadaştır. Bilim ve teknoloji kitaplarını okuyup anlayabilmek üst seviye bilgi gerektirir. Bizde çoğu insan elektronik cihazların kullanım kılavuzunu bile okumaya üşenir. Çünkü sürekli aynı satırları okuduğu halde bir türlü anlayamaz. Kurcalaya kurcalaya sonunda tüm fonksiyonlar olmasa bile bazı temel şeyleri öğrenir. Televizyon kumandasındaki bazı tuşların ne işe yaradığını bilmeyen çok sayıda insan vardır. OECD bizi %40 olarak betimlemiş. Bence kibarlık etmiş. Değil okuduğunu anlama, söylediğiniz şeyi bile anlamakta zorlanan ya da lafı kıçından anlayan milyonlarca kişi var bu ülkede. Kanıtı da 22 senedir bu iktidarı, bu muhalefet partilerini, 21. yy bilim ve teknoloji çağında bu milletin sırtında taşıması... Okuduğunu anlayan bir millet olsaydı şu anki Türkiye'nin konumu farklı olurdu. Çağdaş yaşam tarzını benimsemiş uygar dünya liginden düşmemiş olurduk. Bizim millet okumaz. Sürü psikolojisine sahiptir. Açma yandaş kanalı, duyduğu palavraları gerçek zannedip hazmeder. Sonra her şeyi tastamam biliyor zanneder kendini... Yani araştırma yapıp gerçeğin peşine düşmez. Özellikle din ile mental olarak köleleştirilmiş cehaletin izlediği, benimsediği yoldur bu.
Kitap okumanın yanında analitik düşünme, okuduğuna eleştirel gözle bakabilme, yazılan her şeyin tamamen doğru olmayabileceğini öğretmek önemlidir. Okunan her kitap insanda yeni ufuklar, farkındalıklar kazandırabilir. İyi bir kitap iyi bir arkadaştır. Bilim ve teknoloji kitaplarını okuyup anlayabilmek üst seviye bilgi gerektirir. Bizde çoğu insan elektronik cihazların kullanım kılavuzunu bile okumaya üşenir. Çünkü sürekli aynı satırları okuduğu halde bir türlü anlayamaz. Kurcalaya kurcalaya sonunda tüm fonksiyonlar olmasa bile bazı temel şeyleri öğrenir. Televizyon kumandasındaki bazı tuşların ne işe yaradığını bilmeyen çok sayıda insan vardır. OECD bizi %40 olarak betimlemiş. Bence kibarlık etmiş. Değil okuduğunu anlama, söylediğiniz şeyi bile anlamakta zorlanan ya da lafı kıçından anlayan milyonlarca kişi var bu ülkede. Kanıtı da 22 senedir bu iktidarı, bu muhalefet partilerini, 21. yy bilim ve teknoloji çağında bu milletin sırtında taşıması... Okuduğunu anlayan bir millet olsaydı şu anki Türkiye'nin konumu farklı olurdu. Çağdaş yaşam tarzını benimsemiş uygar dünya liginden düşmemiş olurduk. Bizim millet okumaz. Sürü psikolojisine sahiptir. Açma yandaş kanalı, duyduğu palavraları gerçek zannedip hazmeder. Sonra her şeyi tastamam biliyor zanneder kendini... Yani araştırma yapıp gerçeğin peşine düşmez. Özellikle din ile mental olarak köleleştirilmiş cehaletin izlediği, benimsediği yoldur bu.