Türkiye'de suçların artmasının asıl nedenleri arasında, emekli vatandaşların zor durumu, depremzede insanların yaşadığı sıkıntılar, esnafa verilen kredilerin faizlerinin artırılması, yüksek enflasyonun getirdiği ekonomik zorluklar, kredi kartı borçlarının artması, ev sahipleri ile kiracıların yaşadığı sorunlar ve devletin tasarruf tedbirleri alması gibi sebepler bulunmaktadır. Bu zorlu ekonomik koşullar altında toplum, hem ekonomik sıkıntılarla mücadele ederken hem de çeşitli platformlarda tartışılan anayasa gibi konularla motive edilmeye çalışılarak suçlar işlenmeye teşvik ediliyor gibi bir algı oluşturulmaktadır. Can güvenliğinin olmadığı düşüncesine kapılmak için çaba gösteriliyor ve hatta darbe söylentileri bile bu korkuyu artırmak amacıyla kullanılıyor. Toplum, ekonomik zorluklar yüzünden birbirlerini suçlayarak birbirine karşı düşmanlık beslemeye teşvik ediliyor gibi bir algı oluşturuluyor. Bu durum, daha sert ceza yasalarını meşrulaştırmak için kullanılan bir strateji gibi görünmektedir. Sonuç olarak, adalet yerine ölümün arttığı bir ülkede yeni anayasa ve yasaların halkın çıkarlarına uygun olmadığı açık bir şekilde ortadadır. Ekonomik durum kötüleştikçe, zenginlerin daha da zenginleştiği ve güçlerini pekiştirmek için anayasa ve yasaları manipüle etmeye çalıştıkları görülmektedir. Otoriter rejimlerin kazandığı bir ortamda, halkın refahı her zaman göz ardı edilmektedir.