Her toplumun daha iyi bir seviyeye ulaşması için çözmesi gereken problemler olabilir. 2024 yılı Türkiye'sine baktığımızda, bu problemlerin listesinin uzun olduğunu görebiliriz. Ancak, çoğunun kısa vadede çözülebilecek ve faydalarının orta ve uzun vadede görülebilecek nitelikte olduğunu söylemek gerekir. Önemli olan, bu sorunların öncelikle farkında olmaktır. Sorunları tariflemeden, bunların çözümünü uygulamak ve başarı elde etmek zordur.
Gelir eşitsizliğinin artması, emek ile sermaye elde etmenin zorlaşması veya buna olan inancın azalması, çocuk sahibi olmaya yönelik olan isteğin ekonomik nedenler ile azalması, tabela üniversitelerinin sayısının artması, eğitim içeriğinin yeterli olmaması, eğitim müfredatında toplumsal mutabakat, bilim ve kültür unsurları göz önüne alınmadan yapılan sürekli değişiklikler, adalet sisteminden çürük elmaların ayıklanmaması, kamu pozisyonlarında görev alan ve işini düzgün yapmayan kişilere görevlerinden el çektirilmemesi, siyasette sürekli aynı kişilerin yer alması, siyasete gelir elde amaçlı girilmesi, devlet yapılarında bağımsız denetim yapısının işlememesi ve şeffaflığın olmadığına inanılması, vergilerin adaletsizce tahsil edilmesi, vergi denetimlerinin işe yaramaması, insanların hata yaptıklarını kabullenmemesi, bilmedikleri konularda bilmiyorum deme alışkanlıklarının olmaması, başkalarının yorumlarını copy/paste kendi bakış olarak kabul etme yatkınlığı, barınma krizinin önünü alacak politikaların işletilmemesi, iklim değişikliklerine bağlı olarak büyük metropollerin kuraklık riski ile mücadele politikalarının belirlenmemiş olması, toplu taşımanın yetersiz olması, insanların 1 saatten fazla ev-iş yeri arasında tek yön zaman harcaması, yaz/kış saati uygulamasına geri dönülmesi konusunun hiç tekrar değerlendirilmemesi, büyük şehirlerde yeşil alanların yok edilmiş olması, sokaklardaki-ormanlardaki köpek çeteleri problemi, buna ilişkin problem çözümünde bile toplumun birbiri ile çatışması, servet aktarımındaki vergilerin yüksek olmaması, servetin ölüm sonrası murislere dağıtılması sonucunda oluşan ailevi problemler veya ekilebilir alanların paylaşılması sonucu toprak büyüklüğünün verimsiz boyutlara inmesi, gayrimenkulün bir yatırım aracı olarak görülmesi, bu algının değişmesi için vergi politikalarının bulunmaması, esnek çalışma/evden çalışma şekillerinin bırakılarak tekrar insanların ofislere tıkılması, trafik ve otopark sorununa çözüm olması adına topluma yansıyan hiç bir araştırma çalışması olmaması ve sahaya yansıyan düzenlemelerin bulunmaması.
Gelir eşitsizliğinin artması, emek ile sermaye elde etmenin zorlaşması veya buna olan inancın azalması, çocuk sahibi olmaya yönelik olan isteğin ekonomik nedenler ile azalması, tabela üniversitelerinin sayısının artması, eğitim içeriğinin yeterli olmaması, eğitim müfredatında toplumsal mutabakat, bilim ve kültür unsurları göz önüne alınmadan yapılan sürekli değişiklikler, adalet sisteminden çürük elmaların ayıklanmaması, kamu pozisyonlarında görev alan ve işini düzgün yapmayan kişilere görevlerinden el çektirilmemesi, siyasette sürekli aynı kişilerin yer alması, siyasete gelir elde amaçlı girilmesi, devlet yapılarında bağımsız denetim yapısının işlememesi ve şeffaflığın olmadığına inanılması, vergilerin adaletsizce tahsil edilmesi, vergi denetimlerinin işe yaramaması, insanların hata yaptıklarını kabullenmemesi, bilmedikleri konularda bilmiyorum deme alışkanlıklarının olmaması, başkalarının yorumlarını copy/paste kendi bakış olarak kabul etme yatkınlığı, barınma krizinin önünü alacak politikaların işletilmemesi, iklim değişikliklerine bağlı olarak büyük metropollerin kuraklık riski ile mücadele politikalarının belirlenmemiş olması, toplu taşımanın yetersiz olması, insanların 1 saatten fazla ev-iş yeri arasında tek yön zaman harcaması, yaz/kış saati uygulamasına geri dönülmesi konusunun hiç tekrar değerlendirilmemesi, büyük şehirlerde yeşil alanların yok edilmiş olması, sokaklardaki-ormanlardaki köpek çeteleri problemi, buna ilişkin problem çözümünde bile toplumun birbiri ile çatışması, servet aktarımındaki vergilerin yüksek olmaması, servetin ölüm sonrası murislere dağıtılması sonucunda oluşan ailevi problemler veya ekilebilir alanların paylaşılması sonucu toprak büyüklüğünün verimsiz boyutlara inmesi, gayrimenkulün bir yatırım aracı olarak görülmesi, bu algının değişmesi için vergi politikalarının bulunmaması, esnek çalışma/evden çalışma şekillerinin bırakılarak tekrar insanların ofislere tıkılması, trafik ve otopark sorununa çözüm olması adına topluma yansıyan hiç bir araştırma çalışması olmaması ve sahaya yansıyan düzenlemelerin bulunmaması.