Artık bu ülkeden gitmeye and içtim. Gittim danışmanlık firmasıyla da anlaştım, 1 yılımı sadece dil kursuma ayıracağım ve artık bu coğrafyanın insanından kurtulmak için herşeyimi vereceğim. Böyle olmasını hiç istemezdim, daha 25 yaşındayım ve ülkede %5 lik bir kısım harici benim jenerasyonumda maddi ve manevi olarak mutlu olmak haram oldu. Karakterim ve yapım zaten bu ülkeye uygun değildi, dini inancım olmasa da etik değerlerime her zaman bağlıydım, iyi bir insan olmayı seviyordum, ama artık gerçekten bu ülkenin değişmeyeceğini anladığım gibi, kendimin de değiştiğini fark ediyorum. Normalde sağlıkçıyım fakat kendimi pazarlama ve hizmet sektöründe yetenekli gördüğüm ve bu alanda gerçekten keyif aldığım için 6 yıldır işletme sahibiydim ve sahip olduğum herşeyi sıfır değil eksiden yaptım, yapmaya çalıştım. Ama bu ülke 18 yaşından 25 yaşına kadar kendisini ve ailesini ayaklar üzerinde tutmaya çalışan, ahlaklı davranmaya çalışan vatandaşına eşek yüküyle vergi, banka borçları ve 6 yıllık bir enkaz dışında hiçbirşey bırakmadı, geçen yıl ilk açtığım işletmemi, 3 ay önce de ikinci şubemi kapattım. Dedim ki bana ekmek mi yok, iş beğenmiyoruz ya, iş bulur çalışırım. Gerçekten hayatımda çok zorluk gördüm ama şu son 3 ay kadar zorlandığım bir dönem olmadı, bakın gerçekten iş yok. Herkes asgari ücretle sizi kendisine köle yapma peşinde, hastaneler 6 yıldır hemşirelik yapmıyorum diye almak istemiyor. İlk başlarda kendimi daha fazla bunalıma sokup, intihar gibi saçma düşüncelere girdim, ama sonrasında anladım ki ben gerçekten bunu haketmiyorum, benim yaşımda bu kadar sıkıntı çekip, yaşını yaşayamayan, sıkıntılar içinde boğuşan kimse haketmiyor. Bu ülke bana ve benim gibi gençliğini bu ülkede yakmış herkese türkiye cumhuriyeti bir gençlik borçlu, ama ben borcunu dahi istemiyorum, tek istediğim artık buralardan gidip sadece standart bir hayat yaşamak, kendini çıkmazda hisseden herkese de tek tavsiyem dil öğrenip bu coğrafyadan gitmesi olur, çünkü ben şuan sadece buna tutunabiliyorum.