3 yıl önce siktir olup gitmiş biri olarak en son 2 yıl önce durum güncellemesi girmişim. Hazır başlık biraz canlıyken bir güncelleme daha gireyim. Başlamadan önce bu başlıktaki girdilerime bakmak isterseniz giriş - gelişme - sonuç şeklinde aşağı bırakıyorum!(bkz: türkiye'den siktir olup gitmek/@bezdarniy)
Sevgili günlük, şaka şaka ekşi sözlük ahalisi pardon az biraz kalmış aklı başında olan ekşi sözlük ahalisi; yurt dışına siktir olup gitmeyi 43 yaşında başarmış bir biraz olarak özellikle gençlere diyorum kaçıp kurtarın kendinizi. Şimdiye kadar düşünmediyseniz mutlaka ama mutlaka bir yurt dışı tecrübesi yaşayın. Çünkü türkiyedeyken kıyas yapamıyorsunuz. Ben amerika'ya siktir olanlardanım. Bana göre dünyadaki sikrit olup gidilecek 1 numaralı ülkedir. Amerika başlığında her bokoloklar tarafımdan her gün batırılan, ülkeye geldiğinizde ilk bir kaç ayda bu ülkenin dağılacağını batacağını bir zamanlar düşünmüşseniz bile o düşünceden kurtuluyorsunuz! Öyle hangi şehir, hangi eyalet tavsiyelerinde bulunmayacağım. Sadece nasıl bir hayat istediğinize karar verip o şekilde eyalet ve şehir seçimi yapabilirsiniz. Ben sakin bir hayat seçtiğim için kuzey doğu eyaletlerinden birine geldim. Hem doğa hem iklim, insanlar ve saire beklentimin çok çok üzerinde!
3 yılda ne mi yaptım. Buraya geldiğimde cebimde 15 yıl çalıştığım firmadan aldığım tazminat param vardı sadece o da yaklaşık 13k kadar idi. Anlayacağınız ev tutma ve olmazsa olmaz araba aldıktan sonra elde pek bişey kalmadı. Neyseki hemen herkesin dalga geçtiği düşük profil kabul ettiği doordash te yemek dağıtma işine başladım. Derken böylece düzen oluşturmaya başladım. Ailem ile geldiğim için sevdiğim bütün insanları yanıma aldığım için daha buraya geliğimiz ilk günü huzuru bulduk diyebilirim. Kızım buraya geldiğinde lise 2 deydi sınıf kaybı yaşamadan liseyi bitirdi, istediği üniversitede istediği bölüme yerleşti ve artık 2. sınıf öğrencisi. Üniversiteden tam burslu olarak kabul aldı. 2. sınıfa geçerken de 4 üzerinden ortalaması 3,96 ile rektör şeref listedi dedikleri listeye girerek bursunu devam ettirdi. Hem okula gitti hemde part time çalışarak artık bize yük olmamakla birlikte kendine kredi ile 0km türkiyede 3 milyon değeri olan araca biniyor kendisi kredisini ödüyor. Hem okuyor hemde çalışarak kendini 18 yaşına giriği günden beri geçindiriyor. Oğlum orta okul öğrencisi olarak geldi şimdi lise 3 e geçti ve yıl sonu yapılan devlet sınavlarında eyalet sıralamasına girdiğinden dolayı halihazırda birçok üniversitenin radarına girmiş durumda, eve hergün üniversitelerden mektup gelmeye başladı. Bakalım en çok bursu veren düdüğü çalar.
*Türkiye'deki 43 yıllık hayatımda ve profesyonel olarak son 15 yılımı yönetici olarak çalışmama rağmen hiç ev alma aşamasına gelememiştim ki geçen yıl mayıs ayında kendi evimize taşındık. Ev demişken basement dahil edersek 4 katlı, 3 banyolu, iki salonlu, oyun odası, çalışma odası 3 yatak odası olan 2200 metre kare bahçeli arka bahçesi gölete sınır olan mütevazi bir ev işte, istanbulda ki gibi toplam 75 metre kare kulanım alanı olan 3 oda salon evimizeden hallice işte*
Biz buraya çocukların gelecekleri için geldik ki görünen o ki evet onlar kendi geleceklerini geldiğimiz günden itibaren dizayn etmeye başladılar ki bunun ayıya, dayıya ihtiyaç duymadılar ve duymayacaklar. Sistem onları kendisi buluyor zaten. Ben ve eşim de çalışıyoruz ama hani ahım çahım bişey yaptığım yok. Ben hala aynı işi yapıyorum çünkü başka işler bunun gibi bir kazanç ve serbest zaman sağlamıyor. Kendimin patronuyum. Eşim diş kliniğinde çalışıyor ama haftalık 40 saat çalışması evin taksidini çıkartıyor. O da bize yetiyor. Türkiyedeyken pazarım dahil neredeyse haftanın 7 günü nerde olursam olim sürekli iş ile yatıp iş ile kalkıyordum. Patronum daha zengin olsun diye çırpınıyordum. Stresten ne saç kaldı başımda ne diş. Neyseki burada stres falan gitti saçın yarısını kurtardık.
*Dişlerde işte eşim sayesinde bayağı yüklü indirimle yavaş yavaş yerine koyuyoruz.*
Umarım bu güncellemem size iyi bir motivasyon sağlar. Kaçıp kurtulun. Türkiye'de ahlaki çöküntünün sonu yok. Daha da kötü olacak. Belki ekonomi düzelir ama bitik ahlaktan, eğitimden, hukuktan dolayı hak edenenin hakkını alması yakın bir zamanda olmayacak.
Sevgili günlük, şaka şaka ekşi sözlük ahalisi pardon az biraz kalmış aklı başında olan ekşi sözlük ahalisi; yurt dışına siktir olup gitmeyi 43 yaşında başarmış bir biraz olarak özellikle gençlere diyorum kaçıp kurtarın kendinizi. Şimdiye kadar düşünmediyseniz mutlaka ama mutlaka bir yurt dışı tecrübesi yaşayın. Çünkü türkiyedeyken kıyas yapamıyorsunuz. Ben amerika'ya siktir olanlardanım. Bana göre dünyadaki sikrit olup gidilecek 1 numaralı ülkedir. Amerika başlığında her bokoloklar tarafımdan her gün batırılan, ülkeye geldiğinizde ilk bir kaç ayda bu ülkenin dağılacağını batacağını bir zamanlar düşünmüşseniz bile o düşünceden kurtuluyorsunuz! Öyle hangi şehir, hangi eyalet tavsiyelerinde bulunmayacağım. Sadece nasıl bir hayat istediğinize karar verip o şekilde eyalet ve şehir seçimi yapabilirsiniz. Ben sakin bir hayat seçtiğim için kuzey doğu eyaletlerinden birine geldim. Hem doğa hem iklim, insanlar ve saire beklentimin çok çok üzerinde!
3 yılda ne mi yaptım. Buraya geldiğimde cebimde 15 yıl çalıştığım firmadan aldığım tazminat param vardı sadece o da yaklaşık 13k kadar idi. Anlayacağınız ev tutma ve olmazsa olmaz araba aldıktan sonra elde pek bişey kalmadı. Neyseki hemen herkesin dalga geçtiği düşük profil kabul ettiği doordash te yemek dağıtma işine başladım. Derken böylece düzen oluşturmaya başladım. Ailem ile geldiğim için sevdiğim bütün insanları yanıma aldığım için daha buraya geliğimiz ilk günü huzuru bulduk diyebilirim. Kızım buraya geldiğinde lise 2 deydi sınıf kaybı yaşamadan liseyi bitirdi, istediği üniversitede istediği bölüme yerleşti ve artık 2. sınıf öğrencisi. Üniversiteden tam burslu olarak kabul aldı. 2. sınıfa geçerken de 4 üzerinden ortalaması 3,96 ile rektör şeref listedi dedikleri listeye girerek bursunu devam ettirdi. Hem okula gitti hemde part time çalışarak artık bize yük olmamakla birlikte kendine kredi ile 0km türkiyede 3 milyon değeri olan araca biniyor kendisi kredisini ödüyor. Hem okuyor hemde çalışarak kendini 18 yaşına giriği günden beri geçindiriyor. Oğlum orta okul öğrencisi olarak geldi şimdi lise 3 e geçti ve yıl sonu yapılan devlet sınavlarında eyalet sıralamasına girdiğinden dolayı halihazırda birçok üniversitenin radarına girmiş durumda, eve hergün üniversitelerden mektup gelmeye başladı. Bakalım en çok bursu veren düdüğü çalar.
*Türkiye'deki 43 yıllık hayatımda ve profesyonel olarak son 15 yılımı yönetici olarak çalışmama rağmen hiç ev alma aşamasına gelememiştim ki geçen yıl mayıs ayında kendi evimize taşındık. Ev demişken basement dahil edersek 4 katlı, 3 banyolu, iki salonlu, oyun odası, çalışma odası 3 yatak odası olan 2200 metre kare bahçeli arka bahçesi gölete sınır olan mütevazi bir ev işte, istanbulda ki gibi toplam 75 metre kare kulanım alanı olan 3 oda salon evimizeden hallice işte*
Biz buraya çocukların gelecekleri için geldik ki görünen o ki evet onlar kendi geleceklerini geldiğimiz günden itibaren dizayn etmeye başladılar ki bunun ayıya, dayıya ihtiyaç duymadılar ve duymayacaklar. Sistem onları kendisi buluyor zaten. Ben ve eşim de çalışıyoruz ama hani ahım çahım bişey yaptığım yok. Ben hala aynı işi yapıyorum çünkü başka işler bunun gibi bir kazanç ve serbest zaman sağlamıyor. Kendimin patronuyum. Eşim diş kliniğinde çalışıyor ama haftalık 40 saat çalışması evin taksidini çıkartıyor. O da bize yetiyor. Türkiyedeyken pazarım dahil neredeyse haftanın 7 günü nerde olursam olim sürekli iş ile yatıp iş ile kalkıyordum. Patronum daha zengin olsun diye çırpınıyordum. Stresten ne saç kaldı başımda ne diş. Neyseki burada stres falan gitti saçın yarısını kurtardık.
*Dişlerde işte eşim sayesinde bayağı yüklü indirimle yavaş yavaş yerine koyuyoruz.*
Umarım bu güncellemem size iyi bir motivasyon sağlar. Kaçıp kurtulun. Türkiye'de ahlaki çöküntünün sonu yok. Daha da kötü olacak. Belki ekonomi düzelir ama bitik ahlaktan, eğitimden, hukuktan dolayı hak edenenin hakkını alması yakın bir zamanda olmayacak.