Türkiye'nin %90'ı Dönme mi? Celal Şengör'ün İddiası ve Gerçekler
Son dönemde sosyal medyada ve forumlarda sıkça tartışılan bir konu var: Türkiye'nin etnik yapısına dair Celal Şengör'ün iddiaları. Şengör, Devrim Sevimay'a verdiği röportajda, "Türkiye'nin yüzde 90'ı etnik olarak Türk değil, hepimiz dönmeiz" demiş ve bu sözler büyük tepki çekmişti.
Bu iddiaya yanıt olarak, birçok kullanıcı Şengör'ün sözlerinin gökten uydurulmadığını, röportajın ilgili bölümüne dikkat çekti. Röportajda, Şengör şu ifadeleri kullanıyor: "Marx’ın dedikleri zırvadır. Türkiye’de sınıf mücadelesi yoktur. Türkiye’nin en büyük sınıfı, dönmelerdir. Yüzde 90’ı dönme. Hepimiz dönmeiz."
Peki, bu iddialar ne kadar gerçekçi? Celal Şengör'ün sözlerini değerlendirmek ve Türkiye'nin etnik yapısına dair gerçekleri ortaya koymak önemli. Öncelikle, "dönme" kelimesinin burada nasıl kullanıldığına dikkat çekmek gerekiyor. Şengör, "dönme" terimini etnik bir kimlik olarak değil, sosyo-ekonomik bir statü olarak kullanıyor.
Türkiye'nin etnik yapısı konusunda saygın birçok kurum ve araştırmacı çalışma yürütmüş ve veriler elde etmiş durumda. Bu verilere göre, Türkiye'deki etnik gruplar arasında baskın bir grup yok ve ülke genelinde çeşitli etnik kökenlere sahip vatandaşlar yaşıyor.
Şengör'ün iddialarının gerçeklerle uyuşmadığını gösteren en belirgin örnek, Türkiye'deki nüfus dağılımına bakıldığında görülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son verilerine göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık %70'i Türk, %18'i Kürt, %6'sı Zaza ve diğer etnik gruplardan oluşuyor. Bu rakamlar, Şengör'ün "yüzde 90 dönme" iddiasını yalanlıyor.
Ayrıca, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısına baktığımızda, toplumun büyük bir kısmının orta sınıf ve üzerinde yer aldığı görülüyor. Bu durum, Şengör'ün "dönme" kavramıyla tanımladığı statüye uymuyor. Elbette, ekonomik eşitsizlikler ve sosyal adaletsizlikler mevcut, ancak bunları "dönme" olarak tanımlamak doğru olmaz.
Sonuç olarak, Celal Şengör'ün Türkiye'nin etnik yapısı ve sosyo-ekonomik durumu hakkındaki iddiaları gerçekleri yansıtmıyor. Bu tür tartışmalar, dikkat çekmek ve gündemde kalmak için kullanılan popülist yaklaşımlar olarak görülmeli. Gerçekler, Türkiye'nin çok çeşitli bir etnik yapıya sahip bir ülke olduğu ve toplumun büyük bir kısmının orta sınıf ve üzerinde yer aldığı gösteriyor. Tartışmalar ve değerlendirmeler yaparken, her zaman gerçeklere ve güvenilir kaynaklara başvurmak önemlidir.
Son dönemde sosyal medyada ve forumlarda sıkça tartışılan bir konu var: Türkiye'nin etnik yapısına dair Celal Şengör'ün iddiaları. Şengör, Devrim Sevimay'a verdiği röportajda, "Türkiye'nin yüzde 90'ı etnik olarak Türk değil, hepimiz dönmeiz" demiş ve bu sözler büyük tepki çekmişti.
Bu iddiaya yanıt olarak, birçok kullanıcı Şengör'ün sözlerinin gökten uydurulmadığını, röportajın ilgili bölümüne dikkat çekti. Röportajda, Şengör şu ifadeleri kullanıyor: "Marx’ın dedikleri zırvadır. Türkiye’de sınıf mücadelesi yoktur. Türkiye’nin en büyük sınıfı, dönmelerdir. Yüzde 90’ı dönme. Hepimiz dönmeiz."
Peki, bu iddialar ne kadar gerçekçi? Celal Şengör'ün sözlerini değerlendirmek ve Türkiye'nin etnik yapısına dair gerçekleri ortaya koymak önemli. Öncelikle, "dönme" kelimesinin burada nasıl kullanıldığına dikkat çekmek gerekiyor. Şengör, "dönme" terimini etnik bir kimlik olarak değil, sosyo-ekonomik bir statü olarak kullanıyor.
Türkiye'nin etnik yapısı konusunda saygın birçok kurum ve araştırmacı çalışma yürütmüş ve veriler elde etmiş durumda. Bu verilere göre, Türkiye'deki etnik gruplar arasında baskın bir grup yok ve ülke genelinde çeşitli etnik kökenlere sahip vatandaşlar yaşıyor.
Şengör'ün iddialarının gerçeklerle uyuşmadığını gösteren en belirgin örnek, Türkiye'deki nüfus dağılımına bakıldığında görülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son verilerine göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık %70'i Türk, %18'i Kürt, %6'sı Zaza ve diğer etnik gruplardan oluşuyor. Bu rakamlar, Şengör'ün "yüzde 90 dönme" iddiasını yalanlıyor.
Ayrıca, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısına baktığımızda, toplumun büyük bir kısmının orta sınıf ve üzerinde yer aldığı görülüyor. Bu durum, Şengör'ün "dönme" kavramıyla tanımladığı statüye uymuyor. Elbette, ekonomik eşitsizlikler ve sosyal adaletsizlikler mevcut, ancak bunları "dönme" olarak tanımlamak doğru olmaz.
Sonuç olarak, Celal Şengör'ün Türkiye'nin etnik yapısı ve sosyo-ekonomik durumu hakkındaki iddiaları gerçekleri yansıtmıyor. Bu tür tartışmalar, dikkat çekmek ve gündemde kalmak için kullanılan popülist yaklaşımlar olarak görülmeli. Gerçekler, Türkiye'nin çok çeşitli bir etnik yapıya sahip bir ülke olduğu ve toplumun büyük bir kısmının orta sınıf ve üzerinde yer aldığı gösteriyor. Tartışmalar ve değerlendirmeler yaparken, her zaman gerçeklere ve güvenilir kaynaklara başvurmak önemlidir.