Türkiye, gücü elinde bulunduranların güçsüzleri ezdiği bir ülke olarak bilinir. Aslında Türkiye, sosyolojik analizler için oldukça zengin bir kaynaktır. Burası, zenginlerin, eğitimlilerin, yöneticilerin, patronların, zeki kişilerin ve sanatçıların, orta ve düşük seviyedeki insanları kolayca ezdiği bir ülkedir. Komplekslere sahip, doğuştan bozuk psikolojiye, çarpık duygulara ve sağlıksız zihinlere ev sahipliği yapan bir ülkedir. Doğu ve Batı kültürü arasında sıkışıp kalan insanlar, sağlıklı olmayan duyguları ve düşünceleri benimserler. Türk insanının üzerinde her iki medeniyetin de izleri bulunmasına rağmen, bu durum onları tehlikeli bir noktaya taşır. Sürekli olarak Türklükten bahseden ve övünen ancak eski Türklere yakışmayan bir yaşam tarzı benimseyen insanlarla dolu bir ülkedir. 85 milyon insanın bulunduğu Türkiye'de tanıdığım binlerce insan arasında sadece bir avuç doğru dürüst insan olduğunu görmek, aslında dünya genelinde yaygın bir sorunun varlığını gösterir.