Uğur Meleke: Futbol ve Adalet
Sonunda beklenen karar açıklandı. UEFA'nın uzun bir süredir üzerinde düşündüğü, tartışma yaratan futbol adaleti konusunda nihai kararını verdiği gün geldi çattı. Bu kararın ardından geriye dönüp bakıldığında, futbol camiasında büyük yankı uyandıran olayların üzerinden tam 724 gün geçtiğini görüyoruz. Bu süreçte dünya çapında önemli olaylar yaşandı, ancak UEFA hala 2010-2011 sezonundaki şike skandalının ardından neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremedi.
UEFA'nın karar sürecinde yaşadığı aksaklıklar ve sonuca varamaması, futbol camiasında büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Neden bu kadar uzun sürdü, neden şahıslar hala net cezalar alamadı, neden günahsızlar ceza görüyor; tüm bu sorular dikkat çekmekte. Zamanında gerekli adımlar atılmış olsaydı belki de bugün bu belirsizliklerle uğraşmak zorunda kalmayacaktık.
Adaletin gecikmesi, adalete olan güveni sarsar. Futbolun içindeki hırsızlık ve yolsuzluklar, sporun temel değerlerine zarar vermektedir. Artık futbol camiası, futbolcuları, yöneticileri ve taraftarlarıyla birlikte topyekün bir güvensizlik atmosferi içerisinde. Bu durumun düzeltilmesi, futbolda temiz bir sayfa açılması için adil bir kararın alınması şart.
Uğur Meleke'nin kaleminden çıkan bu yazı, bir çağrı niteliğinde. Futbol adaletin bir an önce yerini bulmalı, günahsızların cezalandırılmaması, suçluların ise cezasız kalması kabul edilemez bir durumdur. UEFA ve futbol federasyonları, futbolun geleceği için şeffaf ve adil kararlar almalı, haksızlıkları düzeltmelidir. Futbolun temel değerlerine sahip çıkmak, futbolseverlere olan sorumluluğumuzun bir gereğidir. Artık takke düşmüş, kel görünmüştür. Topun bu saatten sonra hakemindedir, doğru kararların verilmesi gerekmektedir.
Sonunda beklenen karar açıklandı. UEFA'nın uzun bir süredir üzerinde düşündüğü, tartışma yaratan futbol adaleti konusunda nihai kararını verdiği gün geldi çattı. Bu kararın ardından geriye dönüp bakıldığında, futbol camiasında büyük yankı uyandıran olayların üzerinden tam 724 gün geçtiğini görüyoruz. Bu süreçte dünya çapında önemli olaylar yaşandı, ancak UEFA hala 2010-2011 sezonundaki şike skandalının ardından neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremedi.
UEFA'nın karar sürecinde yaşadığı aksaklıklar ve sonuca varamaması, futbol camiasında büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Neden bu kadar uzun sürdü, neden şahıslar hala net cezalar alamadı, neden günahsızlar ceza görüyor; tüm bu sorular dikkat çekmekte. Zamanında gerekli adımlar atılmış olsaydı belki de bugün bu belirsizliklerle uğraşmak zorunda kalmayacaktık.
Adaletin gecikmesi, adalete olan güveni sarsar. Futbolun içindeki hırsızlık ve yolsuzluklar, sporun temel değerlerine zarar vermektedir. Artık futbol camiası, futbolcuları, yöneticileri ve taraftarlarıyla birlikte topyekün bir güvensizlik atmosferi içerisinde. Bu durumun düzeltilmesi, futbolda temiz bir sayfa açılması için adil bir kararın alınması şart.
Uğur Meleke'nin kaleminden çıkan bu yazı, bir çağrı niteliğinde. Futbol adaletin bir an önce yerini bulmalı, günahsızların cezalandırılmaması, suçluların ise cezasız kalması kabul edilemez bir durumdur. UEFA ve futbol federasyonları, futbolun geleceği için şeffaf ve adil kararlar almalı, haksızlıkları düzeltmelidir. Futbolun temel değerlerine sahip çıkmak, futbolseverlere olan sorumluluğumuzun bir gereğidir. Artık takke düşmüş, kel görünmüştür. Topun bu saatten sonra hakemindedir, doğru kararların verilmesi gerekmektedir.