7 Haziran 2005 Efes Pilsen-Beşiktaş maçı, Basketbol Süper Ligi finallerinin unutulmaz maçlarından biri olarak tarihe geçti. Maçı, Efes Pilsen'in galibiyetiyle sonuçlanmasının yanı sıra, Beşiktaş taraftarlarının tuhaf ve kabul edilemez davranışları da dikkat çekti.
Beşiktaş seyircisinin bu final maçındaki tavırlarına anlam veremiyorum. Futbol sahalarındaki çirkinliklerini basketbol salonlarına da taşımak niyetinde gibiydiler. Maçı izlerken, Beşiktaş'ın mağlup olmasına ve Efes Pilsen'in 2004-2005 sezonu şampiyonu olmasına sebep olan etkenlerden birinin, Beşiktaş taraftarlarının pet şişeler atarak oyunun akışını değiştirmesi ve Beşiktaş'ın temposunu düşürmesi olduğunu gördük.
Bu tür davranışlar, sadece oyunun gidişatını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ciddi sakatlanmalara da yol açabilir. Basketbolun bir salon sporu olduğunu ve bu tür eylemlerin oyun için ne kadar tehlikeli olabileceğini Beşiktaş taraftarlarına anlatmak gerekir. Zira bu, onların ilk böyle bir hareketi değildi. Pavyon arkasında bikinili kızların posterlerini açmaları da bir yana, pet şişe atma olayının yarattığı tehlike ve rahatsızlık başka bir seviyede.
Lise yıllarında bir arkadaşımın söylediği sözler aklıma geliyor: "Ulen potanın arkasında böyle posterler alsalar, güzel güzel kızlar olsa, bir şut kaçırırsam ne olur ki?" diye. Riskli iş gerçekten. Bu tür poster açma ve pet şişe atma eylemleri, basketbolun ruhuna ve güzelliğine ters düşüyor.
Beşiktaş taraftarlarının bu tavırları, spor ahlakına ve fair play anlayışına uymayan bir tutum sergilediklerini gösteriyor. Basketbolseverler olarak, böyle çirkin olayların spor ortamından uzaklaştırılmasını ve oyunların adil bir şekilde oynanmasını istiyoruz.
Beşiktaş seyircisinin bu final maçındaki tavırlarına anlam veremiyorum. Futbol sahalarındaki çirkinliklerini basketbol salonlarına da taşımak niyetinde gibiydiler. Maçı izlerken, Beşiktaş'ın mağlup olmasına ve Efes Pilsen'in 2004-2005 sezonu şampiyonu olmasına sebep olan etkenlerden birinin, Beşiktaş taraftarlarının pet şişeler atarak oyunun akışını değiştirmesi ve Beşiktaş'ın temposunu düşürmesi olduğunu gördük.
Bu tür davranışlar, sadece oyunun gidişatını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ciddi sakatlanmalara da yol açabilir. Basketbolun bir salon sporu olduğunu ve bu tür eylemlerin oyun için ne kadar tehlikeli olabileceğini Beşiktaş taraftarlarına anlatmak gerekir. Zira bu, onların ilk böyle bir hareketi değildi. Pavyon arkasında bikinili kızların posterlerini açmaları da bir yana, pet şişe atma olayının yarattığı tehlike ve rahatsızlık başka bir seviyede.
Lise yıllarında bir arkadaşımın söylediği sözler aklıma geliyor: "Ulen potanın arkasında böyle posterler alsalar, güzel güzel kızlar olsa, bir şut kaçırırsam ne olur ki?" diye. Riskli iş gerçekten. Bu tür poster açma ve pet şişe atma eylemleri, basketbolun ruhuna ve güzelliğine ters düşüyor.
Beşiktaş taraftarlarının bu tavırları, spor ahlakına ve fair play anlayışına uymayan bir tutum sergilediklerini gösteriyor. Basketbolseverler olarak, böyle çirkin olayların spor ortamından uzaklaştırılmasını ve oyunların adil bir şekilde oynanmasını istiyoruz.