Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Usun

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:River-ili-3.jpg|küçükresim|300px|İli Nehri boyunca Vusunların yaşadığı sanılır.]] Usun ya da Wusun ya da Vusun, (Çince: 乌孙 veya 烏孫, Wūsūn), Han Hanedanı döneminde (MÖ 206 - MS 220) yaşamış göçebe-yarı göçebe Türk veya Hint-Avrupa kökenli bir halk. Çin kaynaklarının aktardığına göre Çin'in kuzey batısında (Batı Gansu bölgesinde) Yüeçiler'e yakın bir bölgede yaşamış, Yüeçiler tarafından yenilgiye uğratılınca MÖ 176 yıllarında Hiung-nu'ların egemenliğine girmiş, daha sonra İli Nehri ve Issık Göl bölgesine yerleşmiş ve en azından beş yüzyıl boyunca bölgedeki gücünü korumuştur. Köken bilimi Wusun sözcüğünün anlamı hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Buna göre Türkçe bir sözcük olduğu düşünülen Wusun/Usun Sözcüğünün "birlik", "bağlılık" anlamına geldiği görüşünün yanı sıra etnonimin Çince transkripsiyonu olan Wusun(烏孫)'un bir totem olan Wu = ('karga' ya da 'kuzgun','siyah')'dan geldiği görüşü de vardır. Bu karga kültü Usun efsanelerinde de yer almaktadır. Efsanelerde yabani hayata bırakılan bir çocuğun dişi bir kurt tarafından açlıktan ölmek üzere iken bulunup emzirildiği ve karga tarafından da etle beslendiği bir öyküden bahsedilir. Aynı öğeler daha sonra Göktürklerde de yer almıştır. Tarih küçükresim|300px|Usunlar ve komşuları MÖ 1. yüzyıl Usunlardan ilk defa Çin kaynaklarında Hiung-nu hükümdarı Mo-Tu (Mete)'nin Usunları kendi devletine katması olayı ile Mo-Tu'nun bir mektubunda söz edilmektedir. Usunların başlangıcı Çin kaynaklarında bir efsane ile anlatılır: "Usun kralının adı Kun-mo idi. Babasının, Hiung-nuların batısında küçük bir devleti vardı. Hiung-nular onlara saldırıp babasını öldürdüler.Küçük yaştaki kralın oğlu kun-mo'yu ise öldürmeyip canlı olarak otların içine attılar. Kara bir kuş(karga) onun üzerine doğru uçup et verdi. Sonra dişi bir kurt gelip onu emzirdi. Hiung-nu hükümdarı buna çok şaşırdı ve onun tanrı tarafından kutsanmış olduğunu düşündü. Onu otların arasından çıkarttırıp büyüdüğünde ordusunda komutan yaptı. Çok defalar başarı gösterdi, bunun üzerine Hiung-nu hükümdarı Kun-Mo'ya halkının yönetimini yeniden verdi. Usun kralı Kun-Mo kendi halkını topladı ve geliştirdi. Komşu şehirlere akın yapıp aldı. Birkaç on bin kişilik okçu askeri oldu. Savaşlarda tecrübe kazandı. Hiung-nu hükümdarı öldükten sonra Kun-Mo halkını geri çekerek Hiung-nulardan uzaklara gitti. Kendisini kral olarak tahta çıkardı. Bundan sonra artık artık Hiung-nu sarayındaki kurultaya gitmedi. Bunun üzerine Hiung-nular üzerine atlı birlikler göndererek saldırdılar ama yenemediler. bunun üzerine Usun kralını bir Tanrı'nın gücünü tuttuğunu ve kendilerinden uzaklaştırdığını sandılar. Bunun için yine Hiung-nu idaresine girmiş saydılar, bundan sonra büyük bir akında bulunmadılar." Yine Çin kaynaklarında (Han-shu'da) benzer bir öykü daha anlatılmaktadır: "Usun kralının oğlu yeni doğmuştu. Oğlanın hocası Pu-chiou Yabgu çocuğu kucağına larak kaçtı ve çalıların arasına sakladı. Çocuğu beslemek için yiyecek aramaya gitti. Döndüğünde çocuğu bir dişi kurdun emzirdiğini gördü. gagasında et parçası taşıyan bir kara kuş (karga) da çocuğun çevresinde dolanıp duruyordu. Yabgu bunu görünce çocuğun kutlu olduğunu anladı. Onu alarak Hiung-nu hükümdarının yanına gitti. Hiung-nu hükümdarı onu görünce çok sevdi ağırladı ve büyüttü. Yüeçiler'in öldürdüğü Usun kralının oğlu yetişkin olunca, Hiung-nu hükümdarı babasının halkını ona verdi. Orduya komutan yaptı. Birkaç başarı kazandı. Bu sırada Kun-Mo güçlenmişti. Babasını öldüren Yüeçiler'den intikam almak için Hiung-nu hükümdarından izin istedi. Batıya doğru gitti ve Yüeçiler'e saldırarak onları yendi. Yüeçiler batıya doğru yeniden göç ettiler, Toharistan'a gittiler. Kun-Mo da kendi halkını topladı ve orada oturup kaldı. Ordusu ve savaş gücü gittikçe çoğaldı." Hiung-nular ilk ortaya çıktıklarında Usunlar, Tunguzlar ve Yüeçiler ile birlikte bölgede bağımsız olarak yaşıyorlardı. Daha sonra hiç mücadele etmeden Hiung-nuların hakimiyetine girmişlerdir. Usunların bilinen ilk hükümdarı Nan-tuo-mi'dir. Yüçeiler tarafından öldürünce Usunlar Kansu bölgesini terk edip Tanrı dağları bölgesine yerleşmişlerdir. Burada Hiung-nuların hakimiyetine girdikleri düşünülmektedir. Nan-tuo-mi'nin ölümün ardına küçük amcası Pu-chiou Hsi-huo, yeni doğmuş oğlu Kun-Mo'yu alarak hiung-nulara tabi olmuş, Hiung-nu hükümdarı çocuğu kabul edip büyütmüş, kendi idaresinde ordu ve makam vermiştir. Kun-Mo ise komutanlığı ve askeri başarısı ile ünlenmiştir. Bundan sonra Mo-tu'nun oğlu Hiung-nu hükümdarı Lao-shang (MÖ 174-161), Kun-mo'ya yardım ederek Mo-tu'nun dağıtıp, Batı Türkistan'a göç etmelerine neden olmuş Yüeçilere ağır bir darbe vurmasını sağlamıştır. Bu saldırıda Yüeçilerin reisi öldürülmüş, geriye kalanlar daha da batıya göç etmek zorunda kalmıştır. Bu olayın ardına Usunlar, İli Irmağının yukarı bölgelerine yerleşmeye başlamışlardır. Başkentleri bugünkü Doğu Türkistan'da, Wen-su(Onsu İlçesi) ilçesinin batı sınırındaki Na-lun ırmağının yukarı ağzında kalan "Chi-ku" kalesi idi. Burada gittikçe büyüyüp güçlenmiş, Lao-shang öldükten sonra Hiunglar-dan kopmaya başlamışlardır. MÖ 121 yıllarında Chang Chien, Çin imaparatoru Wu'ya sunduğu raporunda Hiung-nu'lara karşı Usunlarla işbirliği yapmayı teklif etmiştir. İmparator da bu teklifi kabul edip kendisiyle birlikte Usunlara hediyeler göndererek Usunları Hiung-nulara karşı kışkırtmaya çalışmış ama Usunların çekinceleri yüzünden bu girişim başarılı olamamıştır. Buna rağmen Hiung-nular bu olayı işitmiş ve saldırı planlamışlardır. Usunlar da bunun üzerine Çin'den yardım istemiştir. Çin hanedanı ile evlilik ilişkileri kurarak iyice yakınlaşmışlardır. MÖ 74 yılında Hiung-nular, Şanyüleri Chih-yen komutasında Turfanlılarla işbirliği yaparak Usunlara saldırmış, E-shen'i alıp halkını esir etmiştir. Bunun üzerine Usun hükümdarı Çin'e mektup yollayıp yardım istemiş, İmparator Chao-ti, 200.000 atlıyı yardımlarına göndermiş, yapılan savaşta Hiung-nulara ağır bir darbe indirilmiştir. Buna rağmen Hiung-nu hükümdarı 10.000 kişilik atlı birliği ile Usunlara saldırabilmiş, ancak dönüş yolunda fırtınaya yakalanarak birliklerinin tamamına yakınını kaybetmiştir. Bunu fırsat bilen Usunlar Hiung-nulara saldırmış, bunun sonucunda Hiung-nular çok zayıflamışlardır. Bununla birlikte Usunlar kendi bağımsızlıklarını kazanmış, Hiung-nulara bağlı Wu-hanlar ve Tinglingler'in de bağımsız kalmalarına yol açmışlardır. Bu olaylardan sonra Semerkand, Hiung-nu hükümdarı Chih-hi'yi kendisini diğer devletlere karşı desteklemesi için elçiler aracılığıyla yardım istemiştir. Kurulan ittifak sonucunda Chih-hi Sermekand krallığını birkaç kez desteklemiş ve daha sonra Hiung-nular, Usunlara saldırmıştır. Başkentleri Kızıl Vadi (Chih-ku)'ya kadar girmiş, halkın bir kısmını öldürüp birçoğunu esir etmiştir. Çin kaynaklarında Bin li'lik (500km) arazi içerisinde yaşayan kimsenin kalmadığı belirtilir. Daha sonra MÖ 44'te Hiung-nular Usunlara bir kez daha saldırmış, ağır bir darbe vurmuşlardır. Yaşanan olaylar üzerine Usunlar Çin ile daha da yakınlaşmış, MÖ 5 yılında Usunlar da Hiun-nulara saldırıp insanlarını öldürüp hayvanlarına el koymuş, bunun üzerine Hiung-nular da karşı saldırıya geçip Birçok kiyi öldürmüş ve esir almışlardır. Bunların sonucunda Usun hükümdarı kendi oğlunu Hiung-nulara esir vermek zorunda kalmış, Çin'in araya girmesi sonucu oğlan geri iade edilmiştir. Kuzey Wei Hanedanı döneminde Juan Juanların akınlarına maruz kalan Usunlar, Pamir dağlarına göç etmişlerdir. 437 yılında Tabgaç kağanının kendilerine elçi gönderdiği bilinmektedir. En son 938 yılında Liao hanedanı imparatoru ile karşılıklı elçi yollamışlardır. Bu tarihlerden sonra sayıları çok azaldığı için haklarında bilgi alınamamıştır. Kültür ve yaşam Antropoloji Çin kaynaklarında Usunlar'dan kızıl saçlı ve yeşil gözlü olarak bahsedilmektedir. Yedisu bölgesi'ndeki arkeolojik çalışmalarda elde edilen, milattan önceki ve sonraki 1. yüzyıla ait 6 ayrı iskeletin kafatasları üzerinde yapılan antropolojik çalışmalar Usunlar'ın az da olsa "mongoloid" özellikler göstermekle birlikte brakisefal beyaz ırk'a ait olduğunu ortaya koymuştur. Yaşam tarzlarına ilişkin, M.Ö 110-105 yılları arasında Usun hükümdarı ile evlendirilen Han Hanedanı Prensesi'nin aktardığına göre Usunlar: "göçebe, keçeden çadırlarda yaşayan, çiğ et yiyen ve mayanlanmış kısrak sütü içen bir halk"tır. Ayrıca bu anlatımlarda erken dönem Çin kaynaklarında sıkça rastlanan (barbar, açgözlü, güvenilmez v.b.) pejoratif anlatım dikkat çekmektedir. Dilleri Bir Usun kralının Fu-li (kurt) ismiyle çağrıldığını, Çinli bilgin Han Rulin ve ayrıca G. Vambery (1879), Scherbak (1961), P. Budberg, L. Bazin ve V.P. Yudin söylerler. Ayrıca Ön-Türkçe bir sözcük olan börinin ("böri = kurt"), Usunların adlarında ve unvanlarında çok sık görüldüğünü yazmışlardır. Diğer Türkçe, Kun; Bag/Beg ve Ulug gibi kelimelerinin kaydedilmiş olduğunu da onaylarlar. K. Shiratori'ye göre de MÖ 2. yüzyılda Orta Asya'ya giden Wu-sunlar Türk kökenlidir. Buna rağmen Peter B. Golden ve Carter V. Findley gibi bazı tarihçiler Usunlar'ın dillerinde saptanan sözcüklerin kökeninin Türkçe olmadığını ve Hint-Avrupa, İrani kökenli olduğunu öne sürerek bu görüşlere karşı çıkmıştır. Buna göre Beg-bey sözcüğü Soğdca'daki Baga sözcüğünden alıntıdır. Aynı zamanda Orta Farsça'daki (Sasani hükümdarlarının da kullandığı) Bay, Sanskritçe'deki Bhaga ve Rusça'daki Bog sözcükleri de aynıdır. Bir diğer iddia ise, Türk dillerinde ortak kullanımı olan ve "kurt" anlamına gelen Böri sözcüğünün, Doğu İran dillerine ait olduğu ve Türk dillerine oradan alıntılandığı yönündedir. Bu iddialar tartışmalı olup "Bay" sözcüğü üzerine etimolojik çalışmaları bulunan Rus dil bilimci Sergei Starostin, sözcüğün kökeninin Ön-Türkçe olduğunu ve ödünçlemenin diğer dillere Türkçeden yapıldığını belirtir. Aynı şekilde Starostin, böri sözcüğünü de Ön-Türkçe olarak verir. Bu sözcüğün(Böri) Hint-Avrupa dil ailesi içerisinde hiçbir dilde yer almıyor oluşu da bu iddiaları zayıflatmaktadır. Yaşam alanları küçükresim|120px|Manas İlçesi Usunların ana yerleşim bölgeleri Tanrı Dağları'nın kuzey kenarlarıdır. Doruk dönemlerinde İli Nehri boyunca, bütün nehir alanına ve Tanrı Dağları'nın batısına kadar yayıldılar. Kralları Issık Gölü'nün güneyinde otururdu. Yaşam alanları, şimdiki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin kuzeybatısını, Kazakistan'ın güneydoğusunu ve doğu ve orta Kırgızistanı kapsardı. Xinjiang Tuzhi (新疆圖志; Coğrafya kitapı) şöyle aktarır, Manas Usunlarla Han Hanedanlığının doğu sınırıdır. Çolpon-Ata'da biraz kıyıdan uzakta batık köy Çengu -kızıl vadi- antik Usun Devleti başkenti (milattan önce ikinci yüzyıl) olduğu tahmin edilir. küçükresim|120px|Aksu İli Güneyde, Usunlar Tarım Havzası'ında yaşayan diğer insanlarla sınırdılar.. Tanrı Dağlarının kuzeyi, Karaşahr, Kuça, Aksu ve Uçturfan Usunlara aitti. Büyük Han Kitabı (漢書 veya 汉书, Hànshū) - Batı bölgesini şöyle aktarır, Usunlar kuzeybatıda Kangju (康居, Kāngjū, önceleri Kang-gü, K'ang-kü) ve batıya doğru Dayuan (大宛, Dàyuān, anlamı: Büyük Yuan, Wade-Giles: Ta-Yüan) sınırdılar. Xiyu Tuzhi (西域圖志) şöyle aktarır, Kangju doğu sınırı Balkaş Gölü batı kıyısında bulunurdu, bu sırada Dayuan Fergana Vadisi ve Hokand'da bulunurlardı. küçükresim|120px|Çöçek (şehir) Sovyetler Birliği zamanında, İli Nehri kıyısında yapılan geniş kapsamlı arkeolojik kazılarda eski Usunlara ait mezarlar bulunmuştur. Bu demektir ki Usunlar İli Nehrinin her iki kıyısında da yaşamışlardır. Xiyu Tuzhi Tarbagatay Dağı Hiung-nu (匈奴, Xiōngnú) ve Usunlar arasında sınır oluştururdu diye aktarır. Bir ara millattan önce 53 yılında oluşan kargaşalıkta, daha sonra küçük kral olan Niaojiutu kendi adamlarını kuzey dağında toplar ve kendi ailesine ve annesine saldıran Hiung-nu'ları tehdit eder. Burada anlatılan "kuzey dağı" Tarbagatay Dağı'na uymaktadır. Bu dağ Hiung-nu ile Usunlar arasında sınır oluşturmuş, dağın kuzeyi Hiung-nu bölgesidir. Matsuda Hisaonun fikrine göre, Usunlar Tanrı Dağlarının kuzeyinde değil de, arasında yaşarlardı. Usun ve Issedon bağlantısı Bir varsayıma göre Usunlarla Herodot (IV.16-25) tarafından tanımlanan insanlarla ve Batlamyus'un Geography coğrafya haritasındaki Issedones bağlantısı olduğu öne sürülür. Kaynakça Kategori:Çin'deki eski etnik gruplar Kategori:Bilgi kutusu bulunmayan sayfalar Kategori:Avrasya'daki göçebeler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri