Eski Binaların Ruhunu Yeniden Canlandırma Zamanı Geldi!
Bu sefer, kendini hatırlatmak için ortaya çıkan tarihi binamızın hikayesine hoş geldiniz. Ünlü bir caddenin üzerinde yer alan ve Cumhuriyet öncesi dönemden kalmış olan bu bina, yıllarca banka olarak kullanılmış, zaman içinde eskimiş ve yıpranmış olsa da restorasyon çalışmalarıyla modern bir hale getirilmiş ve hala banka olarak faaliyet göstermektedir. Caddenin genişliğine yayılan merdivenleriyle dikkat çeken bu bina, kendini caddeye açıkça kanıtlamış bir merkez konumundadır. Belki de o eski zamanlardan birinde, teknolojinin gelişimine dair şüpheler içinde sıkıldığınız bir anda bu binaya adım atmış olsaydınız, içeride gördükleriniz sizi şaşırtabilirdi. Renkli farlarıyla makyajlı ve sıkılmış banka görevlileri, takım elbiseler içinde sıkışıp kalmış bankacılar ve masaların üzerinde işlemleri dondurmuş dev bilgisayarlar... Binanın eski tavanları ve gıcırdayan ahşap zeminleri, içinde bulunduğunuz ortamda bir huzursuzluk hissi yaratabilirdi. Eski zamanda online işlemlerin olmadığı dönemlere adım atmış gibi hissederek bitmek bilmeyen kuyruklarda beklemek zorunda kalmışsanız, bankanın ruh hali de size aynı duyguları yaşatmış olabilir. Belki de size bakarak iç geçiren bu binanın, “Ben de sıkıldım, artık yeter!” dediğini düşünmüş olabilirsiniz.
Eski binanın kasvetinden kurtulup gün ışığına çıktığınızda, modern dünyanın gürültüsüyle tekrar uyum sağlamaya çalışırsınız. İlerlerken birkaç adım atarsınız ve ATM'lerin bulunduğu noktada belki de sizi tanıdık biri karşılar. Kim bilir, belki sevdiğiniz bir akraba ya da saygıdeğer bir büyüktür. Eski yerlerde eski insanlarla karşılaşmak her zaman sıcak bir his yaratabilir. Onlar eski yerleri benimsemiş ve o mekanlara kök salmıştır. Belki de size, “Burada bizim zamanımızda da vardık, yeğenim!” diyerek hoş bir sohbet açabilirler. O eski bina artık toprak olmuş olabilir, ancak orada karşılaştığınız tanıdık da aynı şekilde bu dünyadan göçmüş olabilir. Hepsine huzur içinde yatmalarını dileriz, unutmadığımızı bilsinler. Bilgeliğin ışığında yürüyor olsunlar.
Bu sefer, kendini hatırlatmak için ortaya çıkan tarihi binamızın hikayesine hoş geldiniz. Ünlü bir caddenin üzerinde yer alan ve Cumhuriyet öncesi dönemden kalmış olan bu bina, yıllarca banka olarak kullanılmış, zaman içinde eskimiş ve yıpranmış olsa da restorasyon çalışmalarıyla modern bir hale getirilmiş ve hala banka olarak faaliyet göstermektedir. Caddenin genişliğine yayılan merdivenleriyle dikkat çeken bu bina, kendini caddeye açıkça kanıtlamış bir merkez konumundadır. Belki de o eski zamanlardan birinde, teknolojinin gelişimine dair şüpheler içinde sıkıldığınız bir anda bu binaya adım atmış olsaydınız, içeride gördükleriniz sizi şaşırtabilirdi. Renkli farlarıyla makyajlı ve sıkılmış banka görevlileri, takım elbiseler içinde sıkışıp kalmış bankacılar ve masaların üzerinde işlemleri dondurmuş dev bilgisayarlar... Binanın eski tavanları ve gıcırdayan ahşap zeminleri, içinde bulunduğunuz ortamda bir huzursuzluk hissi yaratabilirdi. Eski zamanda online işlemlerin olmadığı dönemlere adım atmış gibi hissederek bitmek bilmeyen kuyruklarda beklemek zorunda kalmışsanız, bankanın ruh hali de size aynı duyguları yaşatmış olabilir. Belki de size bakarak iç geçiren bu binanın, “Ben de sıkıldım, artık yeter!” dediğini düşünmüş olabilirsiniz.
Eski binanın kasvetinden kurtulup gün ışığına çıktığınızda, modern dünyanın gürültüsüyle tekrar uyum sağlamaya çalışırsınız. İlerlerken birkaç adım atarsınız ve ATM'lerin bulunduğu noktada belki de sizi tanıdık biri karşılar. Kim bilir, belki sevdiğiniz bir akraba ya da saygıdeğer bir büyüktür. Eski yerlerde eski insanlarla karşılaşmak her zaman sıcak bir his yaratabilir. Onlar eski yerleri benimsemiş ve o mekanlara kök salmıştır. Belki de size, “Burada bizim zamanımızda da vardık, yeğenim!” diyerek hoş bir sohbet açabilirler. O eski bina artık toprak olmuş olabilir, ancak orada karşılaştığınız tanıdık da aynı şekilde bu dünyadan göçmüş olabilir. Hepsine huzur içinde yatmalarını dileriz, unutmadığımızı bilsinler. Bilgeliğin ışığında yürüyor olsunlar.