Son yıllarda, özellikle son 20 yılda, hükümetin vize politikaları ve uygulamalarındaki eksiklikler ve çelişkiler, vatandaşlar arasında giderek daha fazla hayal kırıklığına ve öfkeye yol açıyor. Bu konudaki sorunlar o kadar yaygın ve ciddi hale geldi ki, artık biriken öfke ve eleştiri agresif bir ton alıyor.
Hükümetin vize süreçlerini kolaylaştırmak yerine, zorlaştırdığı ve vatandaşları adeta cezalandırdığı hissi güçleniyor. Dövizin yurt dışına kaçmasını engelleme ve seküler yaşam tarzına müdahale gibi gerekçelerle, vize ücretlerine zam yapılıyor, prosedürler uzatılıyor ve karmaşık hale getiriliyor.
Örneğin, Schengen vizesi için ödenen 90 avro (yaklaşık 3135 TL), bir uçak bileti parasını eşittir. Bu ücret, vize başvurularının reddedilmesi durumunda geri ödenmiyor. Bu durum, vatandaşları ekonomik olarak zorluyor ve adeta yurt dışına çıkmaya cezalandırıyor.
Yurt dışı seyahat planlarını iptal edenler, rotalarını değiştirerek alternatif ülkeler ve kıtalar tercih ediyor. Örneğin, geçen sene Belgrad'a giden biri, gelecek sene Brezilya'ya, sonrasında da Tokyo'ya gidecek. Bu durum, Avrupa ve özellikle de bu hükümetin vize politikalarına duyulan güvenin ne kadar azaldığının bir göstergesi.
Vatandaşlar, Avrupa'dan ve bu hükumetten vize kolaylığı beklemekten vazgeçiyor. Bu politika ve uygulamalar, vatandaşlarla hükümet arasında giderek büyüyen bir uçuruma yol açıyor. Bu durumun devam etmesi halinde, vatandaşların hükümetに対する güveni tamamen kaybedilebilir.
Hükümetin vize süreçlerini kolaylaştırmak yerine, zorlaştırdığı ve vatandaşları adeta cezalandırdığı hissi güçleniyor. Dövizin yurt dışına kaçmasını engelleme ve seküler yaşam tarzına müdahale gibi gerekçelerle, vize ücretlerine zam yapılıyor, prosedürler uzatılıyor ve karmaşık hale getiriliyor.
Örneğin, Schengen vizesi için ödenen 90 avro (yaklaşık 3135 TL), bir uçak bileti parasını eşittir. Bu ücret, vize başvurularının reddedilmesi durumunda geri ödenmiyor. Bu durum, vatandaşları ekonomik olarak zorluyor ve adeta yurt dışına çıkmaya cezalandırıyor.
Yurt dışı seyahat planlarını iptal edenler, rotalarını değiştirerek alternatif ülkeler ve kıtalar tercih ediyor. Örneğin, geçen sene Belgrad'a giden biri, gelecek sene Brezilya'ya, sonrasında da Tokyo'ya gidecek. Bu durum, Avrupa ve özellikle de bu hükümetin vize politikalarına duyulan güvenin ne kadar azaldığının bir göstergesi.
Vatandaşlar, Avrupa'dan ve bu hükumetten vize kolaylığı beklemekten vazgeçiyor. Bu politika ve uygulamalar, vatandaşlarla hükümet arasında giderek büyüyen bir uçuruma yol açıyor. Bu durumun devam etmesi halinde, vatandaşların hükümetに対する güveni tamamen kaybedilebilir.