Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şi Cinping'in daveti üzerine Çin'e gidiyor ve bu ziyaret, iki müttefik arasındaki birlikteliğin son göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu ziyaret, Putin'in Rusya Devlet Başkanı olarak beşinci dönemine başlamasından bu yana yapacağı ilk yurtdışı gezisi olacaktır.
Pekin, Ukrayna'daki çatışmada Moskova'yı siyasi olarak destekledi ve Rus savaş çabalarına katkıda bulunduğu düşünülen makine aletleri, elektronik ve diğer ürünleri ihraç etmeye devam etti. Aynı zamanda, Pekin kendisini çatışmada tarafsız bir taraf olarak göstermeye çalıştı ancak Batı'ya karşı Rusya ile "sınırsız" bir ilişki ilan etti.
Her iki devlet, Afrika, Orta Doğu ve Güney Amerika'da nüfuz kazanmaya çalışırken demokrasiler ve NATO ile giderek daha fazla anlaşmazlık yaşıyor. Putin'in ziyareti, Çin'in kendi toprağı olduğunu iddia ettiği ve gerekirse güç kullanarak ilhak etmekle tehdit eden, kendi kendini yöneten ada demokrasisi Tayvan'ın bir sonraki başkanı William Lai Ching-te'nin pazartesi günkü yemin töreninden sadece birkaç gün önce gerçekleşti.
Şi geçen hafta, Rusya'ya yakın olduğu düşünülen Macaristan ve Sırbistan'ı da kapsayan beş günlük bir Avrupa ziyaretinden döndü. Şi'nin beş yıldır kıtaya yaptığı ilk ziyaret olan bu gezi, Çin'in nüfuzunu arttırma ve bir tarafta AB ve NATO ile diğer tarafta henüz tanımlanmamış otoriter uluslar bloğu arasında, konut krizi ve dramatik bir şekilde yavaşlayan iç ekonomik büyümenin ortasında sallanan Çin ekonomik etkisiyle desteklenen bir ayrılık yaratma girişimi olarak görüldü.
Geçtiğimiz hafta Şi, Rusya'ya yakın olduğu düşünülen Macaristan ve Sırbistan duraklarını da içeren beş günlük bir Avrupa ziyaretinden döndü. Bu gezi, Çin'in Avrupa'daki itibarını arttırma ve AB ile Pekin'in ekonomik etkisiyle desteklenen bir uluslar bloğunun arasını açma girişimi olarak görüldü.