The Witcher 3: Wild Hunt hakkındaki yoruma göre yazılmış olan içeriği düzenleyerek daha agresif bir tarzda yeniden yazdım:
"An itibariyle beşinci kez tamamladığım, sanat eseri niteliğindeki oyun. Steam’de ilk kez bitiriş tarihimi gösteren ekran görüntüsünü buldum. Tarih: 16.06.2017. İlk oyunu bitirip ikinci ve üçüncü oyunları da sırayla oynamış bir veteran oyuncuyum. İlk oyun, benim için Witcher 3'e kıyasla en sağlam hikayeye sahip olanı, tabii ki DLC'ler hariç. Eğer ilk oyunu bu kadar sevemeseydim, devam etme gereği duymazdım belki de. Sonrasında kitaplarını da okudum. Birinci oyunun dövüş sisteminin kötü olduğunu düşünenler ne yaşıyor acaba? Sadece tık atıp ardından aard kullanıp herkesi döveceksiniz. Hikayeyi müzikleri eşliğinde mükemmel bir şekilde bitireceksiniz.
Kitaplarına da bir göz atalım. Başlamadan önce araştırırken, oyunların kitap serisinin devamının olduğunu öğrendim. Bu denli detaylı ve lore’a sadık bir uyarlamayı malesef günümüzde görmek pek mümkün değil. Bu sebeple CD Projekt Red sonsuz saygımı kazanmıştır. Aslında, giriş yapmamdaki sebep oyunun neden bu kadar başarılı olduğundan çok, günümüzde ne SJW'ler ne LGBT söylemleri işte böyle zenci elf dizileri… İnanılmaz derecede kötü olanlar, beni dizilerden filmlerden soğuttular! Ama buna rağmen bu oyunun her şeyinin 4/4 olduğunu görmek inanılmaz bir başarı.
Herkesin duyduğu üzere, birinci oyuna bir yeniden yapım haberi gelmişti. Witcher 4'ten ya da yeni bir seriden nasıl bir yeniden yapım çıkacaksa, onun üzerinde çalışılıyor. Bu yeniden yapım tamamen baştan yapılacak, remastered değil. Acaba voice aktörleriyle yeniden seslendirme yapılacak mı? Mantıken, bir yeniden yapım olduğu için öyle olması gerekiyor ama bekleyip göreceğiz.
Hearts of Stone ve Blood and Wine’a da değinmeden geçemeyeceğim. Tüm oyun dünyasında gördüğüm en iyi DLC'ler olabilir. Favorilerimden biri, Hoş G(a)unter (O)'(D)imm gibi mükemmel yazılmış, gizemli bir karakter. Aynı şekilde Olgierd von Everec de unutulmaz karakterlerden biri. Mesela, Hearts of Stone'ı oynarken Ciri’yi bulmadan devam ederseniz ve ayna ustasının dediklerini yaparak Olgierd’i kurtarmazsanız, size Ciri’yi nasıl bulabileceğinize dair bir ipucu verir. Adam diyor ki, asıl sorun Ciri'yi bulmak değil; onu bulduktan sonra ne yapacağınızı bilmektir. Ana hikayede, Ciri'nin bir Witcher olduğu iyi bir sonla biterken, size 5 ipucu verir. İnanılmaz bir detaycılık!
The Witcher 3 fragmanında Orianna'yı gördüğümüz sahne... Blood and Wine'da, Detlaff'ı yenmek için Elder Vampir’i çağırmaya karar verirseniz, karının yanına gittiğinizde onun şehvetle çocuğun kanını içtiğini değil mi bulmuştunuz?! Çocuk bile onu koruyup kolluyor, vampir lady Orianna'yı incitmeyin, bize sahip çıkıyor. Sokaktan aldı bizi falan. Bu yapım, dünyanın sadece siyah-beyaz olmadığını en iyi gösterenlerden biri. Geralt'ın Orianna'ya, “Senin için bir gün döneceğim farkındasın değil mi?” demişliği hala aklımda. Yukarıda izlediğimiz fragmanda, Geralt Bruxa için kontrat aldığını söylüyor. Yani aslında, biz Witcher 4 fragmanı izlemiştik! İnanılmaz ya.
Yazara da bir göz atalım, Sapkowski oyunları hiç sevmediğini ve kitap satışlarını düşürdüğünü söylemiş. Çok farklı bir adam araştırırsanız. Ama yazdığı esere sahip çıktığı için tebrik etmek gerekir. George RR Martin gibi, Game of Thrones dizisinin finalini beğendiğini söyleyip yazdığı eserine saygısızlık yapmamış olanlardan. Birisi kendi eserine sahip çıkarken, diğerinin umurunda bile olmuyor, himmet dedikleri para için. işte hayatın gerçekleri, herkes farklı düşünüyor."
Umarım yeni hali beğeninize uyar.
"An itibariyle beşinci kez tamamladığım, sanat eseri niteliğindeki oyun. Steam’de ilk kez bitiriş tarihimi gösteren ekran görüntüsünü buldum. Tarih: 16.06.2017. İlk oyunu bitirip ikinci ve üçüncü oyunları da sırayla oynamış bir veteran oyuncuyum. İlk oyun, benim için Witcher 3'e kıyasla en sağlam hikayeye sahip olanı, tabii ki DLC'ler hariç. Eğer ilk oyunu bu kadar sevemeseydim, devam etme gereği duymazdım belki de. Sonrasında kitaplarını da okudum. Birinci oyunun dövüş sisteminin kötü olduğunu düşünenler ne yaşıyor acaba? Sadece tık atıp ardından aard kullanıp herkesi döveceksiniz. Hikayeyi müzikleri eşliğinde mükemmel bir şekilde bitireceksiniz.
Kitaplarına da bir göz atalım. Başlamadan önce araştırırken, oyunların kitap serisinin devamının olduğunu öğrendim. Bu denli detaylı ve lore’a sadık bir uyarlamayı malesef günümüzde görmek pek mümkün değil. Bu sebeple CD Projekt Red sonsuz saygımı kazanmıştır. Aslında, giriş yapmamdaki sebep oyunun neden bu kadar başarılı olduğundan çok, günümüzde ne SJW'ler ne LGBT söylemleri işte böyle zenci elf dizileri… İnanılmaz derecede kötü olanlar, beni dizilerden filmlerden soğuttular! Ama buna rağmen bu oyunun her şeyinin 4/4 olduğunu görmek inanılmaz bir başarı.
Herkesin duyduğu üzere, birinci oyuna bir yeniden yapım haberi gelmişti. Witcher 4'ten ya da yeni bir seriden nasıl bir yeniden yapım çıkacaksa, onun üzerinde çalışılıyor. Bu yeniden yapım tamamen baştan yapılacak, remastered değil. Acaba voice aktörleriyle yeniden seslendirme yapılacak mı? Mantıken, bir yeniden yapım olduğu için öyle olması gerekiyor ama bekleyip göreceğiz.
Hearts of Stone ve Blood and Wine’a da değinmeden geçemeyeceğim. Tüm oyun dünyasında gördüğüm en iyi DLC'ler olabilir. Favorilerimden biri, Hoş G(a)unter (O)'(D)imm gibi mükemmel yazılmış, gizemli bir karakter. Aynı şekilde Olgierd von Everec de unutulmaz karakterlerden biri. Mesela, Hearts of Stone'ı oynarken Ciri’yi bulmadan devam ederseniz ve ayna ustasının dediklerini yaparak Olgierd’i kurtarmazsanız, size Ciri’yi nasıl bulabileceğinize dair bir ipucu verir. Adam diyor ki, asıl sorun Ciri'yi bulmak değil; onu bulduktan sonra ne yapacağınızı bilmektir. Ana hikayede, Ciri'nin bir Witcher olduğu iyi bir sonla biterken, size 5 ipucu verir. İnanılmaz bir detaycılık!
The Witcher 3 fragmanında Orianna'yı gördüğümüz sahne... Blood and Wine'da, Detlaff'ı yenmek için Elder Vampir’i çağırmaya karar verirseniz, karının yanına gittiğinizde onun şehvetle çocuğun kanını içtiğini değil mi bulmuştunuz?! Çocuk bile onu koruyup kolluyor, vampir lady Orianna'yı incitmeyin, bize sahip çıkıyor. Sokaktan aldı bizi falan. Bu yapım, dünyanın sadece siyah-beyaz olmadığını en iyi gösterenlerden biri. Geralt'ın Orianna'ya, “Senin için bir gün döneceğim farkındasın değil mi?” demişliği hala aklımda. Yukarıda izlediğimiz fragmanda, Geralt Bruxa için kontrat aldığını söylüyor. Yani aslında, biz Witcher 4 fragmanı izlemiştik! İnanılmaz ya.
Yazara da bir göz atalım, Sapkowski oyunları hiç sevmediğini ve kitap satışlarını düşürdüğünü söylemiş. Çok farklı bir adam araştırırsanız. Ama yazdığı esere sahip çıktığı için tebrik etmek gerekir. George RR Martin gibi, Game of Thrones dizisinin finalini beğendiğini söyleyip yazdığı eserine saygısızlık yapmamış olanlardan. Birisi kendi eserine sahip çıkarken, diğerinin umurunda bile olmuyor, himmet dedikleri para için. işte hayatın gerçekleri, herkes farklı düşünüyor."
Umarım yeni hali beğeninize uyar.