Yakuplu Marina deneyimimi eleştirel bir dille yazayım: İstanbul'un kenar semti olarak tanımladığım Yakuplu'yu 40 senedir yaşadığım şehirde bile bilmiyordum. Bir arkadaşım beni götürdü ve 2 limonata ile 4 çay için 460 TL hesap ödedik. Başka bir yerde ise 2 balığa 7000 TL ödedik. Bu deneyimden sonra tekrar gitmeyi düşünmüyorum, sadece sevmediğim için değil. Cafeler, restoranlar, tenis kortları gibi güzelliklerle dolu olsa da, ben çocuksuz gitmem. Burası bana pahalı geldi ve benim ekonomik durumum bu tarz yerleri kaldıramaz. Kredi kartı limitim bile bir akşam gezmeye yetmiyor, 1 telefon almak için 10 site geziyorum, benim değil kimsenin ekonomisi bu tarz yerlere yetmiyor gibi. Masalarda çoğunlukla yabancı ziyaretçiler vardı, Türk masaları sadece %30-40 doluydu ve bizim gibi sadece 2 masa Türk'tü. Hafta içi 18:00-19:00 civarında olan bu ziyaretimizde diğer masalarda ise masallah, zengin sofralar vardı. Diğer milletlerin zenginlerini görmüş olduk, Filistin'i pek umursamayanlar buraya adım bile atamaz, çünkü girişte güvenlik sıkıydı. Türkiye, gerçekten cennet gibi bir ülke ama gün batımı manzarasının keyfini çıkarmak için yeterli parası olmalı insanın. Acaba bu ülke gerçekten bizim mi? Çünkü biz bu ülkeyi yaşamıyoruz gibi hissediyorum. Başka ülkelerde çalışıp, Türkiye'de sadece bir ay yaşamak belki daha güzel olurdu. 40 senedir bu ülkede olmama rağmen, sanki hiç burayı yaşamamış gibiyim.