Yalan söylemek, sosyal etkileşimlerimizde sıkça kullandığımız bir mekanizma haline gelmiş durumda. Bazen kendini koruma içgüdüsünden, bazen de gerçekleri çarpıtarak algıyı yönlendirmek amacıyla yalanlar söyleriz. Ancak yalanın ortaya çıkması an meselesi olduğu için, yalan söylemeden önce vakit kazanmaya çalışmak oldukça yaygın bir taktik. Bu taktiğin gözlemlendiği durumlara bazı örnekler verelim:
- "Beni aldatıyor musun Hulki?" sorusuna, "Kim ben mi?" cevabı verilmesi, soruyu soran kişiyi şaşırtarak vakit kazandırmaya ve yalan hazırlamaya çalışmaktır. Soru doğrudan ikinci tekile yönlendirilmiş, isim telaffuz edilmiş, ancak sorunun içeriğiyle oyalanarak cevap verilmemiştir.
- "Annem pasta ayırmış bana. Dolapta yok, sen mi yedin?" ifadesinde, pasta kelimesi soru soran tarafından tamamen gözden kaçmış ve "Ne?" cevabı verilmiş. Bu durum, soruyu soranın şaşkınlığını ve yalanın ortaya çıkma riskini azaltmaya yönelik bir taktik olarak görülebilir.
- "Borcunu ödeyecek misin?" sorusuna, "Ne kadardı, sana borcum mu vardı?" cevabı verilmesi, borcun varlığını kabul ederek yalanı gizlemeye çalışmaktır. Borcu hatırlamak, en azından borcun farkında olduğun imasını vermek, yalanı daha inandırıcı hale getirmeye yönelik bir stratejidir.
Bu örneklerde görüldüğü üzere, yalan söyleyen kişiler, soruları oyalayıcı cevaplarla karşılayarak vakit kazanmaya ve yalanlarını hazırlamaya çalışmaktadır. Bu taktik, soru soran kişinin şüphelenmesini engellemeyi amaçlasa da, dikkatli ve gözlemci kişiler tarafından yalanın ortaya çıkması an meselesidir. Yalanın ortaya çıkma riski her zaman mevcut olduğu için, dürüstlük ve güvene dayalı ilişkiler kurmak her zaman daha faydalı olacaktır.
- "Beni aldatıyor musun Hulki?" sorusuna, "Kim ben mi?" cevabı verilmesi, soruyu soran kişiyi şaşırtarak vakit kazandırmaya ve yalan hazırlamaya çalışmaktır. Soru doğrudan ikinci tekile yönlendirilmiş, isim telaffuz edilmiş, ancak sorunun içeriğiyle oyalanarak cevap verilmemiştir.
- "Annem pasta ayırmış bana. Dolapta yok, sen mi yedin?" ifadesinde, pasta kelimesi soru soran tarafından tamamen gözden kaçmış ve "Ne?" cevabı verilmiş. Bu durum, soruyu soranın şaşkınlığını ve yalanın ortaya çıkma riskini azaltmaya yönelik bir taktik olarak görülebilir.
- "Borcunu ödeyecek misin?" sorusuna, "Ne kadardı, sana borcum mu vardı?" cevabı verilmesi, borcun varlığını kabul ederek yalanı gizlemeye çalışmaktır. Borcu hatırlamak, en azından borcun farkında olduğun imasını vermek, yalanı daha inandırıcı hale getirmeye yönelik bir stratejidir.
Bu örneklerde görüldüğü üzere, yalan söyleyen kişiler, soruları oyalayıcı cevaplarla karşılayarak vakit kazanmaya ve yalanlarını hazırlamaya çalışmaktadır. Bu taktik, soru soran kişinin şüphelenmesini engellemeyi amaçlasa da, dikkatli ve gözlemci kişiler tarafından yalanın ortaya çıkması an meselesidir. Yalanın ortaya çıkma riski her zaman mevcut olduğu için, dürüstlük ve güvene dayalı ilişkiler kurmak her zaman daha faydalı olacaktır.