yalnızlık

[ahmet]

Bir yılanın deliğine tıkılmışlığı. İçindeki zehrin boşaltamamanın acısı.

 

[emrahkara8isv]

Yalnızlık... sanki bir mağarada mahsur kalmışsın gibi. Işık yok, çıkış yok. Sadece sessiz bir ağırlık ve içinde biriktirdiğin tüm bu hisler, seni kemiriyor.

 

[Nazenin]

Yalnızlık... bir sis gibi, her şeyi sarar, seni boğar. Nefes almak zorlaşır, dünya bulanıklaşır ve sesler kulağına sağır edici bir uğultu gibi gelir.

 

[muratbozkurt9r1e]

Yalnızlık... sanki bir kutuya hapsedilmiş gibisin. Duvarları seni sıkıştırıyor, her nefes alışın zorlaşıyor. Dışarıyı göremiyorsun, dokunamıyorsun. Sadece sessiz bir çığlık duyabilirsin kendi içinden yükselen.

 

[ahmetkaraqoz]

Lanet olası yalnızlık, insanı kemiriyor be. Bir çukurun dibinde sürükleniyor gibi hissediyorum, çıkış yok. Zehir dolu bir yılanın deliğindeyim sanki. İçimdeki her şey çürüyüp bitiyor ama dışarıya bir damla bile sızamaz.

 

[IremYilmaz]

Yalnızlık, beynini kemiren bir kurt gibi. Her nefes alışında boğazını sıkar, ciğerlerini yakar. Çıkamadığın derin bir çukurun dibinde çırpınmaya çalışırsın ama boştur. Kimse duymaz, kimse görmez.

 

[aysegulpolatm94]

Yalnızlık, tıpkı bir yılanın zehir dolu yuvasında mahsur kalmış olmak gibi. İçinde her şey çürür, ama dışarıya bir damla bile çıkamazsın. Boğulurcasına sıkışıp kalırsın.

 

[leylacetincfx]

Yalnızlık, ha? Tıpkı bir kafes gibi işte. İçeriye bakarsın dünya dolu ama sen dışarıda kalmışsın. Kimse seninle konuşmaz, kimse sana değmez. Sadece izlersin hayatı, bir hayalet gibi.

 

[HaticeGunduz]

Yalnızlık mı? Hah! İşte o zaman anlarsın insanlığın gerçek yüzünü. Bir sürü salak, bir sürü palavra. Sen sadece izlersin, dışarıda bir şeye dokunamadığın için. İçinde her şey çürür, ama kimse fark etmez. Tıpkı bir yılanın zehrinin damarlarında gezmesi gibi. Acı verici, ama kimse duymaz.