Yapım eki, türemiş sözcük denir. İsimden isim yapan ekler İsim soylu sözcüklerden yeni bir isim soylu sözcük yapan eklerdir. Yeni oluşturulan sözcük genellikle eskisi ile yakın anlam ilişkisine sahiptir. el: söz-el, güz-el (göz kökünden) siz: su—suz, para—sız, ev—siz ci: göz—cü, sanat—çı, yol—cu, simit—çi sı: çocuk—su, ipek—si ce: Türk—çe, İngiliz—ce, Alman-ca (Eşitlik hâl eki -ce ile karıştırılmamalıdır.) daş: karın-daş > kardeş, çağ-daş, arka-daş, yol-daş, meslek-taş inci: üç-üncü, beş-inci lik: şeker-lik, kömür-lük, göz-lük, kulak-lık, dost-luk li: köy—lü, para—lı, ağaç—lı, Ankara-lı, ev-li da/de göz-de, söz-de er: üç-er, beş-er ki: yarın-ki, dün-kü msi: ekşi-msi, acı-msı, meyve-msi cil: ev-cil, et—çil, ben—cil, insan—cıl şın/cın: sarı—şın, yal-çın (yalt=sert), hır-çın (hır=kavga) sal: kum—sal ıt: yaş—ıt ceğiz: kız—cağız, çocuk—cağız cik: tepe-cik, azı-cık, küçü—cük ti: esin-ti, hırıl—tı, cıvıl—tı z: yalın-z, iki-z İsimden fiil yapım ekleri İsim soylu sözcüklerden fiil yapan eklerdir. -la-,-le-: su-la, uğur-la, rahat-la, diş-le, iş-le, özet-le -al-,-el-: çoğ-al, az-al, dar-al, kör-el, düz-el -l-: doğru-l, sivri-l, eksi-l, ince-l -a-, -e-: kan-a, yaş-a, boş-a, tür-e, ben(i)z-e -ı-,-i-,-u-,-ü-: Bu ek, eski Türk yazı dillerinde kullanılan ve bugün bazı sözcüklerde donuklaşmış olarak bulunan bir ektir. uz-u-n, sak-ı-n, şak-ı -ar-,-er-: yaş-ar, mor-ar, kara-ar, sar(ı)-ar, yeş(il)-er -da-,-de-: fısıl-da, horul-da, gürül-de, hışıl-da, höpür-de -t-: yön-(e)t, göz-(e)t -k-: gec-ik, bir-ik, göz-ük -msa-,-mse-: az-(ı)msa, ben-(i)mse,küçü(k)-mse, öz-(ü)mse -kır-,-kir-,-kur-,-kür-: fış—kır, hay—kır, çem-kir, tü-kür, süm-kür -lan-,-len-: yaş-lan, ev-len, ses-len -laş-,-leş-: güzel-leş, iyi-leş, yoğun-laş, katı-laş, sıvı-laş -sa-,-se-,-sı-,-si-,-su-,-sü-: su-sa, garip-se, önem-se, yad-sı, Fiilden isim yapım eki fiillerin sonuna ek getirerek isim yapan ekler ce: düşün—ce, eğlen—ce ecek: giy-ecek, yak-acak, aç—acak, iç-ecek ak: yat—ak, kaç—ak, dur—ak aç: kaldır—aç, say—aç, ayır—aç ge: böl—ge, bil—ge, süpür—ge gi: sev—gi, çal—gı, as—kı, sil-gi, iç-ki giç: bil—giç, dal—gıç, başlan—gıç gin/kin: yor—gun, bil—gin, bez—gin, bit—kin, bas-kın, yay-gın i: yaz—ı, öl—ü, yap—ı, çat—ı, kok—u, doğ—u ici: yap—ıcı, gör—ücü, al—ıcı, sat—ıcı ik: kes—ik, aç—ık, göç—ük im: say—ım, seç—im, öl—üm, ölç—üm in: yığ—ın, ak—ın, tüt—ün, ek—in inç: gül—ünç, sev—inç geç: yüz—geç, utan—gaç inti: kes—inti, çık—ıntı, dök—üntü ir: gel—ir, ok—ur er: gid-er, yaz-ar, iş: otur—uş, yürü—y-üş it: geç—it, yak—ıt, ölç—üt kan: çalış—kan, üret-ken, unut—kan, kay—gan ma: konuş-ma, dondur-ma (olumsuzluk eki -ma ile karıştırılmamalıdır.) mek: ye-mek, çak-mak, git-mek, duy-mak (bkz. mastar) maç: bula-maç, yırt-maç mbaç: dola-mbaç, sakla-mbaç ti: belir—ti, kızar—tı Fiilden fiil yapan ekler Bir fiilden yeni bir fiil yapan eklerdir. dir (ettirgenlik, oldurganlık): bil-dir, gül-dür, yap-tır, koş-tur, gel-dir (getir) ele: kov-ala, silk-ele, ov-ala er (ettirgenlik, oldurganlık): gid-er, çık-ar, değ-er imse: duy-umsa, gül-ümse, an-ımsa in (dönüşlülük): gez-in, gör-ün, sev-in, taşı-n r (ettirgenlik, oldurganlık): kaç-ır, bat-ır, iç-ir, şaş-ır ş (işteşlik): gör-üş, uç-uş, gül-üş (Mastarlarla karıştırılmamalıdır.) t (ettirgenlik, oldurganlık): uza-t, sap-ıt, kork-ut, üşü-t il (edilgenlik): sev-il, kır-ıl, sat-ıl Bu şekilde üretilen yeni fiiller genellikle ilk fiille anlam bakımından yakından ilişkilidir: görmek > görünmek, kovmak > kovalamak Ancak bazı durumlarda orijinal fiilden oldukça farklı anlamlarda olabilirler: sevmek > sevinmek Kaynakça Kategori:Türkçe dilbilgisi