Her şeyden önce, bu dertten muzdarip tek kişi olmadığımı kabullenmekle başlıyorum. Bu süreç, dünya var olduğundan beri milyonlarca insan tarafından deneyimlendi ve atlatıldı. Kendime her sabah bunu hatırlatıyorum. Kısa sürmüyor. Ben de isterdim, maksimum 1 ay sürsün. 1 ay ideal fakat min. 3 ayı var. Lakin bitecek, kaç defa yaşadım bunu, sağ çıktım. Hep biter. Doğada herkes için bireysel şifalar mevcut. Ben evrimin sudan karaya geçiş adımında takılıp geçememiş olduğumdan bol bol yüzüyorum. Yüzmediğim zamanlar günde 2-3 duş. Su, negatifliği üzerimden akıtıyor. İnsan ilişkilerimi bir süreliğine durumumla empati yapabilecek insanlar çerçevesinde sınırlayıp, görüşmeleri akşam 19:30'dan sonrasına sabitledim. Doğru insan seçimi çok önemli, kimisi sizin acınızdan zevk alıyor, kimisi acı çekmenize şaşırıyor. Herkesten empati beklenmeyeceğini yılların deneyimiyle öğrendim. "Ne kadar büyüttün yaaa", "Olumlu açıdan bak " diyecek kimseye tahammülüm yok. Süreç gayet de zorlayan bir şey, istemsiz iştah kaybıyla delice kilo verdirmek hariç olumlu yanı da yok. Bazı seslerin benim mentali yatıştırdığını fark ettim. YouTube aramalarım rainy day vlog, heavy rain camping videoları ile dolu. Sorunu düşünüp durmamak içinse sürekli sesli kitap dinliyorum, storytel'e verdiğim parayı karda 20'ye filan katladım. En berbat fiziksel etkisi, baş ağrısı ve halsizlik. Baş ağrısı için menthol box ve soğuk içecekler, halsizlik içinse 21:00'dan sonra yapılan yürüyüşler bana çok iyi geliyor. Bittiğinde yine sabahları ve öğle vakti sokaklarda gezmekten, arkadaşlarımla görüşmekten, spordan, yemek yemekten, aşktan ve sinemadan keyif alacağımı kendime sık sık telkin ediyorum. Bazen, özellikle sabahları dayanılmaz biçimde vuruyor. Halbuki daha önce de yaşadım ve atlattım ama sinir krizi ve geçmeyen bir ağlama isteği gelince 4-7-8 nefes tekniği ve şu cümleleri tekrar etmek fayda sağlıyor: "Yaşıyorum ki bunu tekrar yaşıyorum". Bu durumu yaşıyorsanız, bilin ki yalnız değilsiniz. Yaz mevsimi denen bu illet, güneşin günün 16 saati tepede yavşakça sırtarıp yeri göğü kuruttuğu bu kara bela, 1 ay sürmesi gerekirken hayasızca 3 aya yayılan bu kepazelik elbette bitecek. Birlikte atlatacağız. Bizi öldürmeyen şey, bronzlaştırır. Dayanın aslanlarım. Sana söz yine sonbaharlar gelecek, sana söz etraf serinleyecek...