Şok Market'te Karpuz Seçimi: Bir Dram
Şok Market'in önünde arabamda duruyorum ve içimden geçenleri anlatmam gerekirse saatlerce sürer. Özellikle o dayı var ya, karpuz seçme yöntemine bakarsanız, bir dramın ortasındayız demektir. 9 tane karpuzun hepsini ikişer defa tokatlayarak seçmeye çalışıyor, adeta karpuzlarla boks maçı yapıyor!
Karpuzların bir işe yaramadığını görmem saniyelerimi almadı. Adamın karpuzları tokatlamasının üçüncü turuna tanık oldum ve hâlâ güzel karpuz seçeceğini düşünüyor, hayretler içinde kaldım. Dayı, şok marketten aldığın karpuzun nesi güzel olacak? Tokadın gücüyle mi tatlı ve sulu olacak karpuz?
Bu dayının karpuz seçimi, bana yaşamın acımasız gerçeklerini hatırlattı. Bazı şeyler tokat atarak düzelmez, dayı! Marktin içinde satılan karpuzların hepsi aynıdır, senin tokatların onların kalitesini değiştirmeyecek. Bu bir gerçek.
Belki de dayı, hayatın acımasız gerçeklerinden kaçmak için karpuzlara tokat atıyor, kim bilir? Ama şunu bilsin ki, o tokatlar boşuna. Karpuzlar sessizce orada duruyor ve dayının çaresizliğini izliyorlar. Dayı, sen de markete gir ve diğer meyve ve sebzeleri satın al, karpuzlara işkence etmenin bir anlamı yok.
Bu olay bana bir ders verdi: Hayatımızda bazen gereksiz yere enerji harcıyoruz. Bazı şeyler bizim kontrolümüz dışında ve kabul etmek zorundayız. Dayı, karpuzları tokatlamak yerine marketin içinde satılan diğer meyve ve sebzeleri deneyebilirdin. Belki onlar daha iyi bir seçim olurdu.
Bu olaydan anladığım ders ise açık: Hayatımızda anlam veremediğimiz şeylerle savaşmak yerine, kabul etmeli ve enerjimizi daha değerli şeylere harcamalıyız. Dayının karpuzlarla boğuşması, bize bir ders niteliğinde. Belki de hayatımızdaki bazı insanlar veya durumlar, dayının karpuzları gibi bize acı veriyor ve bir o kadar da komik görünüyor. Onları kabul etmek ve gülümseyerek yolumuza devam etmek daha mantıklı değil mi?
Son olarak, dayıya şunu söylemek istiyorum: Karpuzları tokatlamak yerine, marketin içinde satılan diğer meyveleri deneyebilirdin. Belki onlar daha tatmin edici bir seçim olurdu. Hayat kısa, karpuzları tokatlamak yerine gülümseyelim!
Şok Market'in önünde arabamda duruyorum ve içimden geçenleri anlatmam gerekirse saatlerce sürer. Özellikle o dayı var ya, karpuz seçme yöntemine bakarsanız, bir dramın ortasındayız demektir. 9 tane karpuzun hepsini ikişer defa tokatlayarak seçmeye çalışıyor, adeta karpuzlarla boks maçı yapıyor!
Karpuzların bir işe yaramadığını görmem saniyelerimi almadı. Adamın karpuzları tokatlamasının üçüncü turuna tanık oldum ve hâlâ güzel karpuz seçeceğini düşünüyor, hayretler içinde kaldım. Dayı, şok marketten aldığın karpuzun nesi güzel olacak? Tokadın gücüyle mi tatlı ve sulu olacak karpuz?
Bu dayının karpuz seçimi, bana yaşamın acımasız gerçeklerini hatırlattı. Bazı şeyler tokat atarak düzelmez, dayı! Marktin içinde satılan karpuzların hepsi aynıdır, senin tokatların onların kalitesini değiştirmeyecek. Bu bir gerçek.
Belki de dayı, hayatın acımasız gerçeklerinden kaçmak için karpuzlara tokat atıyor, kim bilir? Ama şunu bilsin ki, o tokatlar boşuna. Karpuzlar sessizce orada duruyor ve dayının çaresizliğini izliyorlar. Dayı, sen de markete gir ve diğer meyve ve sebzeleri satın al, karpuzlara işkence etmenin bir anlamı yok.
Bu olay bana bir ders verdi: Hayatımızda bazen gereksiz yere enerji harcıyoruz. Bazı şeyler bizim kontrolümüz dışında ve kabul etmek zorundayız. Dayı, karpuzları tokatlamak yerine marketin içinde satılan diğer meyve ve sebzeleri deneyebilirdin. Belki onlar daha iyi bir seçim olurdu.
Bu olaydan anladığım ders ise açık: Hayatımızda anlam veremediğimiz şeylerle savaşmak yerine, kabul etmeli ve enerjimizi daha değerli şeylere harcamalıyız. Dayının karpuzlarla boğuşması, bize bir ders niteliğinde. Belki de hayatımızdaki bazı insanlar veya durumlar, dayının karpuzları gibi bize acı veriyor ve bir o kadar da komik görünüyor. Onları kabul etmek ve gülümseyerek yolumuza devam etmek daha mantıklı değil mi?
Son olarak, dayıya şunu söylemek istiyorum: Karpuzları tokatlamak yerine, marketin içinde satılan diğer meyveleri deneyebilirdin. Belki onlar daha tatmin edici bir seçim olurdu. Hayat kısa, karpuzları tokatlamak yerine gülümseyelim!