"Kadından yazar olmaz, kadından şair olmaz, kadından filozof olmaz, ressam olmaz!" Bu çalışmaları genellikle hafif bir espri veya alaycı bir şekilde söylenmiş gibi canlandırılır. Çünkü arkasında yatan gerçek kadınların karşılaştığı belirsiz lanetlenme ve ilkel karşılanma korkusudur. Ancak derinlerde kadınlar ve erkekler, bu ifadelerin bir kısmının doğruluk payı olduğunu bilmektedir. Edebiyat ve sanat tarihinde bıraktıkları izlerle erkeklerle kadınların sayılarının açıkça eşit olmadığı fark edilir. Toplumsal koşulları bir kenara bırakarak, kadınları baskı altında tutan, sınırlayan, yaratıcılığını ve girişimciliğini engelleyen erkek egemen toplumun yıllardır kabul edilen söylemlerini tekrar etmeyeceğim. Sanatta, düşüncede yaratıcılığın cinsiyet üzerindeki etkilerine farklı bir açıdan bakacağım. Gerçeklikle kurgunun mücadelesi, kadın ve erkek arasındaki farkı anlamanın bir etkenidir. En büyük çelişkilerden biri olan "kalma"ya yönelik içgüdüsel bir itki, bizi iz bırakmaya zorlar. Kadın, bu "kalmak" eylemini gerçekleştirir; yani doğurur, gerçekleştirir. Erkek ise bir çocuk sahibi olmanın farklı evrelerinde izleyici konumundadır. Kadının canlı, kendinden var olan ve istemediğinde bile gidemeyen bir varlığı vardır. Besleyici değil, doğrudan beslenmeye mecbur olan. Kadının gerçeklikle bağı sıkıdır, var olmak zorundadır. Sanat bir oyun, bir kurgudur. Bazen gerçeklik bağlarını koparmak, daha yukarıya yükselmek, daha ileriye gitmek için gereklidir. Spor dallarına bakın, hepsi erkeğin yaşam boyu oyunu kabul edilebilir ve ciddi hale getirme çabasıdır. Kadınların dünyasında oyunun anlamı çok farklıdır, belki de yoktur bile! Evin içi eşyalarla doludur ve kadın bu ayrıntıları siler, temizlerken beynine kazır. Kadın, mekana ve çocuğuna somut, kopamaz bağlarla bağlanır. Kadının kaygıları ve eylemleri yaşamsaldır. Kadın yaşarken, erkek yazabilir! Bazı kadınlar, geleneksel anlamda oyunun ve nesnelerin bağını sağlam tutamazlar ve hayatı trajik olabilir, ancak bu trajedilerle yaşamı dönüştüren temelleri kurarlar. Evet, doğru söylüyorlar; kadından yazar olmaz. Eee, o zaman boş verin kadınlar, siz yaşayın, erkekler de sizin yaşamınıza dahil olmak için yazıp, çizip çırpınmaya devam etsinler!