Yazılım, bilgisayarları ve daha fazlasını kontrol edebilmek için yazılmış komutlardır. Yazılımcı olmanın bir yan etkisi de kontrol hissidir.
The Matrix'ten bir alıntı: "Morpheus: Kadere inanır mısın Neo? * Neo: Hayır. * Morpheus: Neden? * Neo: Çünkü hayatımı kontrol edemediğim fikrinden hoşlanmıyorum."
The Matrix'te de işlenen bu kontrol hissinin işinde başarılı olan pek çok yazılımcıda ortaya çıktığını gördüm. Bu satırları okuyan sen de onlardan birisi olabilirsin. Yazdıkça daha büyük işler başarıyorsun, başardıkça egon da büyüyor. Sokakta yanından geçen hiç tanımadığın insanların senin yazdıkların sayesinde bir şeyler yapmasını görmek belki de içini gıdıklıyor. Sanıyorsun ki tanımadığın insanların bile hayatına bu kadar etki edebiliyorsam kendi hayatımı en ufak ayrıntılara kadar kontrol edebilirim. Zaten sayısalcı kafan var, her olayın ihtimallerini düşünüp olası kararları hesaplıyorsun. Hayatı da satranç gibi öngörülebilir, matematik problemi gibi çözülebilir sanıyorsun.
Ancak bu kontrol hissine kapılmak ise seni yıkıma götürür. Çünkü bazı şeyleri kontrol edemezsin. Mesela zaman ve aşk kontrol edemeyeceğin şeylerdir. Akıp giden yılları da gönlü sizde olmayanı da durduramazsın. Sevdiğin insanların gözlerinin önünde yaşlanması, sevdiğin insanın senden ayrılması bu hayatın akışı içerisinden olabilen şeylerdir.
İşinde başarılı oldukça sanki demir yedikçe büyüyen Galgameth gibi büyüyen egon nedeniyle kontrol edemediğin bir durum olduğunda hiç kimsenin yıkılamayacağı kadar dehşet şekilde yıkılırsın. Kim olursan ol, kontrol edemeyeceğin şeyler var. Bunu anlamalısın, yoksa bunu anlayıncaya dek çok şey kaybedeceksin ve anladığında geç olacak.
The Matrix'ten bir alıntı: "Morpheus: Kadere inanır mısın Neo? * Neo: Hayır. * Morpheus: Neden? * Neo: Çünkü hayatımı kontrol edemediğim fikrinden hoşlanmıyorum."
The Matrix'te de işlenen bu kontrol hissinin işinde başarılı olan pek çok yazılımcıda ortaya çıktığını gördüm. Bu satırları okuyan sen de onlardan birisi olabilirsin. Yazdıkça daha büyük işler başarıyorsun, başardıkça egon da büyüyor. Sokakta yanından geçen hiç tanımadığın insanların senin yazdıkların sayesinde bir şeyler yapmasını görmek belki de içini gıdıklıyor. Sanıyorsun ki tanımadığın insanların bile hayatına bu kadar etki edebiliyorsam kendi hayatımı en ufak ayrıntılara kadar kontrol edebilirim. Zaten sayısalcı kafan var, her olayın ihtimallerini düşünüp olası kararları hesaplıyorsun. Hayatı da satranç gibi öngörülebilir, matematik problemi gibi çözülebilir sanıyorsun.
Ancak bu kontrol hissine kapılmak ise seni yıkıma götürür. Çünkü bazı şeyleri kontrol edemezsin. Mesela zaman ve aşk kontrol edemeyeceğin şeylerdir. Akıp giden yılları da gönlü sizde olmayanı da durduramazsın. Sevdiğin insanların gözlerinin önünde yaşlanması, sevdiğin insanın senden ayrılması bu hayatın akışı içerisinden olabilen şeylerdir.
İşinde başarılı oldukça sanki demir yedikçe büyüyen Galgameth gibi büyüyen egon nedeniyle kontrol edemediğin bir durum olduğunda hiç kimsenin yıkılamayacağı kadar dehşet şekilde yıkılırsın. Kim olursan ol, kontrol edemeyeceğin şeyler var. Bunu anlamalısın, yoksa bunu anlayıncaya dek çok şey kaybedeceksin ve anladığında geç olacak.