Başlık: 2500 TL Maaşla İş mi, Yoksa Vasıfsız Halimle Daha Çok Veren Bir İş Mi?
İçerik:
Üniversiteyi yeni bitirdim ve mühendislik alanında lisans derecesine sahibim. Ancak, iş aramaya başladığımda karşıma çıkan gerçeklik şok ediciydi. 2500 TL maaşla işe alınacak bir mühendis olarak, bu ücretin adaletsizliğine ve aşağılanmaya maruz kaldım. Bu durum, vasıfsız bir işçi olarak daha iyi şartlarda iş bulabileceğim düşüncesine yol açtı.
Mühendislik eğitimim ve becerilerim göz ardı ediliyor gibi hissettim. Yıllarca gece gündüz çalışarak elde ettiğim başarı, bu düşük maaşla adeta değersizleştiriliyordu. Bu durum, sadece beni değil, aynı zamanda ülkemizdeki eğitim sistemini ve iş piyasasındaki çelişkileri de ortaya koyuyor.
Vasıfsız bir işçi olarak, belki daha düşük bir pozisyonda çalışmak zorunda kalabilirim. Ancak, emeğimin karşılığını alacağım ve insanca yaşayabileceğim bir ücret elde edeceğim düşüncesiyle bu seçeneği tercih edebilirim. Mühendislik mesleğimi ileride de sürdürmek istiyorum, ancak bu adil olmayan şartlar altında çalışmaya mecbur bırakılmamalıyım.
Bu durum, sadece beni değil, aynı zamanda ülkemizdeki birçok yeni mezun mühendisi de yakından ilgilendiriyor. İşverenlerin bu adaletsiz uygulamalarına karşı sesimizi çıkarmalı ve hak ettiğimiz değeri talep etmeliyiz. Aksi takdirde, eğitim sistemimiz ve iş piyasamız arasındaki uyumsuzluk daha da derinleşecek ve genç yeteneklerimiz göçüne yol açacaktır.
Bu nedenle, 2500 TL maaş teklifini reddetmek ve vasıfsız halimle daha iyi şartlar sunan bir işi tercih etmek, bir tercih değil, bir zorunluluk haline geliyor. İşverenlerin uyanıklığı ve adaletsizliği, genç mühendislerin gelecek planlarını ve hayallerini tehdit ediyor. Bu durumun değişmesi ve yeteneklerimizin gerçek değerini görmesi için mücadele etmeliyiz.
İçerik:
Üniversiteyi yeni bitirdim ve mühendislik alanında lisans derecesine sahibim. Ancak, iş aramaya başladığımda karşıma çıkan gerçeklik şok ediciydi. 2500 TL maaşla işe alınacak bir mühendis olarak, bu ücretin adaletsizliğine ve aşağılanmaya maruz kaldım. Bu durum, vasıfsız bir işçi olarak daha iyi şartlarda iş bulabileceğim düşüncesine yol açtı.
Mühendislik eğitimim ve becerilerim göz ardı ediliyor gibi hissettim. Yıllarca gece gündüz çalışarak elde ettiğim başarı, bu düşük maaşla adeta değersizleştiriliyordu. Bu durum, sadece beni değil, aynı zamanda ülkemizdeki eğitim sistemini ve iş piyasasındaki çelişkileri de ortaya koyuyor.
Vasıfsız bir işçi olarak, belki daha düşük bir pozisyonda çalışmak zorunda kalabilirim. Ancak, emeğimin karşılığını alacağım ve insanca yaşayabileceğim bir ücret elde edeceğim düşüncesiyle bu seçeneği tercih edebilirim. Mühendislik mesleğimi ileride de sürdürmek istiyorum, ancak bu adil olmayan şartlar altında çalışmaya mecbur bırakılmamalıyım.
Bu durum, sadece beni değil, aynı zamanda ülkemizdeki birçok yeni mezun mühendisi de yakından ilgilendiriyor. İşverenlerin bu adaletsiz uygulamalarına karşı sesimizi çıkarmalı ve hak ettiğimiz değeri talep etmeliyiz. Aksi takdirde, eğitim sistemimiz ve iş piyasamız arasındaki uyumsuzluk daha da derinleşecek ve genç yeteneklerimiz göçüne yol açacaktır.
Bu nedenle, 2500 TL maaş teklifini reddetmek ve vasıfsız halimle daha iyi şartlar sunan bir işi tercih etmek, bir tercih değil, bir zorunluluk haline geliyor. İşverenlerin uyanıklığı ve adaletsizliği, genç mühendislerin gelecek planlarını ve hayallerini tehdit ediyor. Bu durumun değişmesi ve yeteneklerimizin gerçek değerini görmesi için mücadele etmeliyiz.