İnsanların bana inanmayacağını biliyorum ama %98 oranında doğuştan engelliyim. Eşim engelli olmadığı için işe alınmıyoruz, bu ülkede böyle bir gerçek var. Kendimize ait bir araba yok, sadece kayınpederin 99 model hatchback bir Skoda'sını kullanabiliyoruz. Evin kirasını ödüyoruz, ancak arkadaşlarımızın yardımı ve 7.600 TL'lik evde bakım aylığı ile ayakta kalabiliyoruz. Başka gelirimiz yok. Eğer eşimi işe alsalar, bize maksimum asgari ücret ödeyecekler. Bir mucize olur da yıllarca biriktirdiğimiz parayla kendimize bir araba alabilirsek, devlet ilk iş olarak evde bakım aylığımızı kesiyor. Sadece asgari ücrete mahkum kalıyoruz. Hastalandığımda hastaneye gitmem imkansız oluyor çünkü arabamız yok. Taksiler de tekerlekli sandalyemi almak istemedikleri için bana hizmet etmiyorlar. Köyde yaşıyoruz ve taksi çağırmak imkansız. Gezmek için dışarı çıkmak istediğimde bile zorlanıyorum. Kendimize araba almak için evde bakım aylığımızı kesmeleri, sadece asgari ücrete mahkum olmamıza sebep oluyor. Bu asgari ücretle evin kirasını ödeyecek, karnımızı doyuracak, faturaları ödeyecek miyiz yoksa aldığımız arabayı beslemek için mi uğraşacağız? Bu durumu anlatmak isteyenler için bile düşünülmüş kişisel hikayemle şunu söylemek istiyorum: Engelli insanlar gibi biz de 500 TL'ye muhtaç olabiliyoruz. Bu, sadece benim hikayem değil, bu ülkedeki engelli insanların %90'ından fazlasının yaşadığı bir durum. Ancak ne kadar zor bir mücadele verdiğimizi anlatabilmek için gerçek yaşadığım hikayemle bunu anlatmaya çalıştım.