MS 2. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar Avrupa'yı titretmiş, Romalıların korkulu rüyası becerikli atlı göçebe kavimlerden bahsedelim. Bu vahşi kavimler, bir anda Orta Asya'dan Avrupa'nın merkezine kadar ilerlemiş. Yolları üzerine çıkan herkesi ezip geçmişler. Sonuç olarak, bu ezilenlerin yapacak bir yeri kalmamış ve nihayetinde Romalıların kapılarına dayanmışlar. İşte Kavimler Göçü de böyle başlamıştır.
MS 375 yılında Doğu Gotları olarak da bilinen Ostrogotları darmadağın etmişler. Batı Gotları yani Vizigotlar ise “Doğudaki kuzenlerimiz gitti, sıra bize gelecek” diyerek Tuna Nehri’ni geçip Roma topraklarına girmişler. Elbette Romalılar, onlara "Hoş geldiniz, buyrun bir kahve için" dememişler. Ortam karışmış. Adrianopolis Muharebesi, MS 378'de Vizigotların Romalıları perişan ettiği bir savaş olmuş. İmparator Valens bile bu savaşta hayatını kaybetmiş. Nasıl bir dövüş olduğunu düşünün. Bu olay aslında Batı Roma İmparatorluğu'nun sonunun başlangıcı olmuş.
MS 4. yüzyılın sonlarına doğru, Hunlar Tuna Nehri'ni geçip Roma sınırlarına dayanınca Doğu Roma'nın gözleri korkmuş. Ancak Batı Roma daha çok “Eyvah!” demiş. Çünkü Hunlar, daha çok Batı'ya yönelmişler. Buradaki en ilginç kısım şu: MS 5. yüzyılda Hunlar o kadar güçlenmişler ki, hem Doğu Roma hem de Batı Roma onlara haraç ödemeye başlamışlar. Düşünsenize, Roma Devleti gibi devasa bir imparatorluk, size haraç ödemeye mecbur kalıyor. Hem egoya tatmin olur, hem de para gelir.
Bir de Flavius Aetius adında bir Roma generali varmış. Bu adam gençliğinde Hunların yanında rehine olarak kalmış, sonra Roma'ya geri dönüp “Ben bu Hunları anladım” diye böbürlenmiş. Tabii Hunlar bunu duyunca, “Vay şerefsiz” demişler ama adamın Hun taktiklerini bilmek, Romalıların işine yaramış.
Fakat Attila sahneye çıktığında her şey değişmiş. MS 434'te tahta geçen Attila, adeta Roma'nın kabusu olmuş. Ona “Tanrı'nın kırbacı” demişler. Haklılar, ben olsam ben de öyle derdim herhalde. MS 451'de Katalaunian Ovası Savaşı gerçekleşmiş. Attila ile Aetius karşı karşıya gelmişler. Kimin kazandığı belli değil ama sonuçta Attila geri çekilmiş. Tarihçiler hala tartışıyor, “Maçı kim aldı acaba?” diye.
Sonrasında ne mi olmuş? Attila, MS 453'te ölmüş ve Hunlar dağılmış. Ancak o zamana kadar Roma'yı o kadar sarsmışlardı ki, Batı Roma MS 476'da yıkılmış. Yani Hunlar gittikten 23 yıl sonra Roma yıkılmış. Sonuç olarak, Hunlar 300 yıl boyunca Roma'nın ensesinde boza pişirmişler. Belki Roma'yı yıkmadılar ama yıkılmasına neden oldular diyebiliriz. Tarihin akışını değiştirdiler, üstelik at sırtında, ok ve yayla. Saygıyla anıyoruz.
MS 375 yılında Doğu Gotları olarak da bilinen Ostrogotları darmadağın etmişler. Batı Gotları yani Vizigotlar ise “Doğudaki kuzenlerimiz gitti, sıra bize gelecek” diyerek Tuna Nehri’ni geçip Roma topraklarına girmişler. Elbette Romalılar, onlara "Hoş geldiniz, buyrun bir kahve için" dememişler. Ortam karışmış. Adrianopolis Muharebesi, MS 378'de Vizigotların Romalıları perişan ettiği bir savaş olmuş. İmparator Valens bile bu savaşta hayatını kaybetmiş. Nasıl bir dövüş olduğunu düşünün. Bu olay aslında Batı Roma İmparatorluğu'nun sonunun başlangıcı olmuş.
MS 4. yüzyılın sonlarına doğru, Hunlar Tuna Nehri'ni geçip Roma sınırlarına dayanınca Doğu Roma'nın gözleri korkmuş. Ancak Batı Roma daha çok “Eyvah!” demiş. Çünkü Hunlar, daha çok Batı'ya yönelmişler. Buradaki en ilginç kısım şu: MS 5. yüzyılda Hunlar o kadar güçlenmişler ki, hem Doğu Roma hem de Batı Roma onlara haraç ödemeye başlamışlar. Düşünsenize, Roma Devleti gibi devasa bir imparatorluk, size haraç ödemeye mecbur kalıyor. Hem egoya tatmin olur, hem de para gelir.
Bir de Flavius Aetius adında bir Roma generali varmış. Bu adam gençliğinde Hunların yanında rehine olarak kalmış, sonra Roma'ya geri dönüp “Ben bu Hunları anladım” diye böbürlenmiş. Tabii Hunlar bunu duyunca, “Vay şerefsiz” demişler ama adamın Hun taktiklerini bilmek, Romalıların işine yaramış.
Fakat Attila sahneye çıktığında her şey değişmiş. MS 434'te tahta geçen Attila, adeta Roma'nın kabusu olmuş. Ona “Tanrı'nın kırbacı” demişler. Haklılar, ben olsam ben de öyle derdim herhalde. MS 451'de Katalaunian Ovası Savaşı gerçekleşmiş. Attila ile Aetius karşı karşıya gelmişler. Kimin kazandığı belli değil ama sonuçta Attila geri çekilmiş. Tarihçiler hala tartışıyor, “Maçı kim aldı acaba?” diye.
Sonrasında ne mi olmuş? Attila, MS 453'te ölmüş ve Hunlar dağılmış. Ancak o zamana kadar Roma'yı o kadar sarsmışlardı ki, Batı Roma MS 476'da yıkılmış. Yani Hunlar gittikten 23 yıl sonra Roma yıkılmış. Sonuç olarak, Hunlar 300 yıl boyunca Roma'nın ensesinde boza pişirmişler. Belki Roma'yı yıkmadılar ama yıkılmasına neden oldular diyebiliriz. Tarihin akışını değiştirdiler, üstelik at sırtında, ok ve yayla. Saygıyla anıyoruz.
