Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yılmaz Güney

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Yılmaz Güney (doğum adıyla Yılmaz Pütün; 1 Nisan 1937, Adana – 9 Eylül 1984, Paris), Türk oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve yazardır. Güney, Türk film endüstrisinde hızla öne çıkmış ve eserlerinin birçoğunu, Türkiye'deki sıradan işçi sınıfı insanlarının içinde bulunduğu kötü duruma adamıştır. Filmlerinde Kürt kültürünün, halkının ve dilinin tasvirini etkin bir şekilde kullanmıştır. Özellikle 1966'daki Çirkin Kral dönemi sonrasında yazdığı ödüllü Yol, Sürü ve Duvar, yazıp yönettiği ve oynadığı Umut, Umutsuzlar, Baba, Ağıt ve Endişe filmleriyle tanınmaktadır. 1 Nisan 1937 tarihinde Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Yenice'de Kürt ve Zaza kökenli köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak doğan Yılmaz Güney, 1959'da senaryosunu yazıp oynadığı Bu Vatanın Çocukları ve Ala Geyik filmleriyle sinemaya adımını attı. Birçok kez yasal sorunlar yaşayan Güney, ilk olarak 1961'de, yazdığı bir öyküde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklandı ve bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm oldu. 1971 yılında, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi militanlarını sakladığı gerekçesiyle iki yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükûmetin çıkardığı 1974 Genel Affı sonucunda 20 Mayıs 1974'te serbest kaldı. 4 ay sonra, 13 Eylül 1974'te, Endişe filminin çekimleri için bulunduğu Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda Hâkim Sefa Mutlu'yu yakın mesafeden kafasına kurşun sıkarak öldürmekten suçlu bulundu. Cinayetin ardından yargılandı ve hapis cezası aldı. Güney, 1981'de izinli olarak çıktığı hapishaneden yurt dışına firar etti. Kendisinin yazdığı ve Şerif Gören ile birlikte yönetmenliğini yaptığı 1981 yapımı Yol filmi, 1982'de Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü kazandı ve bu ödülü Türkiye'den kazanan ilk yönetmen oldu. 6 Ocak 1983'te dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 1983'te Cigerxwîn ve Abdurrahman Şerefkendi gibi Kürt şairlerle birlikte Paris Kürt Enstitüsü'nü kurdu. 9 Eylül 1984'te, mide kanserinden dolayı Paris'te öldü. Mezarı Paris'teki Père Lachaise Mezarlığı'nda yer almaktadır. Yaşamı İlk yılları Yılmaz Güney'in gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Kendi ifadesine göre Pütün, "kırılması zor ve sert meyve çekirdeği" demektir. 1 Nisan 1937 tarihinde köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Zaza kökenli babası, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinin Desman köyünden; Kürt kökenli annesi ise Muş'un Varto ilçesindendir. Adana'da büyüdü, Adana ileride birçok filmine konu oldu. Adana'da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalışan Güney, üniversite okumak üzere İstanbul'a gitti ve yönetmen Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazan Güney, daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı. Sinemaya başlaması Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Ala Geyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazdı hem de bu filmlerde rol alıp oynadı. Karacaoğlan'ın Karasevdasında da yönetmen yardımcılığı yaptı. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılandı ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm oldu. İki yıl sonra kaldığı yerden devam eden Güney, bu dönemde daha çok macera filmleri çekti. Filmlerinde, "ezilen, hor görülen bir Anadolu çocuğunun otoriteye başkaldırısı" konusunu işledi. "Çirkin Kral" lakabını aldı. Bu dönemdeki en önemli filmi, Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunudur. Cezaevi ve firari yılları Güney, 1966'da Şanlıurfa'da alkollü araç kullanırken bir çocuğa çarparak ölümüne sebep oldu. Yılmaz Güney, 1971 yılında Efraim Elrom'un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi militanlarını sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini, şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayımladı. Bülent Ecevit başbakanlığındaki 37. Türkiye Hükûmeti tarafından çıkarılan genel af sonucu 20 Mayıs 1974'te cezaevinden çıktı. İki yıldan fazla cezaevinde kalan Güney aynı yıl Arkadaş filmini çekti. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürdü (13 Eylül 1974) ve tutuklandı. 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucunda 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı, Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve Şerif Gören tarafından çekilen Yol filmleri büyük ilgi gördü. Daha sonra Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali'nde ödül aldı. Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 Ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevi'nden yurt dışına firar etti. Güney'in hapisten kaçışı da filmlerini anımsattı. Hapse girmeden yıllar önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde, bir günlük bayram izninde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikâyesini anlatmıştı. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etti. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'a bağlı Meis Adası'na, oradan da İsviçre'ye kaçtı. 6 Ocak 1983 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Güney daha sonra Fransa'ya geçti ve yaşamının geri kalanını orada geçirdi. Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar filmi onun son filmi olmuştur. Güney, 1983'te Cigerxwîn ve Abdurrahman Şerefkendi gibi Kürt şairlerle birlikte Paris Kürt Enstitüsünü kurdu. 1984'ün mart ayında düzenlenen Nevruz kutlamasında bir konuşma yaptı:"Arkadaşlar! Acı, baskı, yoksulluk, kan ve gözyaşı Kürt halkının kaderi değildir. Biz bu kaderi reddediyoruz! Bu kaderi tanımıyoruz! Biz, dört bir yandan işgal edilmiş bir sömürge ülkenin çocukları değil; bağımsız, birleşik, özgür bir Kürt ülkesinin, Kürdistan'ın çocukları olmak istiyoruz! Ve biz kendi toprağımızda, kendi bayrağımızın altında özgür ve bağımsız olmak istiyoruz! Arkadaşlar! Bugün Kürdistan'ın çeşitli kesimlerinde, dağlarda, ovalarda, faşist zindanlarda sömürgecilerin baskı ve zulümlerine karşı dövüşenlerin, dövüşerek ölenlerin amacı da bu! Biz; dövüşerek ölenlerin, bu uğurda şehit düşenlerin anısını kalbimizde ve mücadelemizde yaşatıyoruz..."Güney bu dönemde Taşnak dergisi Armenian Review'e demeç vererek ASALA tarafından Türk diplomatlarına düzenlenen suikastları, Ermeni soykırımına dair dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için işlevsel olduğunu ancak uzun vadede bu yöntem ile Ermenilerin soykırımın tanınması taleplerinin gerçekleşemeyeceğini belirtmiştir. Ölümü [[Dosya:YilmazGuneyMezar.JPG|Yılmaz Güney'in Père Lachaise Mezarlığı'ndaki mezarı, Paris.|307x307px|thumb]] Son yıllarını Paris'te geçiren Güney, mide kanseri hastalığı nedeniyle 9 Eylül 1984 tarihinde 47 yaşında öldü. Mezarı, Paris'te bulunan Père Lachaise Mezarlığı'nda 62. kısımda bulunmaktadır. Özel hayatı İlk resmî eşi Nebahat Çehre ile 1966'da başlayan şiddet dolu birlikteliği, 1968'de Çehre'yi araba ile ezmesi üzerine boşanma ile sonuçlanmıştır. Çehre, 2019 yılında konuk olduğu Şafak Yavuz'un Vizöründen adlı programda Güney ile ilişkisine dair detayları paylaşmış, araba ile çarpma olayına da değinmiştir. Yapımcı Abdurrahman Keskiner 2011 yılında Hürriyet gazetesine verdiği röportajda olayı şöyle anlatmıştır:"Çok az kişi bilir bunu. Rahmetli Yılmaz, Nebahat ve ben... Bir gün yine gece kulübünde kavga ettiler. Nebahat kulübü sinirle terk etti. Yılmaz'ın 'Dur'! demesine hiç aldırmadı. Nebahat, Elmadağ'da kaldıkları otele doğru koşarken Yılmaz otomobiline bindi. Sinirle direksiyona geçti. Sonra gözümün önünde sevdiği kadını arabayla ezdi. Nebahat havada uçtu, arabaya çarptı, sonra da kaldırıma... 4 gün hastanede yattı. Herkesten gizledik bunu. Olaydan sonra ilişkileri bitti."Keskiner'in aynı röportajda, "Nebahat, Yılmaz'dan çok dayak yedi." şeklinde ifade ettiği şiddetin önemli noktalarından biri de "Eşrefpaşalılar (1966)" çekimi esnasında Güney'in Çehre'nin kafasına bardak koyup gerçek kurşunla nişan alması olarak kayıtlara geçmiştir. Keskiner bu konuda şu açıklamaları yapmıştır:"Sinema tarihçileri bunun bir efsaneden ibaret olduğunu söyler. Ama doğru! Yılmaz o gün benden 3 silahından birini, içinde gerçek kurşun olanı istedi. Nebahat bu sırada ağlıyor, titriyor ve, 'Yılmaz, imkânı yok oynamam. Sahici kurşun kullanma, yalvarırım! Ben canımı sokakta bulmadım. Yanlış bir harekette ölebilirim!' diye sevdiği adama ağlayarak yalvarıyordu. Yılmaz umursamadı. Bardağı Nebahat'ın kafasına koydu. Sonra 20 metre uzaklaştı. Sette ölüm sessizliği vardı. Korkudan herkes nefesini tutmuş, duvarın dibinde titreyen Nebahat'a bakıyordu. Zavallı kız kurbanlık koyun gibiydi. Yılmaz tetiğe bastı, bardak tuzla buz oldu. Nebahat başladı ağlamaya... Yılmaz onu zor sakinleştirdi. Deniz kenarına götürüp bir şeyler söyledi. Çok tutkulu, kavga ve dayakla dolu şiddetli bir aşkları vardı. Nebahat, Yılmaz'dan çok dayak yedi."Nebahat Çehre, 2017 yılında, Doğa Rutkay'la Her Şey Bu Masada adlı programda Güney ile olan ilişkisi hakkında, "Olmayacaktı. 4.5 sene sürdü ama olmaması gereken bir şeydi." diye konuşmuştur. Çehre ayrıca 2019 yılında konuk olduğu Şafak Yavuz'un Vizöründen adlı programda Güney ile olan evliliğinde hamile kaldığını fakat Güney'e olan aşkının sona ermesi, kendisine karşı sadece korku hissettiğinden mütevellit kürtaj olduğunu açıklamıştır. İkinci evliliği 1970'ten ölümüne değin Fatoş Güney'le (Jale Fatma Pütün) olmuştur, doğan çocuklarına Yılmaz (d. 1971) adını vermişlerdir. 1963-1966 yıllarında birlikte yaşadığı Birten Ünal'dan Elif (d. 1966) adlı bir kızı vardır. Filmografisi Kitapları Boynu Bükük Öldüler (1971) Salpa (1975) Ağıt Arkadaş Sürü Ölüm Beni Çağırıyor - Gençlik Öyküleri Acı Yol Sanık Hücrem Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz Oğluma Hikayeler Zavallılar Endişe Hudutların Kanunu Baba Aç Kurtlar Umut Bir Gün Mutlaka Umutsuzlar Seyyit Han Yunan Bıçağı İnsan, Militan ve Sanatçı Yılmaz Güney Selimiye Mektupları Ödüller 1967: 4. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu - Hudutların Kanunu 1970: 2. Altın Koza Film Festivali - En İyi Film - Umut 1970: 2. Altın Koza Film Festivali - En İyi Senaryo - Umut 1970: 7. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu - Bir Çirkin Adam 1970: Orhan Kemal Roman Armağanı - Boynu Bükük Öldüler 1971: 3. Altın Koza Film Festivali - En İyi Film - Ağıt 1971: 3. Altın Koza Film Festivali - En İyi Senaryo - Ağıt 1971: 3. Altın Koza Film Festivali - En İyi Yönetmen - Ağıt 1972: Orhan Kemal Roman Armağanı - Boynu Bükük Öldüler 1975: 12. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Senaryo - Endişe Notlar Kaynakça Dış bağlantılar Yılmaz Güney'den Nebahat Çehre'ye aşk mektupları Yılmaz Güney Sözleri Kategori:1937 doğumlular Kategori:Yüreğir doğumlular Kategori:Adana doğumlu erkek oyuncular Kategori:1984 yılında ölenler Kategori:Kürt film yönetmenleri Kategori:Türk erkek sinema oyuncuları Kategori:Türk film yönetmenleri Kategori:Türk film yapımcıları Kategori:20. yüzyıl Türk senaristleri Kategori:20. yüzyıl Türk hikâye yazarları Kategori:Türk sosyalistler Kategori:Zaza asıllı Türkler Kategori:Kürt asıllı Türkler Kategori:Orhan Kemal Roman Armağanlı yazarlar Kategori:Zaza oyuncular Kategori:Mide kanserinden ölenler Kategori:Paris'te kanserden ölenler Kategori:Cinayetten hüküm giyen Türkler‎ Kategori:Père Lachaise Mezarlığı'na defnedilenler Kategori:Altın Portakal En İyi Film Ödülü kazanan yapımcılar Kategori:Türk yazarlar Kategori:Türkiye tarafından tutuklanan kişiler Kategori:Fransa'da kanserden ölenler Kategori:Kürt erkek oyuncular
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri