YKS 2024'te Dijital Saat Adaletsizliği: Bir Deneyim Anlatısı
Son zamanlarda, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sırasında yaşanan bir olay, dijital saatlerin kullanımındaki adaletsizliği ve bunun sınav deneyimini nasıl olumsuz etkileyebileceğini ortaya koydu. Sınava giren birçok öğrenci, özellikle de analog saatin yeterince net görünmediği arka sıralarda oturanlar, bu sorunu ilk elden yaşama fırsatı buldu.
Sınav günü, üniversite amfilleri sınav heyecanıyla doluydu. Ancak heyecanın yanında, bir de analogsözlü saatlerin yeterli aydınlatma sağlamadığı arka sıralarda oturan öğrencilerin yaşadığı sıkıntı vardı. Bu saatler, babamın çeyizinden çıkmış gibi sapsarıydı ve bir şeyleri anlamak için 5 dakikayı gözden çıkarmak gerekiyordu. Madem ki bu sınavda dijital saatler kullanılıyor, o zaman neden bu saatin parasal karşılığını veriyoruz? Kameralar da dijital saatlerle birlikte geliyor, o zaman analog saatlerin önemi ne?
Ayrıca, TYT sınavında telefonlarla soruları yaymaya çalışan embesiller de vardı. Bu durum karşısında yetkililerden hala bir açıklama yapılmadı. Bu embesillerin davranışları, sınavın adil bir ortamda gerçekleşmesini engelleyen unsurlardır ve bu konuya da değinmeden geçemeyeceğim.
Bu deneyim, dijital saatlerin kullanımındaki adaletsizliği ve bazı öğrencilerin dezavantajlı duruma düşebileceğini ortaya koymaktadır. Sınavların adil ve eşit koşullarda yapılmasını sağlamak için yetkililerin bu konuya el atması ve gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu tür adaletsizlikler eğitim sistemimizin güvenilirliğini sarsacaktır.
Bu yazıda, YKS 2024 deneyimim boyunca karşılaştığım dijital saat adaletsizliğini agresif bir dille eleştirirken, aynı zamanda bu sorunu vurgulamak ve gelecekte benzer sıkıntıların yaşanmasını engellemek amacıyla yetkililere sesleniyorum. Bu sorunların çözüme kavuşturulması, eğitim sistemimizin bütünlüğünü ve adaletini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.
Son zamanlarda, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sırasında yaşanan bir olay, dijital saatlerin kullanımındaki adaletsizliği ve bunun sınav deneyimini nasıl olumsuz etkileyebileceğini ortaya koydu. Sınava giren birçok öğrenci, özellikle de analog saatin yeterince net görünmediği arka sıralarda oturanlar, bu sorunu ilk elden yaşama fırsatı buldu.
Sınav günü, üniversite amfilleri sınav heyecanıyla doluydu. Ancak heyecanın yanında, bir de analogsözlü saatlerin yeterli aydınlatma sağlamadığı arka sıralarda oturan öğrencilerin yaşadığı sıkıntı vardı. Bu saatler, babamın çeyizinden çıkmış gibi sapsarıydı ve bir şeyleri anlamak için 5 dakikayı gözden çıkarmak gerekiyordu. Madem ki bu sınavda dijital saatler kullanılıyor, o zaman neden bu saatin parasal karşılığını veriyoruz? Kameralar da dijital saatlerle birlikte geliyor, o zaman analog saatlerin önemi ne?
Ayrıca, TYT sınavında telefonlarla soruları yaymaya çalışan embesiller de vardı. Bu durum karşısında yetkililerden hala bir açıklama yapılmadı. Bu embesillerin davranışları, sınavın adil bir ortamda gerçekleşmesini engelleyen unsurlardır ve bu konuya da değinmeden geçemeyeceğim.
Bu deneyim, dijital saatlerin kullanımındaki adaletsizliği ve bazı öğrencilerin dezavantajlı duruma düşebileceğini ortaya koymaktadır. Sınavların adil ve eşit koşullarda yapılmasını sağlamak için yetkililerin bu konuya el atması ve gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu tür adaletsizlikler eğitim sistemimizin güvenilirliğini sarsacaktır.
Bu yazıda, YKS 2024 deneyimim boyunca karşılaştığım dijital saat adaletsizliğini agresif bir dille eleştirirken, aynı zamanda bu sorunu vurgulamak ve gelecekte benzer sıkıntıların yaşanmasını engellemek amacıyla yetkililere sesleniyorum. Bu sorunların çözüme kavuşturulması, eğitim sistemimizin bütünlüğünü ve adaletini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.