Çok fazla anlam yüklenen bir çocuktum, 8-10 yaşlarındaydım. Yolda bir yüzük buldum. 18 yaşlarında bir delikanlı "ver ulan onu bana" dedi. Benim için yüzüğün bir kıymeti ve anlamı yoktu ama hitap şekline kızarak "vermem" dedim. Vurdu tokadı yüzüme, aldı gitti yüzüğü. Çok sinirlendim. Yerden ceviz büyüklüğünde taşları toplayıp ceplerimi doldurdum. Yüksekçe bir yere çıktım. Delikanlıyı taş bombardımanına tuttum. Nihayet yüzüğü iade etti. "Ya dedim ya; benim için yüzüğün bir kıymeti ve anlamı yoktu." Sanıyorum bir yere fırlatıp attım. Bu olayın bende yarattığı etki nedir bilmiyorum. Ama eşime evlenmeden önce yüzük takmayacağımı bildirdim. Eşim kabul etti ve bugüne kadar parmaklarıma yüzük takmadım.