Hızlıca ilerlemek isterken bazen takılıp düşmek, işte bu hayatta kaçınılmaz bir durum. Her şey yolunda gitmeyebilir ve bu tamamen normaldir. Ancak, günümüzün kötü alışkanlığı, kendimizi her zaman güçlü ve kontrol edebileceğimiz bir varlık gibi görmemiz. Aslında, her şeyin elimizde olduğunu düşünerek kendimizi kandırıyoruz. Bu yanlış düşünce bizi gerçek benliğimizden uzaklaştırarak sahte bir dünya yaratmamıza neden oluyor. Bir şeyler istediğimiz gibi gitmediğinde ise çaresiz ellerle "neden, neden?" diye feryat ediyoruz. Oysa bazen hiçbir şey olmaz, yapamayız ve bunu kabul etmek gerekir. Zorlamak ve gereksiz inat sadece öfkemizi arttırır ve bizi daha da çaresiz hale getirir. Bu gibi durumlar için en iyi çözüm, kendimize zaman tanımaktır. Biraz durup soluklanmak, öfkenin dinmesi ve zihnimizin berraklaşması için zaman ayırmak gerekir. İç sesimizle barışık olmak, ruh ve bedenimizi dengeye getirmek de bu süreçte önemlidir. Zaman bize doğru yolu bulmamız için fırsat sunar, bu nedenle zamanı küçümsememeli ve yeni başlangıçlara cesaretle adım atmalıyız.