Aşırı düşünmek, olumsuz duygular ve düşüncelerin tekrar tekrar üzerinde gidilmesidir. Değerlendirmeler, sorgulamalar bir hamur gibi yoğurulur. Aşırı düşünme döngüsüne girildiyse sorular, sorgulamalar başka sorulara kapı açar. Mayalanan ekmek hamuru gibi olumsuz düşünceler kabarır, genişler, büyür. Zihnin tümünü kaplar ve zihnimiz artık susmamaya başlar.
Zihnimizi susturmayan düşünme türlerinden biri isyanın eşlikçisi düşünme tipidir. Burada kendini haklı görme hali baskındır. Bu da intikam alma/tasarlama eğilimi, dürtüsü yaratabilir. İkinci aşırı düşünme türü ise insanın kendi hayatı üzerine aşırı düşünmesidir. Her ne kadar masum gözükse de bir süre sonra gerçekte varolmayan problemleri yaratmaya başlarız. Üçüncü tür ise kaotik düşünmedir. Birbiriyle alakası olmayan endişelerin zihne aynı anda hücum etmesiyle ortalık karışır. Zihnimiz kafamızı karıştıran, hareketi sınırlandıran ve sonucunda da içimize kapanmamıza ya da kaçmamıza neden olabilir. Burada endişeli insan ile aşırı düşünen insanı karıştırmamak lazım. Kaygılı insan işlerin rast gidip gitmeyeceğini merak eder ama aşırı düşünen insan kötü bir şeyin olacağı konusunda şüphe duymaz. Öte yandan aşırı düşünmek OKB ile de karıştırılmamalıdır. OKB'ye sahip kişinin saplantılı düşünceleri onların "dışında" gelişen durum ve olaylara odaklıdır.
Zihnimizin susmaması yani aşırı düşünmenin hayatı daha zor hale getirdiği aşikar. Stresini olduğundan daha büyük dertmiş gibi algılamamıza sebep olur, problemlere uygun çözümler bulma ihtimalini azaltabilir, ilişkilerimize zarar verebilir ve bağımlılıklara meyletmemize neden olabilir. Aşırı düşünmeyi azaltmak/yenmek için bir adım geriye arlamak ve şu soruları sormak, yapmak gerekir. Aşırı düşünmenin bir iç görü kazandırmayacağını bilmek, farkında olmak, olumlu meşguliyetlere alan açmak, bunun gerçekten ne önemi var? Bununla ilgilenmeyi gerçekten de istiyor muyum? gibi soruları sormak. Zihnimizin susmadığı anlarda harekete geçmek, düşüncelere bekçilik yapmak ve zihnimize "dur" gibi komutlar vermek, aşırı düşünme nöbetleri ile belli bir zaman dilimi ile sınırlamak. Mesela bu konu hakkında düşünmek için saat 18.00'a kadar bekleyeceğim, gibi. Sevdiğimiz, güvendiğimiz insanlarla kafamızı kurcalayan konular hakkında konuşmak, düşüncelerimizi yazmak, kağıda dökmek. Bu teknikler kısa vadede aşırı düşünme döngüsünü kırmaya yardımcı olacaktır.
Zihnimizi susturmayan düşünme türlerinden biri isyanın eşlikçisi düşünme tipidir. Burada kendini haklı görme hali baskındır. Bu da intikam alma/tasarlama eğilimi, dürtüsü yaratabilir. İkinci aşırı düşünme türü ise insanın kendi hayatı üzerine aşırı düşünmesidir. Her ne kadar masum gözükse de bir süre sonra gerçekte varolmayan problemleri yaratmaya başlarız. Üçüncü tür ise kaotik düşünmedir. Birbiriyle alakası olmayan endişelerin zihne aynı anda hücum etmesiyle ortalık karışır. Zihnimiz kafamızı karıştıran, hareketi sınırlandıran ve sonucunda da içimize kapanmamıza ya da kaçmamıza neden olabilir. Burada endişeli insan ile aşırı düşünen insanı karıştırmamak lazım. Kaygılı insan işlerin rast gidip gitmeyeceğini merak eder ama aşırı düşünen insan kötü bir şeyin olacağı konusunda şüphe duymaz. Öte yandan aşırı düşünmek OKB ile de karıştırılmamalıdır. OKB'ye sahip kişinin saplantılı düşünceleri onların "dışında" gelişen durum ve olaylara odaklıdır.
Zihnimizin susmaması yani aşırı düşünmenin hayatı daha zor hale getirdiği aşikar. Stresini olduğundan daha büyük dertmiş gibi algılamamıza sebep olur, problemlere uygun çözümler bulma ihtimalini azaltabilir, ilişkilerimize zarar verebilir ve bağımlılıklara meyletmemize neden olabilir. Aşırı düşünmeyi azaltmak/yenmek için bir adım geriye arlamak ve şu soruları sormak, yapmak gerekir. Aşırı düşünmenin bir iç görü kazandırmayacağını bilmek, farkında olmak, olumlu meşguliyetlere alan açmak, bunun gerçekten ne önemi var? Bununla ilgilenmeyi gerçekten de istiyor muyum? gibi soruları sormak. Zihnimizin susmadığı anlarda harekete geçmek, düşüncelere bekçilik yapmak ve zihnimize "dur" gibi komutlar vermek, aşırı düşünme nöbetleri ile belli bir zaman dilimi ile sınırlamak. Mesela bu konu hakkında düşünmek için saat 18.00'a kadar bekleyeceğim, gibi. Sevdiğimiz, güvendiğimiz insanlarla kafamızı kurcalayan konular hakkında konuşmak, düşüncelerimizi yazmak, kağıda dökmek. Bu teknikler kısa vadede aşırı düşünme döngüsünü kırmaya yardımcı olacaktır.