Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Zincirli Höyük

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
MÖ 2. binyıl başlarında, başkenti Halab olan (günümüzde Halep) Amori Yamhad Krallığı içinde yer almaktaydı. Aynı binyıl içinde Hitit İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Geç Hitit Devletleri'nden Sam'al Krallığı'na başkentlik etti. Kent, MÖ 920 yılında Aramiler'in egemenliğine girmiştir. Arami yönetiminin halkın tanrılarına karşı saygılı olduğu, Kral Panamuwa tarafından yazdırılan bir kitabeden anlaşılmaktadır. Kral Kilamuwa hüküdarlık yılları olan MÖ 832 - 810 yılları Sam'al'ın en parlak dönemi olmuştur. III. Tiglat Pileser'in bölgeye yaptığı MÖ 743 yılındaki akın sonucunda Sam'al Krallığı Asur İmparatorluğu'nun bağlı bir devleti olmuştur. Bu dönemde kral II. Panamuwa’dır. Ardından Bar-Raqab'ın hükümdarlık yılları gelmiştir. Bıraktığı bir kitabede "Ben Sam’al Kralı Panamuwa’nın oğlu Bar-Raqab dünyanın dört köşesinin kralı Tiglat Pileser’in kölesiyim." demektedir. Bu bağlılık II. Sargon'un hükümdarlık yılları içinde, MÖ 725 yılına kadar devam etmiş, bu tarihten itibaren fiilen Asur topraklarına katılmıştır. Kazılar, Bar-Raqab'ın sarayının yangın geçirdiğini göstermektedir. Kazılar Höyükteki ilk incelemeler 1883 yılında Kommagene Bölgesi'ndeki çalışmaları sırasında Osman Hamdi Bey tarafından yapılmıştır. Kısa süre sonra 1888 ile 1902 yıllarında önce Karl Humann ve Robert Koldewey daha sonra da Felix von Luschan başkanlığında kazılar yapılmıştır.Kazılar sonucunda bulunan birçok yontu dev kaya bloklarından kesilerek ayrılmış ve Osman Hamdi Beyin de bilgisi dahilinde Karl Humann tarafından Berlin'e götürülmüştür. Neubauer Projesi En geniş kapsamlı ve planlı kazı çalışmaları, Chicago Üniversitesi bünyesindeki Oriental Institute tarafından Neubauer Projesi olarak 2006 yılında başlatılmıştır ve uzun süreli bir proje olarak düşünülmektedir. Yrd. Prof. David Schloen başkanlığındaki projeyle, Doğu Akdeniz'in Demir Çağı toplumlarının kültürel, ekonomik, politik ve toplumsal yapıları hakkında yeni bilgilere ulaşılması öngörülmektedir. Neubauer Ailesi Vakfı'nın yanı sıra National Endowment for the Humanities tarafından üç yıllık bir finansal destek sağlayan proje, Argonne Ulusal Laboratuvarı - Şikago Üniversitesi Ortak Teori Enstitüsü’nden Demir Çağı Sam'al nüfus dinamikleri, kaynak kullanımı ve inşa faaliyetleri alanında oluşturulacak bir bilgisayar simülasyonu projesi için de kaynak almaktadır. Neubauer Projesi'nin özellikle üzerinde durduğu üç çalışma alanı, yerleşim kronolojisi ve bağlamı, toplum yapısı ve kültürel etkiler ile Demir Çağı'nda aşağı şehrin sosyo-ekonomik organizasyonudur. Tüm proje amaçları için, jeomanyetik yüzey araştırmaları da dahil olmak üzere çeşitli teknolojiler kullanılmaktadır. Tabakalanma Höyükte, Erken tunç çağı'ndan Roma Dönemi'ne kadar yayılan bir yerleşmeler silsilesi görülmektedir. Buluntular küçükresim|250px|Kapı aslanı Yerleşmenin 720 metre çapında çift surla çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Kentin ilk kez surla çevrilmesi MÖ 1.300'de olmuştur. Höyük kentin ortasında yer almakta olup burada ikinci surla çevrili bir kale bulunmaktadır. Kalenin, ilk surdan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Aynı zamanda kale içinde bir saray inşa edilmiştir. Daha sonra MÖ 10. - 9. yüzyıllarda iki saray daha yapılmıştır. Kent dışındaki sur ise MÖ 7. yüzyılda ikinci bir surla çevrilmiştir. Bu şekildeki çift bedenli dairesel sur Kadeş kentinde de bulunmaktadır. Dış surdaki üç kapı, kuzeydoğu, güney ve batı yönlere bakmaktadır ve dışarıdan gelen yolları kent merkezine bağlar. Bu yollar, bölgenin ana ticaret hatlarını oluşturmaktadır. Bununla birlikte kalenin tek kapısı vardır ve dış surların güney kapısı yönündedir. Kazı çalışmalarında ağırlık bu kaleye verilmiştir. küçükresim|250px|Kale'nin bir görünümü Aynı zamanda kraliyet sarayını da içine alan kalenin güney kesiminde, kaleyi bir bakıma bölen bir iç sur ve bu surda bir iç kapı mevcuttur. Kaledeki saray yapıları hilani tipinde yapıların kullanıldığı bir mimari özellik göstermektedir. Hilani tip yapılarda, "merdivenle ulaşılan bir ya da üç sütunlu girişten sonra, ocaklı büyük kabul salonuna varılır. Salonun arkasında kanalizasyon sistemi olan tuvalet, banyo, özel odalar ve depolar yer alır". Sütunlarda, Fenike etkisinde bitki bezemeli sütun altları görülmektedir. Arami Dönemi'ne özgü bu sütun altları MÖ 730 - 700 yıllarına tarihlenmektedir. Kale içerisinde avluların etrafında yer alan bir dizi anıtsal yapı bulunmaktadır. Kentin güney kapısında ve iç kalenin dış kapısında olduğu gibi bazı hilanilerin girişlerinde ortostatlar yer almaktadır. Saray yapılarında MÖ 9. yüzyıl ortalarından itibaren Asur etkisinde Geç Hitit tarzı boy göstermeye başlamıştır. Bir Sam'al Kralı olan Barrakab'ın heykelinde, ziyafet sahnesinde kraliçe ve hizmetkarları betimleyen kabartmalı mezar stelinde, bir hilani girişindeki kapı aslanı, Arami etkilerini ortaya çıkaran yapıtlardır. Son dönem kazı çalışmaları olan Neubauer Projesi çerçevesinde yürütülen kazılarda çok önemli buluntulara ulaşılmıştır. Bunlardan biri 2008 yılında ele geçen bir steldir. Kendini, Kral Panamuwa'nın hizmetkarı olarak tanımlayan Katumuwa’nın steli dönemin inanç ve gelenekleri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu önemli buluş New York Times'ta yayımlandığı gibi Archaeology Dergisi'nde "2008 yılının en önemli 10 arkeolojik buluşu" olarak verilmiştir. MÖ 8. yüzyıla tarihlenen stel 91 x 61cm. boyutlarında olup 363kg. ağırlıktadır. Kazılara katılan arkeologlar tarafından "türünün ilk örneği" olarak tanımlanan stel, Zincirli'de ele geçen diğer stellerden farklı olarak, hem metnin hem de betimlemelerin aynı taş üzerinde yazıldığı bir örnektir. Metinde, ölen kişinin ruhunun ölümden sonra stelde yaşamaya devam edeceği yönünde bir inançtan söz edilmektedir. Değerlendirme Zincirli'de çok sayıda yazıt bulunmuş olmasına karşın bunların hiçbiri Luvi dili'nde değildir. Kral Kilamuva'ya ait olan bir yazıt her ne kadar Fenike dili'nde yazılmışsa da resmi dilin Aramice olduğu anlaşılmaktadır. Bu yazıt, Anadolu'da bilinen en eski Fenike dilinde yazıttır. Burada ilginç olan Kral Kilamuva'nın adının Luvi dilinde olmasıdır. Esasen bölge Sami dillerinin en kuzeybatı yayılma bölgesidir. Buna karşın Demir Çağı'nda (MÖ 900 - 700) hükümdar isimlerinin Luvi dilinde olması, bölgeye belki de yüzyıllar önce Toroslar üzerinden göç etmiş Anadolu kökenli ve Luvice konuşan bir halkın politik ve kültürel baskınlığını göstermektedir. Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Karkamış'ı Luvice konuşan bir hanedanın yönetmiş olması bu değerlendirmeyi desteklemektedir. Dış bağlantılar Fotoğraflar Yakın plan kroki Fotoğraflar Bölgenin geniş ölçekli fiziki haritası Kaynakça Kategori:Türkiye'deki höyükler Kategori:Gaziantep ilindeki arkeolojik sitler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri