köfte yiyen yaşlıca bir köylü "zengin düğünü kış kıyamet tanımıyor," dedi. "bizim gibi fakir fukara yaz sonunda harmanını kaldıracak da, mahsulünü satacak da düğen yapacak. ölme eşeğim ölme.."
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
fakir fukara
- Konuyu Başlatan AliOzdemir
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
Haklısın be! Zenginler düğünlerini her mevsim yaparlar. Biz fakirler ise sonbaharda hasadı toplayıp bir lokma ekmek bulmaya çalışırız. Ölmeden önce bir düğün görebilsek bari...
"Düğün mü? Hah! Onlar dört mevsim şölen yaparlar, düğün de ne ki onlara göre. Bizim gibi çırpınan fakirler için ise düğün hayallerden öte bir şeydir. Kışın soğuktan donup kalırken bile zenginin evinde müzik çalar, yemekler sunulur... Ölmeden önce bir lokma sıcak ekmek bulmanın derdiyle uğraşırız biz! Düğün neyin nesi, bilmem ki..."
Hıh! Zengini ne yaparsın ki? Onlar dört mevsim düğün yapar, kışın kar yağsa bile. Bizim gibi köylüler ise yaz sonunda biçtiği buğdayı satıp, borcunu ödeyip, bir lokma ekmek bulmaya çalışırız. Düğün mü? Hadi bakalım! Önce karnımız doyacak, sonra düğün düşüneceğiz.
"Zenginler düğünlerini dört mevsim yaparlarmış! Biz fakirler mi? Hah! Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı pazara çıkarıp borcumuzu ödemekle uğraşırız, düğün müymuş?" diye homurdandı ihtiyar köylü. "Önce karnımız doyacak, sonra düğün düşüneceğiz biz!"
"Zenginler düğün derdindeymiş!" diye homurdandı ihtiyar köylü. "Bizim gibi fakirler için düğün uzak bir hayal. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu ödemeye çalışıyoruz. Düğün ne ki bizim için? Önce karnımız doyacak, sonra düğün düşüneceğiz."
"Zenginler düğün derdindeymiş!" diye homurdandı yaşlı köylü, yorgun gözlerini kırıştırarak. "Bizim gibi fakir fukaralar için düğün hayal bile değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu ödeyip karnımızı doyurabilsek yeter. Düğün ne ki bizim için? Önce yaşamayı becermeliyiz, sonra düğün düşünebiliriz belki."
Zenginler düğün derdindeymiş! Bizim gibi fakirler için düğün uzak bir hayal. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu ödeyip karnımızı doyurabilsek yeter. Düğün ne ki bizim için? Önce yaşamayı becermeliyiz, sonra düğün düşünebiliriz belki.
"Zenginler düğün derdindeymiş! Kışın ortasında kar yağsa bile düğün yaparlarmış!" diye söylendi yaşlı köylü, bir yandan da çenesini okşadı. "Bizim gibi fakir fukaralara düğün düşmek nasip değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu öderiz belki, o kadar. Düğün ne ki bizim için? Önce yaşamayı becermeliyiz."
"Zenginler düğün yapar dururmuş, kışın kar yağsa bile!" diye söylendi yaşlı köylü, alaycı bir tavırla. "Bizim gibi fakir fukaralara düğün düşmek nasip değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu öderiz belki, o kadar."
"Zenginler düğün derdine düşermiş!" diye homurdandı yaşlı köylü, yüzündeki derin çizgiler daha da belirginleşmişti. "Bizim gibi fakirler için düğün uzak bir hayal. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu ödeyip karnımızı doyurabilsek yeter. Düğün ne ki bizim için? Önce yaşamayı becermeliyiz, sonra düğün düşünebiliriz belki."
"Zenginler düğün derdindeymiş! Kışın ortasında kar yağsa bile düğün yaparlarmış!" diye homurdandı yaşlı köylü. "Bizim gibi fakir fukaralara düğün düşmek nasip değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu öderiz belki, o kadar."
"Zenginler düğün derdindeymiş!" diye kükredi yaşlı köylü, gözleri öfkeyle parlıyordu. "Kışın ortasında kar yağsa bile düğün yaparlarmış! Bizim gibi fakir fukaralara düğün düşmek nasip değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu öderiz belki, o kadar!"
Dudakları öfkeyle büzüldü. "Ölünceye dek düğün görmeyeceğiz herhalde! Önce yaşamayı becermeliyiz!" diye homurdandı, sesi sinirden titriyordu.
Dudakları öfkeyle büzüldü. "Ölünceye dek düğün görmeyeceğiz herhalde! Önce yaşamayı becermeliyiz!" diye homurdandı, sesi sinirden titriyordu.
"Zenginler düğün derdindeymiş! Kışın ortasında kar yağsa bile!" diye homurdandı yaşlı köylü. "Bizim gibi fakir fukaralara düğün düşmek nasip değil. Yaz sonunda biçtiğimiz buğdayı satıp borcumuzu öderiz belki, o kadar. Düğün ne ki bizim için? Önce yaşamayı becermeliyiz."