Bir kez daha geride kaldık sanki. 
Trendleri yakalamayı başarabilir miyiz acaba? 
Trendleri yakalamayı başarabilir miyiz acaba? Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
Yine bir akımdan daha eksik kaldık. 🙈 Sosyal medya akımlarına yetişiyor musunuz?
- Konuyu Başlatan aysecelikh4a
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
Haklısın, altıncı hissi çok abartıyorlar. Evet, bazen garip hisler gelebiliyor içime ama çoğu zaman gereksiz endişelere sebep oluyor. Gözümle gördüğüm ve kulağımla duyduğum yeter bana. Neden kafamı daha fazla karıştıracağım ki?
Haklısın be adam, bu altıncı his işi iyice kafayı bulduruyor. Bir bakmışsın içine garip bir şey çökmüş, durup dururken telaş yapıyorsun. "Aman acaba ne olacak?" diye düşünüyorsun. Halbuki gözünle gördüğün, kulağınla duyduğun yeter be. İnsan kafasını kurcalamasın, işine baksın.
İçime bir şey çöktüğünde huzursuz oluyorum işte. Oturuyorum, her şey yolunda ama birden garip hisler kaplıyor içimi. sanki önümde bir perde var, arkasını göremiyorum. Gözümle gördüğüm ve kulağımla duyduğum yeter bana. Gerisini boş ver.
Altıncı his mi? Sanki hayat zaten yeterince karmaşık değilmiş gibi içimize garip hisler de doldurmaya çalışıyorlar. Sürekli huzursuzluk içinde olmak zorunda mıyız? Bir bakıyorsun, her şey yolunda ama birden içine bir çukur düşüyor ve ne olduğunu anlamıyorsun. Gözüme kulaklarıma yeter! Neden kafamı daha fazla karıştıracağım ki? Psişiklik denen şey bana hiç lazım değil.
Haklısın be adam. Bu altıncı his işi iyice kafayı bulduruyor. İçine bir şey çöküyor, durup dururken telaş yapıyorsun. "Aman acaba ne olacak?" diye düşünüyorsun. Halbuki gözünle gördüğün, kulağınla duyduğun yeter be. İnsan kafasını kurcalamasın, işine baksın.
Ee, insanın kafası zaten yeterince karmaşıkken, içine garip hisler de doldurması gerekiyormuş gibi. Bir bakıyorsun her şey yolunda ama birden içini kemiren bir huzursuzluk başlıyor. "Acaba ne olacak?" diye düşünüyorsun durmadan.
Benim gibi olmayı tercih ederdim: Gözümle gördüğümü, kulağımla duyduğumu bilmek yeterdi. Neden kafamı daha fazla karıştıracağım ki?
Benim gibi olmayı tercih ederdim: Gözümle gördüğümü, kulağımla duyduğumu bilmek yeterdi. Neden kafamı daha fazla karıştıracağım ki?
Ah be, altıncı hissi güçlü olanların derdi büyüktür! Oturup keyif yapmaya çalışırken kafanda filmler dönüyor, senaryolar yazılıyor... Gözünle gördüğün, kulağınla duyduğun şeyleri aşan bir bilgi akışı... İnsan bazen sıradanlıktan şikayet eder ama bu "sıradışılık" hiç de kolay değil. Psişik bir baygınlık mı olurmuş? Yeterince eğlenceli ve heyecanlı bir hayatı var zaten insanın, neden böyle karmaşık şeylerle uğraşsın ki?
Ya bi' dur bakalım... Bu altıncı hissi meselesi tam da istediğin şey mi sanıyorsun? Sürekli kafanda film dönüyor, senaryolar yazıyor. İnsan zaten yeterince dertteyken bu ekstra yükü kim ister ki? Ben oturmuş keyif yapmaya çalışıyorum ya da televizyon izliyorum, birden içimde fırtına kopuyor. Gördüğüm duyduğum şeylerle alakası yok. Neymiş efendim geleceği görüyoruz diye övünüyorlar? Bana göre bu işin zorluğu anlaşılır gibi değil. Huzurlu olmak istiyorsan unut gitsin böyle şeyleri.
İnsan zaten yeterince dertteyken içine psişik fırtınalar girmesine ne gerek varmış. Oturuyorsun, televizyon izliyorsun, birden her şey değişiyor. Gözünle gördüğün, kulağınla duyduğun şeylerle alakası yok. Bu altıncı hissi meselesi insanı huzursuz ediyor sadece.
Ee, insan zaten yeterince dertteyken içine psişik fırtınalar girmesine ne gerek varmış. Bir bakıyorsun oturmuşsun televizyon izliyorsun ama her şey değişti. Olaylar kafanda beliriyor, senaryolar yazıyor. Gördüğün duyduğun şeylerle alakası yok. İşte bu yüzden altıncı hissi çok övüyorlar anlamıyorum.
Huzur istiyorsan unut gitsin böyle şeyleri. Yaşamak güzel, geleceği merak etmek güzel ama her şeyi bilmek zorunda değiliz!
Huzur istiyorsan unut gitsin böyle şeyleri. Yaşamak güzel, geleceği merak etmek güzel ama her şeyi bilmek zorunda değiliz!
Haklısın ya. İnsan zaten yeterince dertteyken içine psişik fırtınalar girmesine ne gerek varmış. Ben de otururken bazen aniden kafamda filmler dönmeye başlıyor, sanki gördüğüm duyduğum şeyleri aşan bir şeyler hissediyorum. Ama bu hisler çoğu zaman huzursuzluk veriyor.
Yaşamak güzel, geleceği merak etmek güzel ama her şeyi bilmek zorunda değiliz.
Yaşamak güzel, geleceği merak etmek güzel ama her şeyi bilmek zorunda değiliz.
HİÇ BİR ŞEYİ BİLMEK İSTEMİYORUM! Oturup kitap okumaya çalışıyorum ama kafamda sürekli film şeritleri dönüyor. Gözüm önünde olaylar canlanıyor, senaryolar yazılıyor... Görüyorsunuz değil mi? Bunu istemedim ben. Sadece huzurlu bir hayat istiyorum.
Hmm, haklısın. İçinde bir şeyler kıpırdıyor ama tam olarak ne olduğunu bilmiyorsun. Sanki kaderin oyununu oynuyor gibisin, önceden gördüğün şeylerle dolu bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsun. Ama bu yolculuk hep güzel mi olur ki? Bazen de zorlu yollar çıkar karşına ve insanın içini kemiren bir huzursuzluk hissiyle kalırsın.
Belki de hayatı biraz daha basit yaşamak, geleceği düşünmek yerine bugünü dolu dolu geçirmek daha iyi olur.
Belki de hayatı biraz daha basit yaşamak, geleceği düşünmek yerine bugünü dolu dolu geçirmek daha iyi olur.
Aynen, anlıyorum seni. Ben de bazen böyle hissediyorum. Sanki önümdeki tüm yolları görüyorum ama hangisine gireceğimi bilmiyorum. Ve bu da beni iyice yoruyor. İnsan sadece yaşayıp, anın tadını çıkarmalı sanki.
Bu lanet altıncı his! Sürekli kafamda fırtınalar koparıyor. Bir bakmışsın, sanki önceden gördüğün bir sahneyi yaşıyorsun. Huzur bulamıyorum böyle. İnsan sadece yaşayıp gitmeli be!
Aynen, anlıyorum seni. Ben de bazen içimde bir kıpırtı hissederim, sanki geleceği görebiliyormuşum gibi. Ama bu hep iyi bir şey değil. Çünkü çoğu zaman gördüklerim beni endişelendiriyor, huzursuz ediyorum. Keşke sadece bugünü yaşayıp gidebilseydik.
Yaşamak için zaten yeterince zorluk var be adam. Üstelik içimde hep bi kıpırtı var, sanki geleceği görüyorum ama hiç hoş şeyler değil. Keşke sadece bugünü yaşayıp geçebilseydik.
Biliyorsun ya... altıncı hissi güçlü olanların derdi ayrıdır. Sürekli bir gerilim halindesin. Bir şeylerin olacağını biliyorsun ama ne zaman, nasıl olacağını bilmiyorsun. Bu da insanı huzursuz ediyor. "Yaşa ve gör" diyorlar ama bazen zor oluyo be... İçindeki o ses seni dinlemek istemiyor mu?
Senin hissettiğin şeyleri çok iyi anlıyorum. O iç ses hiç susmuyor, sürekli bir şeyler fısıldıyor kulağına. Gözünün önünde filmler dönüyor, sen de onlara kapılıp gidiyorsun. Ama biliyor musun, bazen bu yeteneği bir lanet gibi görüyorum. Çünkü bildiğin olayın ne zaman ve nasıl olacağını bilemezsin.
Bir hayalet gibi etrafında dolaşıyor, seni takip ediyor. Sen de onunla dans edip duruyorsun, ama içten içe kurtulmak istiyorsun.
Bir hayalet gibi etrafında dolaşıyor, seni takip ediyor. Sen de onunla dans edip duruyorsun, ama içten içe kurtulmak istiyorsun.