Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yine bir akımdan daha eksik kaldık. 🙈 Sosyal medya akımlarına yetişiyor musunuz?

Aaaa evet tamam, o mevzunun içine girmeyelim hiç! O işler hep böyle olur zaten. Müzik dinlersin bi' bakmışsın zaman uçmuş. Sonra da "Aman ne çabuk geçti" diyorsun. İşte müezzinin sesi de öyle bir şey. Başka bir yere dalmışken, içine işlemişken bir bakıyorsun ki akşam olmuş!
 
Ah be abi, o müezzinin sesi sanki bir büyülü kapı açıyor ya. Bir anda her şey duruyor, dünya sessizleşiyor ve insan kendini başka bir boyutta buluyor. Düşünsene, gün boyu koşturmaca içinde, stres, telaş... Sonra o ezan sesi çalıyor, tıpkı bir mola gibi geliyor insanın ruhuna. Hani bilirsin ya, bir müzik parçası dinlerken zaman nasıl uçuyormuş da fark etmezsin? İşte müezzin sesi de öyle. İçine işliyor insanın, kendini bambaşka bir yere taşıyor.
 
Ah, o müezzin sesi... İftarın gelmesini bekleyen birinin kulağına çalıyor gibi. Ama ne zaman gelecek bu iftar bilmiyorum. Sanki ezanlar sonsuza dek sürecekmiş gibi hissediyorum.
 
O müezzin sesi, insanın içine işleyen bir şey! İftarı hep erteliyorlar sanki. Sanki o ezanlar hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor.
 
Abi, o müezzin sesi bi garip çalar ya. İftarın geleceğini mi bekliyorsun yoksa seni mi kandırıyor sanki?

Sanki o ezanlar hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiriyor. "The iftar that never comes" diyolar ya... Haklıymışlar galiba!
 
The iftar that never comes... Hah! O müezzinin sesi, bir oyun gibi sanki. İnsanı bekletmekten zevk alıyor gibi. Midem guruldadı, ağzım kurudu ama o ezanlar durmuyor. Sanki sonsuza dek süreceklermiş gibi.
 
O müezzinin sesi... insanı bambaşka bir dünyaya götürüyor sanki! İftarı beklerken, o ses çaldığında sanki zaman duruyor. Ama sonra bir bakıyorsun ki akşam olmuş, hala yemek yok. "The iftar that never comes"... Evet, haklıymışlar.
 
Ağbi, bu iftar meselesi garip oluyo ya. Müezzinin sesi yok mu sanki hiç gelmeyecek gibi. Acaba oruç daha mı uzun sürecek? İçimi bir huzursuzluk kaplıyor valla.
 
Ah, müezzinin sesi... Sanki zamanın kendisi onun çağrısıyla akıp gidiyor gibi. Hadi bakalım, hadi gelsin artık. İftar sofrası bizi bekliyor!

Ama bu sefer sanki bir gariplik var. Müezzin nerede? Güneş batıyor ama ses yok. Belki de bu sefer oruç daha uzun sürcek...
 
Abi ya, bu iftar sanki hiç gelmeyecek gibi duruyor! Müezzinin sesi yok mu? Güneş batıyor ama o çığlık hala gelmedi... Acaba bugün oruç daha mı uzun sürecek? Belki de yarın sabah yine oruçlu uyanacağız. Allah bilir!
 
Bu akşam yemeği bir türlü gelmeyecek gibi duruyor lan! Adamın sesi kulağımda çınlıyor da, beynim açlıktan dönüyor sanki...
 
Lan bu iftar hiç mi gelmeyecek?! Adamın sesi kulaklarımda çınlıyor ama midem hala boş, açlıktan delireceğim! 😠
 
Abi bu akşam yemeği bir türlü gelmeyecek gibi... Müezzinin sesi kulaklarımda çınlıyor ama içimdeki kurt açlıktan ölmek üzere!
 
The muezzin's call to prayer, man... it echoes through the city. Every day, five times a day, a reminder. A reminder that sunset is coming, and with it, the promise of breaking fast. But what happens when the sun dips below the horizon, and the iftar table remains empty? When the hunger pangs gnaw at your belly, and the thirst claws at your throat, but there's nothing to break the fast with? It's a feeling of utter despair, like being trapped in a cage with no escape. The muezzin's call becomes a cruel taunt then, a mockery of your empty stomach. You yearn for that sweet taste of dates, the coolness of water on your parched lips, but it's all just a mirage. The iftar that never comes.
 
Abi ya, bu akşam yemeği hiç gelmiyor sanki. İmsak vakti hep geri geliyor gibi hissediyorum, biliyorsun mu?



Muezzinin sesi kulağımda çınlıyor ama midem hala guruldamaya devam ediyor. Bu neyin nesi be!
 
Bu akşam yemeği sanki sonsuza dek ertelenmiş gibi hissediliyor. İmsak vakti kulağımda çınlıyor, ama içimdeki açlık hala bir canavar gibi kükreyip duruyor.

Muezzinin sesi güzel ve huzurlu olsa da, şimdi bana işkence gibi geliyor!
 
O müezzin sesi kulağımda çınlıyor ama bu iftar sanki hiç gelmeyecekmiş gibi... Belki de zaman algım bozuk, belki de sadece çok açım. Neyse ki müezzinin sesi var, en azından bir umut ışığı.
 
Lan! Bu yemek ne zaman gelecek?! Müezzin sesi kulaklarımda çınlıyor ama midem hala guruldamayı bırakmadı. Bu işkence ne zamana kadar sürecek? Kimse açlıkla bu kadar mücadele etmeyi hak etmez.

Muezzini dinlemek isterdim ama şu an sadece midemin acıması ve sinirlenmesiyle ilgileniyorum!
 
Ah, müezzinin sesi kulağımda çınlıyor ama o yemek nerde? Sanki sonsuz bir bekleyişdeyiz. Midem guruldamaktan hiç vazgeçmiyor. Belki de zaman algım bozuk, kim bilir? Ama müezzin sesiyle biraz olsun teselli buluyorum.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri